Abdullah Acıbadem
Abdullah Acıbadem NATO SORGULANIR HALE GELDİ

NATO SORGULANIR HALE GELDİ

NATO'nun Norveç'teki Tatbikatı 8 Kasım'da başladı ve 16 Kasım’da sona erdi. Tatbikatın ilk günlerimde yaşanan skandalı ve yapılan alçaklığı 17 Kasım’da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kamuoyu ile paylaştı.

2018'de planlanan saldırı için Türkiye; Atatürk ve Erdoğan ile sembolleştirilerek(resimleri düşman resimlerinin arasına yerleştirilmesi) Atatürk ve Erdoğan’ın hedefe konulduğu oyunun arkasından Türkiye'ye saldırı hazırlığı planı çıktı. Senaryoda Türkiye Düşman Ülke olarak gösterildi. Bu demek oluyor ki; asıl hedef Erdoğan ve Atatürk değil. Onların nazarında Türkiye.

15 Temmuz darbe girişimini Adana’daki İncirlik Üssü’nden yöneten ABD ve NATO, NATO'ya rağmen tamamen kendi güvenliğimiz için aldığımız S-400 füze sistemi edinmekle suçluyor Türkiye’yi.

FETÖ ve ABD ordusu bu sefer NATO ile 2018’de Türkiye’ye savaş ve  saldırı senaryosu peşinde. Bu demek oluyor ki; müttefik ülkelerin güvenliğinden sorumlu NATO kendi güvenliğini sağlayamıyor.

Türkiye askerlerini tatbikattan çekme kararı alınca NATO ve Norveç’ten özür geldi ve NATO’nun iki personeli ihraç edildi. Ama yetmez. Açılan soruşturma derinleştirilmeli, başka sorumlular varsa cezalandırılmalı ki; ittifak ile ilişkilerin zarar görmesin.

Haçlı ve Siyonist sömürgeciliğinin zorba gücü olan

NATO'nun tatbikatında gerçekleşen bu planlı rezalet, münferit bir olay olarak yansıtılmaya çalışılsa da çok ciddi amaç ve sonuçlara hizmet ediyor.  Baştan aşağı Türkiye’yi hedef yapan senaryonun “bireysel hata” olarak nitelendirilmesi mümkün değil.

Amerika beslediği ordu ile tüm dünyaya hakimiyet kurdu. Dünyayı sömürüp zenginlikleri ülkesine taşıdı.

Peki biz niye besledik o kadar büyük orduyu?

Bugüne kadar Türk ordusu emirlerindeydi. Artık bağımsız bir ülke gibi hareket eden Türkiye’nin ordusu da sadece ülkesinin çıkarları için hareket etmeye başlayınca Avrupa yeni bir orduya ihtiyaç duyuyor.

Tarih boyunca var olmuş en başarılı ve en etkili askeri organizasyon olan NATO’da bugüne kadar böyle rezalete görülmedi. Bu çirkin ve kabul edilemez olayda NATO idarecileri zamanında ve gereğine uygun tepki verdi ama bizimkimden ile müttefikliğimize ve dayanışmamıza zarar vermesine izin vermemeliyiz. NATO, aslında dost görünümlü düşmanlarımızdandır.

Düşmanlıklarını açıkça gözümüze sokuyorlar aslında ama buna rağmen bizim aydın geçinen sözde aydınlar

bu anlamsız anlayışlarını nesilden nesile aktarmak için her türlü tuzağa uşak oluyorlar.

28 ülkenin üye olduğu NATO; emirleri ve planları Washington’dan alır. Türkiye’nin kendi rotasında gitme kararlılığı ABD’yi rahatsız etti. Türkiye’nin uğraştığı her konu aynı elden yönetiliyor aynen 15 Temmuz'u planladıkları gibi.

Bu olay ile Atatürk maskesi ile emperyalist uşaklığı yapanların maskesi de düştü. Maksatları; ihanetlerinin arkasına saklanarak yapacakları ve kendilerine dokunulmazlık sağlayacak bir "tabu" oluşturmak.

Yoksa Mustafa Kemali sevdiklerinden değil o tapınma ritüelleri. 15 Temmuz planlı darbe diyenler şimdi ne diyecekler gerçekten merak ediyorum.

Fırsat bu fırsat çıkalım NATO'dan. Aslında, NATO adlı bu tuhaf örgütün bizzat kendisi ve Türkiye Cumhuriyeti için ciddi tehlike arzediyor. Ayrıca asker kılıklı şerefsiz teröristler, FETÖ mensupları, NATO tarafından korunup, kollanmıyorlar mı? Bu subay görünümlü iğrenç insanlar, haindir, katildir, ülkemizde kan dökmüşlerdir ve teröristtir. FETÖ adlı örgütün mensuplarıdır. Bunların bazıları halen kaçak olarak NATO'ya sığınmışlardır.

Bu durumda NATO bizzat kendisi, teröre ve teröriste yardım ve yataklık yapmış olmuyor mu?.. Ayrıca asker olmayan FETÖ mensupları da NATO üyesi ülkelere kaçtılar, sığındılar hatta maaş bile bağlandı.

NATO'nun Doğu ve Güneydoğu kanadını koruyan Türkiye'nin NATO içinde en çok askere sahip ülkelerden biri olduğunu ve Türkiye'nin 11 farklı ülkedeki 14 NATO misyonuna destek verdiğini de unutmayalım. 1984’den beri PKK saldırılarına maruz kalan Türkiye’ye karşı NATO üyesi diğer ülkeler kimin yanında yer aldılar sorarım size?

Daha fazla vakit kaybetmeden NATO’nun sorgulanması, dünden bugüne emel ve hedeflerinin masaya yatırılması, Türkiye için aciliyeti olan bir mecburiyettir. Ya hep ya hiç diyeceğimiz bir sınıra yaklaşıldığı bir gerçektir.

Allah’ın izni ile Erdoğan’ı yenmeyi ve yok etmeyi asla başaramayacaklar.

Yeterki biz Millet olarak her zaman

BİR OLALIM DİRİ OLALIM

Rabbim yâr ve yardımcımız olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Acıbadem Arşivi