Abdullah Acıbadem
Abdullah Acıbadem BU VATAN ŞEHİTLERİ İLE YAŞAYACAK

BU VATAN ŞEHİTLERİ İLE YAŞAYACAK

Tarihi boyunca birçok badire atlatan Türkiyem tarihi süreç yaşamaya devam ediyor. Bu süreç; batı ile doğunun, haç ile hilalin, iman ile inkarın, puta tapanlarla alnını secdeye koyanların savaşı ve kıyamete kadar sürecek.

Bu süreçte kimileri şehadetle buluşuyor, kimileri ihanetle. Bende bu memῘeketin bir şehitlerini, birde evlatlarımızı sehit düşüren hainlerini unutmayacağım.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve vatandaşı terörün en büyük mağduru. 30 yılı aşkın sürede yüz binlerce vatandaşımızı kaybettik. Ekonomimizin en önemli kaynaklarını teröre aktardık. Terörü sona erdirmek adına her şeyi göze aldık, alırız ve almak zorundayız. 15 Temmuz bunun en kanlı ve canlı örneğidir. Verdiğimiz en önemli milli mücadeledir.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi;

Ya öleceğiz! Ya olacağız...

Hain pusularla söndürülen yaşamlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere. Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile mahşer de yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklar üzerinde.

Ard arda dizili ay yıldızlı bayraklara bürünmüş, hayatının baharında soldurulmuş, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor analarının feryatlarıyla mekanların en yücesine.

Elleriyle büyüttüğü yavrusunu en delikanlı çağında şehit veren annenin hissettiklerini anlamak çok zor... Evladını elleriyle toprağın bağrına bırakan babanın duygularına tercüman olmak mümkün değil. Abisinin tabutu önünde çığlıklara boğulan kız kardeşin acılarını en yanık türküler bile anlatamaz. İnsanın insan olduğunu iddia eden hiç kimsenin kayıtsız kalamayacağı yürek burkan tablolar!

Ana yüreklerine, nişanlı veya evli kadınlarımızın yüreklerine, evlat yüreklerine kor gibi düşen bir acının hikayelerini kanıksayacak bir millet olduk. Bizi alıştırdılar çünkü ruhumuzu çaldılar.

Utanıyorum şehidim, utanıyorum, yemekten, içmekten, senin annen ağlarken gülmekten utanıyorum! Sanma ki; unutuyor, unutturuyoruz. Unutanları barındırmaktan utanıyorum. Sen vatan için, bizim için şehit olurken, seni görmezden gelenlerden utanıyorum.

Evladını hayatının baharında kaybeden ananın, babanın, eşin, evladın acısı kimin umurunda?

11 şehit verdiğimiz gecede Acun’un Survivor’ı Türkiye gündeminde birinci sırada yer oluyorsa; aynı gecede eğlencelerde vur patlasın çal oynasın diyebiliyorsak gerçekten ateş düştüğü yeri yakıyor anlamını çıkarırım.

Sözün özü; 20 yaşında gencecik delikanlılar şehit olmuş kime ne? Adını şehit koysak ne fark eder? Boşuna dememişler; “satan sağ oldukça vatan sağ olmaz“

 

Sizin bildiğiniz vatan dağda başῘayıp nerde biter biῘmem ama bizim biῘdiğimiz vatan Peygamber ocağında başῘayıp şehadetῘe biter! Anadolu’nun helal lokma ile büyüyen evlatlarını, aslanlarını bu asil millet için kurban veriyoruz biz.

Oysa ki biz evinden şehit çıkmayan ailenin bulunmadığı bir milletiz. Şehit olan askerlerimizin vasiyetlerini gördükçe hiç bir menfaati olmadan Peygambere komşu olmaya koşan ve kendisi için bir şey istemeyip geride kalanları düşünen bu kahramanları dünyada hiçbir ordunun yenemeyeceğini bir kez daha anlıyorum.

Ama millet olarak kanıksadık sanırım biz bu şehit haberlerini. Toplumun şehit haberlerine duyarsızlaşılmasına medyanın şehit haberlerine gereken önemi vermemesine isyan ediyorum. Hassasiyet gösterenleri tenzih ediyorum.

İyi ki şehitlik diye bir dünyamız var, sığındığımız, teselli olduğumuz. Yoksa dayanılır bir acı değildir bu, yanı başımızdan göçenlerin, yüreklerimizden kopanların acısı.

İslam dininde insanın ulaşabileceği en büyük ve kutsal mertebe şehitliktir. Şehitlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yücedir.

1400 senedir devam eden şehadet makamına, ebedi hayatlarına uğurlanıyor kahramanlarımız. Peygamberlerden sonra gelen makam..

Yarın cennetin kapısına vardıklarında cennetin

8 kapısı bir anda açılacak

"Buyrun hangi kapıdan isterseniz denecek"

hem şefaat olunacaklar, hemde şefaatçi olacaklar.

Cennette sevdikleri ile beraber girecekler. Altlarından sular akan billurdan köşklerde sevinç ve sürür içinde oturacaklar. Artık onlar için gam ve keder yok. Çünkü cennet gam ve keder yeri değil.

Yiğitlerimiz bu vatanın gerçek evladları. Yarın huzuru mahşerde Livaül Hamd sancağının altında bir araya gelecekler. Peygamber'im şehitlerin sancağını açtığında "Gelin ümmetimin şehitleri" dediğinde bütün mahşer halkı gıbta ile bakacak ayın ondördü gibi parlayan şehitlerimize...

O gün bizleride unutmayın, biz sizleri unutmuyoruz

Yüreğimizde ruhumuzda ve kalbimizdesiniz. Bu üῘke için can veren yiğitler; siz toprağa değiῘ, o güzeῘ kaῘpῘere gömüῘdünüz.

Dualarımız dahili ve harici cephede mücadele eden yiğitlerimiz için askerimiz için. Bütün emniyet kuvvetlerimiz içindir. Zahiri ve batıni, görünen ve görünmeyen düşmanlara karşı yaptıkları bu mücadelede Rabbim zalimleri hezimete uğratsın

Hendek harbinde küffarın hezimete uğradığı gibi..

PKK’nın katlettiği Şehitlerimizi uğurladığımız gün HDPKK’lılar Başkentimizde kendileri için ayırıp izin verdiğimiz salonlarda PKK Sloganları atıyorlar! CHP’de en büyük destekçileri... Sözün bitişi yer.

Sonra bu ülke diktatörlükle yönetiliyor diyorsunuz öyle mi? Türkiye’de Demokrasi var Diktatörlük yok. Hatta demokrasinin fazlası var.

Afrin'de girdiği siperden askerime kurşun sıkarken;

"Biji Berxwedana Efrine" diye slogan atan YPG'liyle,

Ankara'nın göbeğinde HDP kongresinde,

"Biji Berxwedana Efrine" diye slogan atan partilinin ne farkı var?

Demokrasi yoksa diktatörlük varsa siz bu hainliği nasıl yapabiliyorsunuz sorarım size?

İşte buradan anlayabiliriz. Terör; düşman tarafından çalınmış yüreklerin ihanetidir.

Merhamet timsali aziz milletimize başsağlığı dilerken, Peygamberimizin diliyle sesleniyorum:

“La tahzen! İnnallahe meana! Sakın hüzne teslim olma! Allah şüphesiz ki bizimledir!”

Şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet ve mağfiret, yüreklerine ateş düşen ailelerine sabır ve metanet, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum.

Milletimizin başı sağolsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Acıbadem Arşivi