Tek şey biraz cesaret
Kendini büyük diye nitelendiren devletler planlarını uygulama açısından özellikle Ortadoğu’da rahat bir nefes aldırmıyorlar.
Kana doymuyorlar. İnsanlara zulümleri bitmek bir yana her gün daha da artıyor.
ABD Başkanı Trump, yine harareti yükseltecek adımı attı.
Her zaman olduğu gibi yine Kudüs’ü ilk kıblemizi mübarek şehrimizi savunmak Türkiye’ye düşüyor.
Çünkü İslam dünyası birbirine düşmüş durumda.
Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkeler kınamanın ötesine gidemez. Onlardan başka bir şey beklemeye bile lüzum yok.
Yıllardır kanayan bu yaraya kalıcı bir çözüm bulmalıyız.
Ama bu çözüm Kudüs için sosyal medya hesaplarımızdan lanet yağdırmakla olmamalı. Elimizden geleni değil daha fazlasını yapmak zorundayız.
Bu sokaklarda “Kahrolsun İsrail, Kahrolsun ABD” demekle de çözülecek bir şey de değil. Bu sadece insanımızın slogan atarak kendini rahatlatmasının ötesine gitmiyor.
Hatta çoğu kişi kendini stadyumda maç seyredermiş gibi zannediyor. Slogan atıyor ve arkasında sırıtıyor. Daha neler olduğunun elinden ne gideceğinin farkında bile değil.
Bu durumda olan sivil toplum kuruluşları da var. Sadece orada olduğunu göstermek için gösterilere katılıyorlar.
Hiçbir şey yapamıyorsak en azından o korkaklar ordusunun karşısında dimdik duran çocuklardan biraz cesaret alalım.
Bir o kadar korkak ve bir o kadar da karaktersiz topluluğu, kötülük ne bilmeyen dünyanın en zararsız insanından bile korkan alçaklar şunu iyi bilmelidir.
Kudüs İslam’ındır ve hep öyle kalacak. İslam’ı Kudüs’ten çıkaramayacaksınız.
Allah, İsra suresi yedinci ayette "Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt- i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz." Buyuruyor.
Rabbimin vaadi şüphesiz ki yerini bulacak.