RTÜK seçim yayınlarını izledi

Seçim dönemindeki yayın yasaklarına uyulup uyulmadığını takip eden RTÜK, 91 uzmanıyla 80 televizyon ve 34 radyo kuruluşunu izledi

RTÜK seçim yayınlarını izledi

Seçim dönemindeki yayın yasaklarına uyulup uyulmadığını takip eden Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 91 uzmanıyla 80 televizyon ve 34 radyo kuruluşunu izledi.

Yayınların 24 saat esasıyla izlenildiği Üst Kurul'da cumhurbaşkanı seçimine ilişkin hazırlanan 203 yayın raporu Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) gönderildi.

RTÜK Başkanı Davut Dursun, seçimin ardından AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Seçim döneminde Üst Kurul uzmanlarımız büyük bir özveriyle çalıştı" dedi.

Dursun, YSK tarafından belirlenen ülke çapında yayın yapan 70 özel televizyon kanalı, 34 özel radyo kuruluşu ve 10 bölgesel televizyon kanalının 91 RTÜK uzman ve uzman yardımcısı tarafından 24 saat yayın esasıyla izlendiğini bildirdi.

203 rapor hazırlandı

Ayrıca TRT 1 ve TRT Haber kanalarının sürekli takip edildiğini belirten Dursun, gelen şikayetler üzerine TRT Türk ve TRT Avaz kanallarının da izlendiğini söyledi.

Dursun, seçim döneminde bütün haber bültenleri, ana haber bültenleri, adayların katıldığı canlı programlar, bütün mitingler ve siyasi reklamların izlendiğini kaydetti.

Bu süreçte 200'ü aşkın yayın raporunun YSK'ya gönderildiğini bildiren Dursun, "İzleme ve değerlendirmedeki arkadaşlarımız, YSK'nın talepleri, onların aldığı kararlar ışığında ve sorumluluklarındaki kanalları izleme noktasında gece gündüz çalışarak toplantı gününe dosya yetiştirmeye çalışıyor, bu kolay olmuyor" diye konuştu.

YSK ihlallere program durdurma cezası verebilir

Bu raporlardan bir kısmının YSK tarafından yapılan müracaatlar üzerine hazırlandığını söyleyen Dursun, yayınlarda ihlal bulunsa da bulunmasa da rapor tanzim edildiğini anlattı. 

Dursun, bundan sonraki sürecin YSK'nın takdirine kaldığını vurgulayarak, kurumun önce uyarı, daha sonra da 1'den 12 program durdurmaya kadar ceza verebildiğini anlattı.

Bu ihlalleri tespit edebilmek için belli bir periyot izlenmesi gerektiğini kaydeden Dursun, o sebeple yayın kuruluşlarını 3-5 günlük periyotlarla izleyip değerlendirme yaptıklarını kaydetti.

En çok ihlal tarafsızlık ve fırsat eşitliğinde

Yayınlardaki ihlallere ilişkin ise Dursun, şunları ifade etti:

"İhlaller genellikle bazı yayın kuruluşlarının yayınlarında sadece bir adayın miting ve konuşmalarını verdikleri ve rakiplere yer vermedikleri dolasıyla tarafsızlık ilkesini ihlal ettikleri veya fırsat eşitliği yaratılamadığı yönünde gerçekleşti.  Kamuoyu araştırmalarının yayımında, bunun ne zaman yapıldığı, kim tarafından finanse edildiği, kimin tarafından yaptırıldığı ve örneklem grubunun büyüklüğü konusunda bilgi vermek gerekir. Açıklanan kamuoyu araştırmalarında bu bilgiler verilmediyse bu da usul ve esaslara aykırılık teşkil etti.

Seçimden 10 gün önce hiçbir biçimde kamuouyu araştırması ve tahmin yayınlanmamasına rağmen bazı kuruluşların bu yasağı delerek tahminlerde bulunmaları ihlal oluşturdu. Cumartesi geceden itibaren 24 saat için başlayan yasaklarda da siyasi partilerin veya adayların kendi görüşlerini yayında açıklayamayacağını, yaptıkların miting ve toplantılarla ilgili yayın yapılamayacağı ilkesi söz konusu ancak cumartesi günü bazı adayların mitinglerin de bazı televizyonlarda canlı yayınlandığını gördük. Seçim günü YSK'nın izin verdiği 18.30'dan evvel hiçbir biçimde, seçime ilişkin yayın yapılmaması gerekirken iki yayın kuruluşu saat 17.20'den itibaren yayına geçti ki bu da açık açık ihlaldir. Bunun yanı sıra pek çok yayın kuruluşu saat 18.30'dan 5-10 dakika önce yayına geçti. Bunların değerlendirmesini YSK yapacak."

Dursun, bütün bu ihlallere ilişkin dosyaların gelecek hafta sonuçlandırılabileceğini dile getirdi. 

Yerel seçim döneminde buharlaştığı iddia edilen dosyalar

Bu arada yerel seçim döneminde YSK'nın karara bağlayarak gönderdiği ancak RTÜK'te kaybolduğu iddia edilen dosyaların hatırlatılması üzerine Üst Kurul Başkanı Dursun, bu iddiaları üzüntüyle karşıladığını belirtti.

"RTÜK'te buharlaşma olmaz" diyen Dursun, şunları kaydetti:

"Üst Kurul'un bütün birimleri ve özellikle İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı ile uzmanlar seçimdönemi boyunca özveriyle çalıştı. Bu tür iddiaları hak etmediler. Nitekim bu haberlerden kısa bir süre sonra YSK 30 Mart dönemine ait 60'a yakın raporu, seçimden iki buçuk ay sonra 7 Temmuz'da karara bağlayıp, kararları da RTÜK'e 22 Temmuz’da gönderdi. RTÜK'te kaybolduğu iddia edilen kararlar bunlar ve aslında gecikme YSK'nın raporları temmuzda karara bağlamasından kaynaklandı."