'Özgürlükçü Aydın Doğan'dan Sabah, Takvim ve Akit'e Fethullah Gülen davası

Fethullah Gülen'le ilişkisi deşifre olan Aydın Doğan, Sabah, Takvim ve Yeni Akit gazetelerine dava açtı.

'Özgürlükçü Aydın Doğan'dan Sabah, Takvim ve Akit'e Fethullah Gülen davası

Fethullah Gülen ile bir cemaat mensubu şahıs arasında geçen konuşmaların ortaya çıkmasıyla, Doğan Grubu-Cemaat işbirliği deşifre olmuştu. 

Aydın Doğan, söz konusu konuşmalarda geçen kendisiyle ilgili ifadeleri yalanlayamadığı gibi, "tam olarak hatırlamıyorum" şeklinde tuhaf bir açıklama yapmıştı.


RAKİP MEDYAYA DAVA AÇTI 

Doğan, sosyal medyada infiale sebep olan Fethullah Gülen'le Cemaat mensubu şahıs arasında geçen o konuşmaları haberleştiren Sabah, Takvim ve Yeni Akit gazetelerine dava açtı. 

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ NEREYE GİTTİ?

Sürekli olarak "gazeteciler hapse atılıyor""basın baskı altında" temalı haberlerin ve köşe yazılarının çıktığı Doğan Medya Grubu'nun rakip gruplara, yaptıkları haber nedeniyle dava açması samimiyetsizlik olarak yorumlandı. 


O MANŞETLERİ "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ŞEKLİNDE Mİ AÇIKLAMIŞLARDI?

Öte yandan; "Vay Şerefsiz", "Çirkin Afrikalı", "411 El Kaosa Kalktı", "Beceremediniz Artık Bırakın", "Gerekirse Silah Bile Kullanırız" gibi Türk medya tarihine kara leke olarak işlenen manşetleri atan Aydın Doğan'ın Hürriyet'i, bu manşetleri, "basın özgürlüğü"yle açıklabilecek kadar ileri gitmişti.

HRANT DİNK'İ ÖLÜME GÖTÜREN MANŞET VE KÖŞE YAZILARI

Hürriyet'in attığı "Sabiha Gökçen'in 80 yıllık sırrı"
manşetinden sonra Hrant Dink'i ölüme götüren süreç başlamıştı.

Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in Ermeni olduğu iddiası önce Agos'ta manşet olmuş, sonra Hürriyet bunu köpürtmüş, Emin Çölaşan, Hasan Pulur ve Melih Aşık gibi isimler, haberin asıl sahibi Hrant Dink'e nefret körüklemişler, hedef göstermişlerdi.

HÜRRİYET'İN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İLKELERİ (!)

Yalan, iftira, karalama kampanyaları, linç faaliyetleri, hükümet düşürüp, hükümet kurma operasyonları, toplumu kutuplaştırıp, halkın büyük bir bölümünü aşağılayıp, 
adeta yaşama hakkı tanımayıp, sonra da bunu "basın özgürlüğü" ile açıklayan gazete ve TV kanallarının sahibi Aydın Doğan'ın, açık ve net şekilde ortada olan konuşma kayıtlarını haberleştiren Sabah, Takvim ve Yeni Akit'e dava açması tahammülsüzlük olarak yorumlandı.

"Benim basınım her türlü hukuksuzluğu yapsın, hiçbir etik değer tanımasın, öteki basın sussun" anlayışı içinde hareket eden Doğan, tarihe not düşülecek bir samimiyet testinden daha sınıfta kaldı. 

Doğan'ın dava dilekçesinde yer alan “
Müvekkilimiz 40 yıla yakın süredir medya sektörü içerisindedir ve siyasi amaçlar ile sahibi olduğu gazeteleri hiçbir zaman kullanmamıştır. Keza hiç kimse ile davalıların isnat ettiği gibi kirli ittifaklar içerisinde olmamış ve yayın politikalarını bu şekilde şekillendirmemiştir" şeklindeki ifadeleri kamuoyu nezdinde inandırıcı bulunmadı. 

Zira özellikle Hürriyet, şimdiye kadar hep ırkçı, ötekileştirici, başkasına yaşam hakkı tanımayan, bütün darbelerin yanında olan statükocu bir görüntü vermişti. 

GÜLEN'İN SÖZLERİNİ MANŞET YAPMIŞTI

Hürriyet Gazetesi, 28 Şubat döneminde Refah-Yol Hükümeti'nin yıkılması için yapılan operasyonlara çanak tutmuş, sergilediği üstün 'hizmeti', Fethullah Gülen'in sözlerini manşete çekerek taçlandırmıştı. 

"FETHULLAH GÜLEN: BECEREMEDİNİZ ARTIK BIRAKIN!"

Gülen, Refah-Yol Hükümeti için o gün "Beceremediz,artık bırakın" demişti. Operasyon başarılı olmuş, hükümet düşürülmüştü. 

İşte o manşet: 




***