Şimdi en önemli aşama; beslenme

Okul çocuğu için kahvaltının öneminin büyüklüğüne dikkat çeken Uzman Diyetisyen Atilla Zeyrek, en büyük temel davranışın, çocuklarda sağlıklı beslenme tablosu oluşturmak ve uygulamak olduğunu söyledi.

Şimdi en önemli aşama; beslenme

ŞİMDİ EN ÖNEMLİ AŞAMA; BESLENME

Okul çağında çocukların büyüme ve gelişmelerini sağlaması ve devam ettirmesi açısından beslenme büyük önem taşıyor. Okul çocuğu için kahvaltının öneminin büyüklüğüne dikkat çeken Uzman Diyetisyen Atilla Zeyrek, en büyük temel davranışın, çocuklarda sağlıklı beslenme tablosu oluşturmak ve uygulamak olduğunu söyledi.

okul-ve-beslenme--(2).jpg

Okul çağında olan çocuğun beslenmesinde dikkat edilmesi gereken  hususlar hakkında bilgi veren Diyetisyen Uzman Atilla Zeyrek, çocuklarda beslenmenin temel amacının,  büyüme ve gelişmenin sağlanması, devam ettirilmesi olduğunu söyledi. Diyetisyen Atilla Zeyrek  ‘’Yetişkin gurupta özellikle 30 yaş sonrasında vücutta normalde bir metabolizma hızı yavaşlar ve vücut yavaş yavaş küçülmeye başlar. Hatta 30 yaşından sonra böbrek hücreleri, nefronlar da bile her yıl yüzde iki, yüzde üç kayıp olduğunu biliyoruz’’ dedi.

Yavaş yavaş yaşlandıkça organların  ve beyin hacminin  küçülmeye başladığını vurgulayan Atilla Zeyrek,  ‘’Dolayısıyla büyüme ve gelişmenin olduğu bir dönemde beslenmenin tam olması, ihtiyaçları karşılayabilmesi gerekir ki, büyüme ve gelişme tam olarak sağlanabilsin.  Buradaki asıl nokta biraz daha çocuk gurubu olduğu için, anne ve babanın mutlaka eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Sekiz yaşındaki çocukla nasıl iletişime geçersiniz, ne anlatabilirsiniz, şu yasak bu yasak değil. Burada anne ve babayı eğiterek olaya başlamak en doğru harekettir. Bir pişirme yöntemlerinden işin içerisine giriş yapabiliriz. Pişirme derken daha çok besinleri nasıl pişirirsiniz, yağın içerisine atıp kızartarak çocuğum bu tadı daha çok seviyor diyerekten mi, fırında, ızgarada yada buharda mı yapar, yağı sonradan eklersiniz. Bu bir çocuğun obez olmasında veya yetersiz beslenememesinde bir sebeptir. Buradaki sebep; annenin davranışlarıdır’’ diye konuştu.

okul-ve-beslenme--(3).jpg

ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI BESLENME TABLOSU OLUŞTURULMALI

Zeyrek şöyle devam etti; ‘’Yanlış yapılanlardan bir tanesi de, çocuklarımıza daha çok hareketsiz bir yaşam tarzı sağlamak. Uzun süreçlerde çocuğum dışarıya çıkmasın, yanlış alışkanlıklar kazanmasın düşüncesi ile apartmanların içine hapsediliyor çocuk. Ve buna bağlı olarak ta uzun saatler bilgisayar ve televizyon başında sadece hareketsiz kalmak değil, televizyon seyir ederken ve bilgisayar oynarken yanında meşrubat, cips gibi kontrolsüz bir beslenme oluyor. Bilgisayar oynarken beyin tamamen bilgisayar oyununa kaydığı için, çocuk yediğinin bilincinde olmuyor ve doyduğunun farkında olmuyor. Ve saatlerce sürecek olan bilgisayar oyunları ve televizyon başında kalmak, bir obezite olarak karşımıza çıkabilir. Bu konuda anne ve babanın gerekli eğitimi alarak akşam evinde çocuklarını yönlendirmeleri, teşvik etmeleri gerekiyor. Yani bir beslenme tablosu çizecek olursak daha çok çocuklarda büyüme ve gelişmenin devamını sağlamak ve buna uygun besin guruplarını çocuğun diyetinin veya beslenmesinin için sokmak buradaki en büyük temel davranış biçimi olacaktır’’

okul-ve-beslenme--(4).jpg

MUTLAKA KAHVALTI YAPILMALI

Okul çocuğu için kahvaltının öneminin büyüklüğüne dikkat çeken Zeyrek, ‘’Hatta çocuk o gün kahvaltı yapmadıysa kesinlikle okula gönderilmemeli. Uzun yıllardır üzerinde çalışılmış, A kalite kanıtları olan bir bilimsel açıklamaya göre, çocuk kahvaltı yapmadığında okula gittiğinde özellikle hafıza yeteneği dersi dinleyip anlayabilme ve odaklanma süreci içerisine giremiyor. Dolayısıyla kahvaltının içeriği de çok önemlidir’’ dedi ve şunları söyledi:  ‘’Kahvaltıda mutlaka peynir ve yumurta olması gerekiyor çünkü protein guruplarında sabahleyin aldığında, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamış olacak, hem de protein eksiğini kapatmış olacak aynı zamanda proteinlerin tok tutucu özelliğinden yararlanmış olacak. Ve yine yumurtanın içerisinde KOLİN dediğimiz bir B gurubu vitamini var. Beyinde Asitil Kolin denilen hafızayla alakalı bir Nörotransmitter  yani sinir taşıyıcı bir hormon gibi düşünebiliriz bunu. Asitil Kolin bilginin depolanması için gerekli madde. Vücuttaki asitil kolin miktarı yeterli  olmadığında çocuk ne kadar dersin içinde olursa olsun, ne kadar anlatılırsa anlatılsın, hafızalama,  depolama kısacası anlama maalesef olmuyor.  O yüzdende sabahları mutlaka bir tane yumurtayı yemeleri gerekir. Daha çok haşlama biçiminde tüketmek burada en doğrusu” diye konuştu.

BİLGİ İÇİN ENERJİ GEREKİYOR

“Yine kahvaltının içinde mutlaka  tam buğday, çavdar, tam tahıl buğday tanesini içeren ekmekler kullanmakta fayda var’’diyen Zeyrek, “Bu yaş gurubu çocuğu siz okula gönderdiğiniz zaman, şimdi okulda sadece bilgide öğrenilmiyor, bilgi için enerji gerekiyor. Hoplayacak,  zıplayacak,  oturup kalkacak. Tüm bunlar için enerji gerekli. Ekmekten enerji alacak ama bunun yanında mutlaka iki-üç yemek kaşığı kadar reçel ve bal gibi eklemeler yapıyoruz. Bunun karşılığında reçel, bal sevmeyen çocuklarda üzerine çokokrem sürülmüş bir dilim  ekmek rahatlıkla kullanılabilir. Ama bu sadece bununla kısıtlı değil, çocuk aynı zamanda yumurta, peynir, ekmeğini yedikten sonra böyle bir tatlıyla final yapabilir. Yine hakeza zeytinini yiyebilir, balın tüketimi çok önemli ama ceviz de şart. Cevizin içerisindeki omega üçler sinirsel iletimin devamlılığı ve  özellikle hafıza odaklanmayla ilgili vücuda yararlı olduğunu biliyoruz. Ceviz mutlaka tüketilmeli şayet ceviz yoksa bunun yerine on-on beş adet badem ya da fındık kahvaltıda tercih edilebilir. Posayla lif yiyebildiği kadar domates, salatalık,  marul, maydanoz limonlayarak sevdirmekte fayda var. Ama kahvaltı yapmadan okula gidiliyor olması çocuğun öğrenim hayatında aksaklıklar açmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.

atilla-zeyrek.jpg

EBEVEYNLERE VE ÖĞRETMENLERE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken önemli detaya dikkat çeken Atilla Zeyrek, ‘’Burada yapacağımız esas nokta öğretmenle ve gerekirse çocuğun ailesiyle konuşup bunu belli sürelerde yapılmış eğitimlerde, öğretmenin ders aralarında kantine giderek belki orada tek başına vermiş olduğu eğitimle,  ya da sağlık günlerinin belirlenip uzman kişinin gelip özellikle ebeveynlere eğitimi sağlamasıyla olacak bir şeydir’’ dedi.

okul-ve-beslenme--(5)-001.jpg

KANTİNDEN ALINAN YİYECEKLERE DİKKAT!

Beslenme çantasında, sağlıklı beslenmesine yardımcı olacak yiyeceklerin neler olması gerektiğini de belirten Atilla Zeyrek ‘’Evden süt, meyvelerin hepsinden rahatlıkla konulabilir. Kantinde var ise eldiven ile hazırlanmış kepekli veya tam buğday ekmeğin arasına yapılmış (taze olarak yapılmasında fayda var) sandviçler olabilir. Ayran tükettirilebilir. Evde hazırlanmış komposto meyve suyu olarak konulabilir. Ama hazır meşrubatlar, gazlı içecekler bu sandviçlerin yanında verilmemeli. Kantinde döner veya et gibi ürünler varsa mutlaka kontrolü yapılmalı. Çünkü bunlar sonuçta protein gurubu olduğu için üzerine mikroorganizmalar üreyebilir. Bundan dolayı çocukta tekrar hastalıklar ortaya çıkabilir. Buda çocuğun okul başarısını etkiler. Son olarak, Kantinin tamamıyla, kantini yöneten okuldaki yönetimin, bununla beraber öğretmenlerin, çocuğun anne ve babasının ancak eğitimiyle biz burada bir Sanitasyon yani hijyen alanı oluşturabiliriz. Çocukta buradan çıkan herhangi bir sıkıntı yaşamasın’’ ifadelerini kullandı.

PAKETLEME GIDALARI ZARARLI

Kantin ve paketleme gıdalarının zararlarına da değinen Zeyrek  ‘’Kantin yiyecekleri veyahut  marketten alınan her türlü paketlenmiş gıdaların içerisinde Fruktoz dediğimiz bir şeker çeşidi var. Fruktozun maliyeti Glikoz’a   göre daha az. Dolayısıyla şu anda paketlenmiş gıdaların özellikle tatlı gıdaların içerisinde Fruktoz dediğimiz bir madde var. . Gıdaların yumuşak kalmasını sağlar. Fruktozun buradaki esas sıkıntısı, beyinde doymayı engelliyor, ortadan kaldırıyor. Yani siz Fruktoz içeren hazır gıdalardan çocuğunuza yedirdiğinizde örneğin kek yedik den sonra canının çeşitli gofretler istemesi daha sonra cips,  çikolata vs. istemesi hep Fruktoz kullanılması sebebiyledir. Yine hakeza bunlar meşrubatların içerisinde, özellikle meyve suları yani kantinde satılıyor diye isterse çok iyi markalar olsa bile yine Fruktoz içeren meyve suları var. Burada meyve  koyulup,  meyvenin okulda kendisinin yenmesi gerekiyor” dedi.

CİPS TÜKETİMİ ZARARLI

Cips tüketiminin sıkıntılı olduğunu ifade eden Zeyrek, “Daha çok okulda yenilen kantinden alınan şeyler cips üzerinde. Cipsin içerisinde son zamanlarda Monosodyum glutamad  denilen madde var. MSG Çin tuzu olarak ta geçiyor. Tatlı, tuzlu, acı, ekşi diye var olanın dışında,  yani beşinci tad olarak akıllarda şu anda. Bu madde serotonin salımını artırıyor  ve bu artırılan durumdan dolayı da yemek yeme ihtiyacı ortaya çıkıyor. Yani  bisküvi yediğiniz zaman birkaç tane yersiniz ama cips yediğiniz zaman paketin tamamını bitirirsiniz. Bunun sebebi ise içinde var olan Monosodyum glutamaddan dolayı. Çocuk cips yiyor içinde kalori yok saf enerji var ve aşırı kan şekeri yükseliyor. Okulda kan şekeri yükseldiği için bir uyku durumu oluşabiliyor, bu yüzden dolayı da okulda dersleri dinleyemiyor, dersleri dinleyemediği içinde başarısız çocuk ortaya çıkıyor. Yani çocuğunuza vermiş olduğunuz harçlık cips veya herhangi paketlenmiş bir ürün olarak değerlendiriliyorsa, gerisin geriye başarısızlık  olarak geri dönüyor’’ ifadelerini kullandı.
SÜMEYRA ARSLAN KASAP / YENİ HABER GAZETESİ