"RTÜK'e gelen yazı mahkeme kararı değil"

Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanvekili Fendoğlu, ''İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca RTÜK'e gönderilen yazı bilgi mahiyetinde bir yazıdır. Başka bir özelliği yoktur" dedi.

"RTÜK'e gelen yazı mahkeme kararı değil"

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanvekili Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, ''İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca RTÜK'e gönderilen yazı bilgi mahiyetinde bir yazıdır. Başka bir özelliği yoktur. Ayrıca bu yazı bir mahkeme kararı değil. Mahkeme kararları yayınları durdurabilir. Bu yazı bir yayın yasağı da değil'' dedi.

RTÜK Başkanvekili Fendoğlu, İstanbul merkezli operasyonlara ilişkin yayınlarla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

İstanbul merkezli operasyonları hatırlatan Fendoğlu RTÜK olarak işin esasında olmadıklarını ifade ederek, ''Esası, yargı makamlarında, onlar ilgileniyor. Fakat usulüyle biz ilgileniyoruz, haberin veriliş şekliyle ilgileniyoruz'' dedi.

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, herkesin buna uygun davranışlar içerisinde olması gerektiğini belirten Fendoğlu, medyanın da bir hukuku olduğunu, kurallara göre davranılması gerektiğini söyledi.

Haberlerin veriliş şeklinde elbette editoryal bağımsızlık olduğunu ifade eden Fendoğlu, şöyle devam etti:

''Haber değeri varsa, o mutlaka verilmelidir. Bu konuda hiçbir kuşku yok, fakat yargı mercilerinin yapacağı işleri medya yapmamalı, medya kendini hakim yerine koymamalı. Bazen izliyoruz, sanki bir yargı kuruluşu hüküm veriyormuş gibi oluyor. Oysa yargının vereceği kararları haberlerde veya güncel programlardaki kişilerin vermemesi gerekir. Bunu yargıya bırakmamız lazım.''

''İddia olduğu söylenmeli''

Soruşturmanın gizliliğinin önemli olduğunu, yayınlarda buna da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Fendoğlu, bununla ilgili yayın hizmetleri kurallarının olduğunu hatırlattı. Bu kurallara göre, yayınlarda özel hayatın gizliliğine saygılı olunması gerektiğini belirten Fendoğlu, şunları kaydetti:

''Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler olmaması gerekiyor. Tarafsızlık, gerçeklik, özgürce kanaat oluşumuna engel olunmadan haberlerin sunumunun yapılması lazım. Ayrıca soruşturulması basın meslek ilkeleri ışığında mümkün olan haberlerin soruşturulmaksızın veya doğrluğundan emin olunmaksızın yayınlanmaması, suçlu olduğu yargı kararıyla kesinleşmedikçe kimsenin suçlu ilan edilmemesi gerekiyor. Bunların hepsi kanunda geçiyor.''

Haberler verilirken iddia olduğunun mutlaka söylenmesi gerektiğini ifade eden Fendoğlu, kesinleşmiş bir mahkeme kararı gibi verilmemesi gerektiğini söyledi. Kişilerin suçlu olarak ilan edilmemesine de dikkati çeken Fendoğlu, ''İddialar ayrıdır, kesinleşmiş karar ayrıdır. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler biçimde bir yayın yapılamaz'' diye konuştu.

Fendoğlu, bütün medya kuruluşlarının kamusal sorumluluk anlayışı içerisinde hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

''Bu yazı bilgi mahiyetinde bir yazıdır''

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından kuruma gelen yazının bazı eleştirilere neden olduğunu ifade eden Fendoğlu, şunları söyledi:

''Bu yazı bilgi mahiyetinde bir yazıdır. Başka bir özelliği yoktur. Ayrıca bu yazı bir mahkeme kararı değil. Mahkeme kararları yayınları durdurabilir, fakat bu bir yayın durdurma yazısı değildir, sadece bilgilendirme amaçlı bir yazı. Yayının durdurulması için mutlaka bir mahkeme kararı olması gerekiyor. Olmadığı zaman yayınlar üzerinde herhangi bir baskı diyelim söz konusu olamaz. İlgili mahkeme yayın yasağı koyar, bize bildirir, biz de bunu ilgili birimleri söyleriz. Ama bu farklı bir yazı. Yoksa bir yayın yasağı değil.''

Yazıda bazı yayın kuruluşlarının soruşturmanın gizliliği konusuna girdiğine ilişkin ifadelerin yer aldığını hatırlatan Fendoğlu, ''Bu konulara girildiği için bir soruşturma başlatıldığı söyleniyor. Biz de böyle bir gelişme hakkında bilgi verelim dedik. Medyanın haberi olsun istedik. Kurum olarak biz hep iç içeyiz'' diye konuştu.