ÖLÜM GERÇEĞİ
Cep telefonumu karıştırırken yaklaşık iki sene önce elim bir kazada kaybettiğimiz can dostumuzun telefonu karşıma çıkar. Her seferinde silmek isterim ama silmeye bir türlü elim varmaz. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile silme düşüncesinden vazgeçtim. Telefon numarası karşıma her çıkışta dostuma FATİHA gönderirim.
Herkes mutlaka ölümle karşılaşacak. Yaratılış gereği ve gerçeğine uygun bir olgu. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde:”Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de, sonunda bize döndürüleceksiniz.”(Enbiya 35)buyruluyor.
Kendini bilmezlerin ölümsüzlüğü arzu ettiklerini, özellikle hakimiyeti elinde bulunduran inançsızların ölümsüzlük veya uzun yaşama arzularının olduğunu tarihi kayıtlardan biliyoruz. Zamanımızdan bir örneği paylaşmak istiyorum. Romanya devlet başkanı Çavuşesku’yu hatırlarsanız. Uzun yaşama ve genç kalmak için kanını belli aralıklarla sağlıklı ve özel seçilmiş çocukların kanları ile değiştirirmiş. Sonuçta; hiç de arzuladığı bir biçimde değil, Fıravunların ve despotların uğradıkları akibete uğramıştır.
Allah (c.c);”Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır.”(Cuma 8) diye buyuruyor.
Uzun ve sağlıklı yaşama insan olarak bizim de arzumuz olabilir. Yaşam; insana Allah tarafından verilen büyük bir armağan. Yaşam süremiz ne kadar belli değil. Bunun da şüphesiz hikmetleri vardır. Açıklamasını ehline bırakmak uygun olacaktır.
Uzun yaşayan insanların arkadaşları ve akranları etrafını ölüm vesilesi ile boşalttıklarında, nasıl yalnız kaldıklarına, ölümü arzuladıklarına şahit olanlarımız vardır.
Büyüklerimizden ölümle alakalı çok güzel söz ve temenniler vardır. “Ölüm; Hoş gelsin safa gelsin, ama biraz geç gelsin.” “Allah Hayırlı ölümler nasip etsin.” V.s
Fransız düşünür VOLTAİRE “Ölüm olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık.”diyor. Düşündüğümüzde bu sözde saklı gerçeği daha iyi anlayabiliriz.
Ölüm bir yok oluş mudur..?
Bu sorunun cevabını iki şekilde vermeye çalışayım. Birincisi alıntı bir yazı ile.
“-Eğer ‘9’ canlı olsaydın bile,
-En çok ‘8’ kez kaçabilirdin ölümden.
-Belki ‘7’ düvele sultan olsan dahi,
- Yerin ‘6’ mekan olacak sana.
-En fazla ‘5’ metre kumaş götürebileceksin,
-Kapatacaksın ‘4’ açsan da gözünü,
-Bu dünya ‘3’ günlük dünya,
-Azrailin yanında ‘2’ kat olup yalvarsan da nafile,
-Elbet ‘1’ gün öleceksin.
-İşte ‘0’ zaman her şey “O” (Allah) dan başlayacak.
Çünkü ölüm bir yok oluş değil,
Yeniden doğuştur…! “
İkincisi; Kur’an-ı Kerimde Allah (c.c) “Şimdi bak Allah’ın rahmetinin esrlerine! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphe yok ki O, mutlaka ölüleri diriltir. O her şeye kadirdir.”(Rum 50)buyuruyor.
Yahya Kemal’in şu dizeleri ne kadar hoş.
“Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.”
Ölümü sağlıklı ve mutlu yaşamak için sık sık hatırlamalıyız.Ölüm hatırlandıkça her saniyenin bize bağışlanmış bir nimet olduğunu anlamamız dileğiyle.