Ali Kaya
Ali Kaya Muhalefetin Derdi KHK Değil

Muhalefetin Derdi KHK Değil

Muhalefet partilerinin şiddetle karşı çıktığı iç savaşa götürebilir veya  yargıya  darbe diyerek yaygara çıkardıkları Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yayınlanması bir anda  muhalefet  partilerinin (MHP haric) sert tepkisine neden olmuştu.  Peki bu KHK neden tartışılmaktadır veya muğlaklık neresindedir. Baştan söylemeliyim ki  ben hukukçu değilim ve hukukçu  olmadığım için tüm maddelerin nereden gelip nereye gideceğini bilemeyeceğimi belirtmek isterim. Merak ettim ve Resmi Gazete yayınlanan  696 sayılı KHK’nın 121. Maddesini kopyala yapıştır yaparak  burada paylaşmak istedim.

 

  MADDE 121- 8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 37 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”

 

Şimdi bizim muhaliflerin yaygara kopardığı İç savaş tehdidi olarak gördükleri madde 15 temmuz darbe girişimini önleyen o şanlı Milletin kahraman evlatlarına ve yakınlarına mahkemelerde veya diğer sosyal alanlarda Fetö mensuplarının bunların hesabı sorulacak , yargılanacaksınız sözleri karşısında Yürütmenin yani  Cumhurbaşkanının darbeyi önlemeye çalışan kişilerin haklarının kanunla koruma altına alınmış oluyor.

 

On birinci Cumhurbaşkanımız Sayın Gül de sosyal paylaşım sitesinde bu madde için Muğlaklık ve kaygı verici diyerek muhalefet etmesini de anlamakta zorlandığımı belirtmek isterim. KHK’nın 121. kanun maddesi 15 temmuz darbe teşebbüsünü bir terör eylemi olarak görüldüğünü ve akabinde devam eden olayların devamı olarak nitelendirilmesinin neresi anlaşılmadı ki gerçekten merak ediyorum. Acaba Sayın Gül Narsist bir kişiliğe mi büründü diye düşünmeden edemiyorum. 

 

Çevremizde sürekli Ak parti ve Sayın Erdoğan düşmanlığının hat safhaya ulaştığına şahit olmaktayız ve yaptığımız söyleşilerde şu sözü sürekli söylediklerini işitmekteyiz  “Keser Döner Sap Döner Gün Gelir Hesap Döner”.  Evet Ak parti ve Erdoğan  muhalifleri 2019 yılı seçimlerine Ak parti ve Erdoğan’ın büyük oy kaybedeceğini hesap etmiş gibi gözükmekte ve biraz daha zarar vermek için olmadık bahanelerle saldırmakta olduğu görmekteyiz.

 

Bunu da Ana muhalefet partisi Chp’nin  Grup başkan vekili Altay şöyle özetliyor  “Bu Hükümet dünyanın en doğru işini de yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok Milletin bize verdiği görev” diyerek iktidarın yanında olmama sebebini basit bir muhalefet anlayışına indirgediğini göstermektedir.

 

Şimdi bu KHK maddesinin doğru mu yanlış mı olduğunu siz düşünün. Arkadaş sohbetlerinde iyilik kötülük mevzu bahis olduğunda kullandım kelimeleri sizlere aktarmak isterim “ İyilik göreceli bir kavram sizin ne olduğunuz önemli değil  benim size nasıl baktığım önemlidir. Siz kötü olabilirsiniz ama ben sizi iyi görüyorsam siz bana göre iyi birisiniz demektir.

 

Yani iyilik veya kötülük  benim size bakış açımla sınırlıdır. Sizin ne olup olmadığınızla değil.” Derim.  İşte Ana muhalefeti Ak parti ve Erdoğan düşmanlığından gözleri kararmış ülke menfaatlerinde dahi iktidarın yanında yer almayacağını söylesek olmaz diyecek olan çevremize anlatamadığımızı Sayın Altay bir güzel anlattı ki sormayın.

                Diğer bir anlatmak istediğim  mevzu da Fetö ile mücadele kapsamında  yapılan yargılamada tek tip kıyafete muhalefetin anlamsız tepkisidir. Vatana ihanet eden bu hainlerin takım elbise giyerek duruşmalara katılması bu aziz Millete zuldür. Tek tip elbise üzerinden İktidara muhalefet etmek oy artırmayacak bir tepkidir.

Yada milletin nezdinde Kudüs meselesinde oylarını artıran Erdoğan algısını değiştirmek için gündem değişikliği amaçlanmış olabilir.

 

Saygılarımla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi