Özkök'ün başörtüsü ve namaz pişmanlığı
Ertuğrul Özkök geçmişte anlamadığı başörtülü kadınlar ve namaz kılanları artık anladığını söyledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök geçmişte gazetesinin sert haberlerine konu olan dindarlara bugün el uzattı "Geçmişte sizi anlayamamıştım artık anladım" dedi. Ancak Özkök kendisinin onları anladığını söyleyerek bir şart daha öne sürdü veAtatürkçü, laik yaşayanlara kasteden "mendeburlara" karşı çıkılmasını istedi.
İşte Özkök'ün bugünkü köşe yazısı:
Başörtülü kardeşim
Bugünlerde muhafazakâr mahallelerde dolaşmak istiyorum.
Çünkü onlara anlatacak sözüm var. Ta şurama birikmiş, yıllardır birikmiş kelimeler var.
Demek istiyorum ki...
Başörtülü kardeşim, sen hiç merak etme, huzur içinde ol, hayatını istediğin gibi yaşa.
Bir daha bu ülkede kimse senin başındaki örtüye dokunamaz.
Dokunur diyorsan, dokunacak biri varsa eğer...
Haber ver, bırak ben yapışayım yakasına...
ANLAMAMIŞTIM AMA ANLADIM
Deme ki, "Ama geçmişte hiç anlamamıştın..."
De ki, anlamamıştım ama anladım.
Hem de çok iyi anladım.
NAMAZ KILAN KARDEŞİM
Bir başkasına gidip demek istiyorum ki...
Beş vakit namaz kılan mümin kardeşim...
Benden sana zarar gelmez...
Namazında, niyazında seni rahatsız eden varsa, işte buradayım. Beş vakit namaz kılmıyorum, ama sen beş vakit namazını kıl diye başucunda beş vakit nöbet tutarım.
O nöbeti de ibadet sayarım.
Deme ki, "Ama geçmişte anlamamıştın." De ki anlamadım, ama şimdi anladım, çok iyi anladım.
Sonra da demek isterdim ki:
"Kardeşim, sen de beni anla..."
Başı açık kadını, hayatını senden farklı yaşamak isteyen sahil insanını...
Cumhuriyet ilkelerine bağlı, Atatürk'ü seven, laik bir toplumda eşit ve
"Senin hayat tarzına kasteden bir mendebur varsa, çağır beni..."O insanların buna ihtiyacı var.
Çünkü 11 yıldır senin adına konuştuğunu iddia edenler, onları hep hor gördü. Korkuttu.
Hayatı burnundan getirdi.
"Kadıköy vapurundan inen kadın" diye aşağıladı.
Ötekileştirdi.Ülkesinden kaçacak hale getirdi.