SİYASİ GERGİNLİK
Öncelikle biz bu aziz vatan toprağında rahat ve huzurlu bir nefes alıp hayatımızı sürdürebiliyorsak oda bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimiz sayesindedir ve onlara ne kadar dua etsek, minnet duysak azdır. Geçen hafta Hakkari Irak sınırımızdaki üs bölgesine hain terör örgütü PKK tarafından bir saldırı gerçekleşmiş ve dört vatan evladı can vererek şehit olmuştur. Yine dört ocağa ateş düşmüş ve yine şehit aileleri vakur duruşunu sergileyerek vatan sağ olsun demişlerdir. Şehitlerimizden biri Ankara’nın Çubuk ilçesinde toprağa verilirken ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun cenaze törenine katılmak için gittiğinde halk tarafından yuhalanıp darbeye maruz kalmasından sonra ülke gündemi bir anda bu olaya kilitlendi ve peş peşe açıklamalar gelmeye başladı. Evet bir bu eksikti oda oldu halk tabanında siyasi bir gerginlik o da tamam oldu. Bizim toplumumuz sağ duyuludur fakat böylesi bir ortam da bir şehit cenazesinde terörle arasına mesafe koyamayan her fırsatta terör seviciliği yapmaktan geri durmayan ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu böyle bir tepkinin olacağını bile bile neden cenaze törenine katılmak ister bunu başka bir zaman dilimin de inşallah yorumlamaya çalışırız. Fakat bu olay toplumuzda ortaya çıkan gerginliği gözler önüne sermiştir.
Bu milletin bazı hassas damarları vardır, bunlardan en öncelikli olanı dinimiz İslam, toprağımız vatan, bayrak ve namustur, o vatan toprağında hür yaşamak mevzusu ve bayrağa olan sevgi ki bunu tüm dünya milletleri çok iyi bilir ve tecrübe etmişlerdir. Ana muhalefet lideri son yıllarda özellikle PKK terörüne veya Suriye uzantısı YPG ye açık destek vererek toplumun kin ve nefretini almaktan geri durmamıştır. Halkın milli duygularının yoğun olduğu bir şehit cenazesinde ana muhalefet liderinin şehidin cenaze törenine katılmak istemesi ve o yöreye gitmesi haliyle yerel seçimden yeni çıkmış bir Türkiye gündeminde ve bir de şehit cenazesinde halkın teröre destek vermekle suçladığı işin özü terör ile arasına mesafe koyamayan Kılıçdaroğlu’na hiç tasvip etmediğimiz bir saldırı gerçekleşmesi üzücü bir olaydır.
Ben de kendi sosyal medya hesabımda dalgalanan Ay Yıldızlı bayrağımızın resmini koyarak Şiddetin bir siyaset ve hak arayışı olamayacağını belirten bir yazı ile bunu paylaştım. Yaptığım paylaşıma beğeni koyan bunu takdir edenden çok özelden yazarak benim ne yapmaya çalıştığımı soran sosyal medya arkadaşlarımın yanında beni kınayan bir çok mesaj ve yazı da aldım. Şimdi gelelim esas mevzumuza; Ana muhalefet lideri Diyarbakır da, Suruç’ta hendek kazan PKk’lı teröristlere arkadaşlar diyerek sözüm ona şirin göstermesini ve konuşmasında PKK’lı teröristler diyememesini halk unutmadı veya Afrin Zeytin Dalı harekatını desteklemeyerek YPG bize saldırmaz diyerek operasyona karşı çıkmasını veya YPG bir terör örgütü değildir vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur gibi söylemlerinin halk tabanında bir karşılık bularak bilakis Kılıçdaroğlu’na özellikle Anadolu’nun bir çok bölgesinde kendisine karşı bir nefretin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Kendi bölgemde yaptığım ufak bir değerlendirme şunu göstermektedir. Bu halk siyasi liderini hata yapsa da savunmaktan asla vazgeçmeyecektir. Ak parti tabanı Sayın Erdoğan ve Bahçeli’yi bağrına basarak bunu göstermiştir, diğer taraftan hem Chp hem İyi parti tabanı da Kılıçdaroğlu’na sahip çıktıklarını bu saldırı sonrası göstermiştir. Ak Parti ve Mhp tabanı şehit cenazesinde terörle arasına mesafe koymayanlara hangi koşul altında olursa olsun tepkisini ortaya koyduğunu ve sonuna kadar da karşı duracağını göstermiştir. Evet bu tablo Türkiye de yerel de halkın arasında bir gerginlik yok gibi gözükse de siyaseten büyük bir gerginlik mevcuttur ve bu gerginliğin hat safhada olduğunu Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı göstermiştir bu da toplumu oluşturan bireylerde hep birilerini karşı tarafı suçlama arzusunda olması bu gerginliğin ana göstergesidir. Chp’liler Ak parti ve Mhp’yi suçlarken, Ak parti ve Mhp’liler de Chp ve İyi parti liderlerini fanatik bir şekilde yaparak göstermektedir. Chp ve İyi parti tabanı bir siyasi lider olan Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının şiddetle kınanmasını ve saldırıyı yapanların en ağır ceza ile cezalandırılmasını isterken, Ak parti ve Mhp tabanı yapılan bu saldırıyı hararetle desteklediklerini her platformda dillendirmektedir. Evet maalesef ama toplum da yerel seçim sonrasın da da olsa aşırı bir gerginlik hakim olmuştur.
Bizler vaktiyle Sağ-sol, Laik-antilaik, Alevi-sunni çatışmalarını kısmen yaşamış bir millet olarak şimdide siyasi bir çatışmanın eşiğinde durmaktayız. Neyse ki Ak Parti, MHP ve Ana muhalefet partisi CHP bu olayın farkındaymış gibi en azından ben öyle zannediyorum ki olayın farkındalar ve topluma itidal çağrısı yaparak bu gerginliği hafifletmeye çalışmaktadırlar. Eğer bu toplumsal gerginliğe siyasi liderler önlem almazlarsa önümüzdeki seçimsiz dört buçuk yılı zor tamamlarız gibime geliyor siz ne dersiniz.
Saygılarımla