Paralel medyaya cevap: Düşmanlık bile mertçe olur

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) ile Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD)Kosova faaliyetlerinde bağlantılı olduğu yönündeki iddialar TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam tarafından sert sözlerle yalanlandı. Türkiye'nin Balkanlar'daki etkinliğinin yok edilmek istendiğini belirten Çam, "Düşmanlık bile mertçe olur" ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak'a konuşan Çam, 'Balkanlar'da TİKA'nın etkinliğinin artması, bazı çevreleri rahatsız ediyor. Türkiye, Kosova ve diğer Balkan ülkelerine radikal gruplara karşı her zaman tecrübelerini aktarır. IŞİD bağlantılı yaklaşımlar akla sığmayan türden iftiralardır' şeklinde konuştu.

"DÜŞMANLIK BİLE MERTÇE OLUR"

Son kozlarını oynayan paralel yapının akla mantığa uymayan iftiralarla algı operasyonu yürüttüğünü ve bu iftiraların paralel yapının acizliğini gözler önüne serdiğini söyleyen Çam, 'Düşmanlık bile mertçe olur. İhanet ile iftiralarla, yalanlarla neler yapıldı. Anlıyoruz ki bunların sonu geldi, Artık malzeme bulamadılar. Belleri büküldü' dedi. Kosova hükümeti ile ortak mirası koruma noktasında anlaşarak beraber hareket ettiklerini dile getiren Çam, yapılanların gazetecilik olmadığını ve milli bir duruş sergilemediğini belirtti.

'MİLLİ BİR DURUŞ' SERGİLEMİYORLAR

Çam, 'İmam gözaltına alınıyor, niye alındığı belli değil. Hukuki süreç bitmemiş. Kültür, Eğitim ve Öğretim Derneği (AKEA) gibi bir derneğe iftira atılıp, TİKA ile ilişkilendirerek iftira atılıyor. Seviyesizce bir durum' diye konuştu. Çam, konunun meclise taşınması ile ilgili, "Vekillerimiz bilgilenmek istemişlerdir. Bizlere cevap fırsatı olacak son derece normal bir süreç. Ama önce gazete ve gazeteciyi sorgulamak lazım.' diye konuştu.

"İmam atama yetkimiz yok"

TİKA tarafından restore edilen ve paralel yapıya yakın medya organları tarafından malzeme haline getirilen Kosova'daki Fatih Sultan Mehmet Cami'nin imamının eskiden beri camide görevli olduğu ortaya çıktı.

Söz konusu imamın Kosova Diyanet yetkilileri tarafından atandığını belirten Serdar Çam, 'Diyanet, adı geçen imamı o camiye uygun görmüş. Restore ettiğimiz caminin imamı kim diye bakarsak biz iş yetiştiremeyiz. İmam zaten gözaltına alındı, tutuklanma falan yok. Biz cami restorasyonundan öte atalarımızın eski bir eserini ayağa kaldırma süreci yönetiyoruz. Bu süreç için çok sayıda izin ve mevzuattan sonra başlanıyor. Restore edilen yapı ile ilgili sadece tavsiyelerimiz olabilir. Cami imamlarının atamasına karışamayız. Devletin kendi sistemi var' ifadelerini kullandı.

"Kime hizmet ediyor"

Türkiye'nin Kosova'daki etkin gücünden rahatsız olmaya başlayan bir takım çevrelerin, taşeronlar aracılığıyla fitne yaydıklarını anlatan Çam, "Kim TİKA karşıtı politika güdüyorsa, Türkiye ile ilgili ciddi yanlışlıklar içindedir" dedi. Çam, 'Burada dikkat edilmesi gereken asıl husus; TİKA'nın bölgedeki tüm topluluk, dini gruplar ve taraflarla çok sağlıklı bir ilişki geliştirdiği bir dönemde böyle bir karalama ve iftiranın kimlere hizmet edeceği sorusunun cevabında gizlidir.' sözlerine yer verdi.

"O kurumlarla ilişkimizi kestik"

AKEA'nın Kosova'nın kültürünü koruması, barış içinde yaşamasına katkı yapacak nitelikli insanların görev yaptığı bir kurum" olduğunu belirten Çam, 'Başkalarını kıskandıracak kadar büyük ve ciddi bir kurum" dedi.

"GENEL İNCELEME YAPILIYOR"

Kosova hükümeti tarafından çok sayıda derneğin faaliyetlerinin durdurulduğu ve bunların içinde AKEA'nın da yer aldığını belirten Çam, "Belki gerçekten başka hedefleri olan yapılar var. Bütün ülkeler tedbir alır. Mesela biz TİKA olarak eskiden zaman zaman destek verdiğimiz paralel yapının kurumları ile şimdi nasıl ilişkimizi kestiysek, Kosova'da da bir inceleme yapılıyor' diye konuştu.

"TAHAMMÜLSÜZLÜK VAR"

Yardımların kontrol edilmesinin amaçlandığını ifade eden Çam, "Diyanet ve Yunus Emre Enstitüsü manevi bilgilerini, tecrübelerini aktaramamış olsaydı, Balkanlar daha kötüye giderdi. Bu anlamlı projelerin adice yorumlanarak lanse edilmesinin altında kıskançlık ve tahammülsüzlük yatıyor.' ifadelerini kullandı.

Hamdi Koçoğlu - Yeni Şafak