ODTÜ’ye tepki
Hiçbir anlamı bile olmasa, saflarımızı belli etmek açısından Ortadoğu Üniversitesinde yaşanan (ODTÜ) o menfur olaylara tepki göstermek kanaatimce, bu ülkede demokrasi derdi olan herkesin görevidir.
Biliyorsunuz ülkemizdeki birçok üniversite (dün 33 taneydi) ODTÜ’deki olaylara tepki gösterdi. Konya’dan da (eğer bu yazı yazıldıktan sonra tepki gösterdilerse bizi bağışlasınlar) sadece Necmettin Erbakan Üniversitesi rektörlüğünden bir tepki geldi. Tabiî ki cesaretinden ve demokrasiden yana tavır almasından dolayı Necmettin Erbakan Üniversitesini ve Saygıdeğer Rektörü Sayın Prof Dr Muzaffer Şeker Hocamızı kutluyoruz.
Türkiye’nin kelli felli üniversitelerinden kabul edilen Selçuk Üniversitesi tepki göstermedi, KTO Karatay’dan da tepki yoktu ve tabi Mevlana Üniversitesi de bu menfur olaya karşı tepki açıklaması yapmayanlar arasında yer alıyordu.
Biliyorsunuz ülkemiz önemli bir süreçten geçiyor, biliyorsunuz bu ülkede (Elhamdülillah) darbe yargılanıyor, böyle bir zamanda üniversitelerimiz demokrasinin, insan hak ver hürriyetinin yanında yer almayacakta ne zaman yer alacak onu da merak ediyorum.
Peki, bu şiddet neden oluyor, neden birileri bu ülkenin huzurlu olmasından bu kadar rahatsızlar?
Biliyorsunuz ülkemizde onlarca katliamın sorumluluğunu üzerlerinde taşıyan derin yapılar yargılanıyor. Devletimiz yıllar sonra kendi milli karakteri ile tepki göstermeyi öğreniyor. Dışişlerimizdeki bürokratlarımız, ekonomide ki etkili ve yetkili insanlarımız artık ülkemizin karakterlerini taşıyor ve dış güdümden ülke kurtuluyor, askerimiz en üst kademesinden en alt kademesine kadar hükümetimize bağlılığından ödün vermiyor.
Milli sanayimiz gelişiyor, ihracatımız Maşa Allah on yıl önce hayal bile edilmeyen noktalara ulaştı.
ASELSAN, ROKETSAN, MİLGEMİ gibi kurumlarımızla bir birçok alanda ülkemiz kendi geleceğini kurguluyor. Milli silah üretiyor. Milli füze üretiyor, milli tank üretiyor, milli uçak üretiyor, milli gemi üretiyor, milli uydu üretiyor.
Türkiye iyiye gidiyor…
İşte bu bütün bu iyi gelişmeler yaşanırken biliyoruz ki bu ülkenin inadına iyiye gitmemesi için mücadele eden bir grup var.
Ne yazık ki CHP bu gruplara görünür ya da görünmez destek veriyor. Bu marjinal grup CHP’nin de desteği ile İşçi Partisi, DHKPÇ, PKK, KCK, Atatürkçü Düşünce Derneği, Gençlik Derneği, Dev-Genç, Yurtsever Gençlik Birliği, bazı sol sendikalar ile diğer terörist gruplar eylem adı altında terör estiriyor, ülkenin huzurlu olması onlara batıyor.
Enteresan tipler bunlar, kendilerinden başka herkesi hain ilan ediyorlar, ülkede kaos çıksın istiyorlar, taşlarla, sopalarla, molotoflarla polise saldırıyorlar.
Hükümet mensuplarına ağır hakaretlerle saldırıyorlar. Mesela NATO’nun Türkiye müttefiki değilmiş, Türkiye tamamen edilgen bir konumdaymış, NATO’nun kararları sanki Türkiye’nin de içinde bulunduğu bir kurul tarafından alınmıyormuş gibi açıklamalarla toplumu geriyorlar?
Tabi bunlar aynı zamanda hiçbir şekilde emeğe saygı duymadıkları halde emekten bahsediyorlar. Sanki hayatta emek verip de kazandıkları tek kuruşları varmış gibi açıklamalar yapıyorlar. Çoğu devlete sırtını dayamış tipler fakat devletten nemalarının kesileceği korkusu bu grupları kudurtuyor.
Burada bizi asıl üzen ise ne yazık ki bazı Alevi kardeşlerimizde bu saçma sapan ülke karıştırma provasının içinde yer alıyor.
Neden bilmiyorum, bu ülkede Aleviler hep Sunilerin kendilerine zulmettiğine inanıyorlar.
Açık konuşma vakti geldi ve geçmektedir. Hangi Sünni nerede nasıl bir Alevi’ye zulmetmiştir? Tabi bu soruyu sorduğumuzda hemen bize Sivas, Maraş gibi ülkede hiç kimsenin tasvip etmediği ve derin güçlerin organizesi olduğu her yerinden belli saçma sapan konuları sunuyorlar.
Oysa bilseler yanlarında yer aldıkları Ergenekon’dur asıl bu kirli oyunları tezgâhlayan.
Aynı senaryoyu biliyorsunuz geçtiğimiz günler de ODTÜ’de de görmüş olduk. Yine aynı tipler, yine aynı marjinal tavırlar, yine polis taşlıyorlar, yine bıraksanız ülkenin gelişmesinde büyük rol alan Başbakanımızı ve diğer yetkilileri parçalayacaklar adeta.
Netice itibariyle ODTÜ’deki olaylar inanınız tam bir mihenk taşıdır, Türkiye’nin ilerlemesini isteyen hiçbir kurum, kuruluş ya da insan bu olayları tasvip edemez.
Terörizme karşı çıkmakta demokrasiye karşı çıkmak değildir.
Herkes görüşünü söylesin, herkes başkalarını rahatsız etmemek kaydıyla nasıl istiyorsa öyle yaşasın ama ülkenin huzuruna, ülkenin geleceğine, ülkenin birlik beraberliğine de saygı duymalıdır.
Ülkemiz dört çapulcunun kargaşası ile zaten eskiye dönmez bu konudan da eminiz. Emniyet güçlerimiz elbette her daim anarşistin, teröristin haddini bildirecek, oynanmak istenen kötü oyunları bozacaktır.
Netice itibariyle biz ODTÜ’deki çirkin olayları kınıyoruz, bilimden bihaber, hükümet düşmanlığını hüner zanneden yıllarca namazımızla, abdestimizle, başörtüsüyle uğraşan, batının uzantısı, kendi kültürünü beğenmeyen, ayakkabıyla evine girmeyi medenilik zanneden, çatalı sol eline, bıçağı sağ eline aldığında muasır medeniyet seviyesine çıktığının hülyasını kuran zavallılardan zaten bu ülkede bilim adına bir şey beklemiyoruz.
Bu ülke şükürler olsun artık bu uzantılarla başa çıkıyor…