Kurtuluş faizsiz sistemde

Kurtuluş faizsiz sistemde

‘İslam dünyası olarak bir an önce insanı hayata katan, üretmeye teşvik eden, adil paylaşımı öngören, kapitalist sistemin dayatmasına karşı çıkan katılım ekonomisi modeline geçmeliyiz’ diyen Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu sistemin ekonomik buhranlar için tek çözüm olduğunu kaydetti. 

Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu ile katılım bankacılığının dününü , bugününü ve yarınını konuştuk .

‘İslam dünyası olarak bir an önce insanı hayata katan, üretmeye teşvik eden, adil paylaşımı öngören, kapitalist sistemin dayatmasına karşı çıkan katılım ekonomisi modeline geçmeliyiz’ diyen Hazıroğlu, bu yolda atılan en önemli adım olan Katılım Bankacılığının yüzde 5 olan payının önümüzdeki dönemde yüzde 15’e çıkacağını kaydetti. 

İlk olarak faizsiz sistemin ne anlama geldiğini ve ne önemi olduğunu öğrenmek istiyorum?

Bankacılık sisteminin ekonominin temeli değil; aksine sadece bir uygulama alanı olduğunun altını çizen Temel Hazıroğlu, “Kapitalist ve sosyalist bir anlayışla hareket eden günümüz ekonomi ve finans sisteminin temeli faize dayanmaktadır. Bu durumun değişmesi için içerisinde faizin olmadığı yeni bir İslami ekonomi modeli geliştirmek ve bunu da acilen hayata geçirmek zorundayız. Bizim artık, insanı kaynak, dünyayı mülk olarak gören iktisat zihniyetine karşı çıkan, işi insanın hayata iştiraki olarak gören, hayatın bütününü ele alan, tüm ahlaki, hukuki, sosyal, toplumsal, kültürel ve iktisadi alanlarını kapsayan ve kuşatan bir katılım felsefesi ve Müslümanca bir tavır geliştirmemiz gerekmektedir. İslam dünyası olarak bir an önce insanı hayata katan, üretmeye teşvik eden, adil paylaşımı öngören, kapitalist sistemin dayatmasına karşı çıkan katılım ekonomisi modeline geçmeliyiz; çünkü paranın değil insanın, üretimin, sosyal adaletin ve adil paylaşımın hayat bulacağı, insanlığa yaratılış gayesini ve varlık amacını idrak ettirecek tek çözüm yolu katılım ekonomisidir

ekonomi--(1).jpgTürkiye’de katılım bankacılığı nereden nereye geldi?

Katılım bankacılığı 1983 yılında kuruldu. Bugüne baktığımızda bankacılık sektöründeki pasta payı %5.5’lara geldi. Şube büyüklükleri toplamda 1100’e yükseldi. Bu açıdan baktığımızda büyüme tirajının belli bir oranda yükseldiğini görüyoruz. Ancak bu yeterli değildir. Yeterli hale gelmesi için çalışmalar büyük hızla devam ediyor.

Katılım bankacılığına ilgi ne boyutta? İnsanları müşteriniz olması için nasıl teşvik ve ikna ediyorsunuz?

Genel olarak KOBİ’lerle çalışıyoruz. Katılım bankası yapısı gereği nakit para kullandırmıyor. Bir malın peşin alıp vadeli olarak kullanılması için ortada bir mal olması gerekiyor. Bu açıdan biz reel sektörü doğal olarak finanse etmiş oluyoruz. Hem de gerçek bir alışverişi finanse ettiğimiz için aynı zamanda fatura getiriyor. Kayıta alınmış oluyor. Biz müşterilerimizle ilişkilerde bir faiz üzerinden ilişkiye giriyoruz ki mal alıp sattığımızda olay bittiği için bundan sonra herhangi bir olumsuzluk olsa dahi alacaklarımızı erkenden tahsil yoluna gitmiyoruz. Bizim için alışveriş bitmiştir. Ne zamanı belirlediysek o zamanı borcunu ödemesini bekliyoruz. Bankalarda alacakları erkenden çağırma gibi bir durumumuz yok. Bu da müşterilerimiz için bir avantaj oluşturuyor. Müşteri kendi hesabını yaptığında buna uygun ödeme planı uyguluyor. Bir sürprizle karşılaşmıyoruz.

ekonomi--(2).jpg

Katılım bankacılığının fıkhi temelleri ile ilgili bilgi verir misiniz?

Katılım bankacılığında genelde her kurumda bir danışma heyeti var. Faizleri fıkhe uygun hareket etme konusunda bu danışma heyetinden görüş alınır. Bizde de bir danışma heyeti var. Albaraka’da 4 kişilik heyetle çalışıyoruz. Bunların birisi Hayrettin Karaman hocamız. Biz bütün yaptığımız işleri bu heyetten görüş alarak yapıyoruz. Bunların fetva verdiği işlemleri yapıyoruz. Bu konu bizim için olmazsa olmaz bir konu. Bunları aynı zamanda eğitimlerde çalışan arkadaşlara aktarıyoruz.

temel-haziroglu.jpgTürkiye’de katılım bankacılığı %5, %6 civarında. Bunun arttırılması için neler yapılmalıdır?

Geçmişte katılım bankacılığı büyük sıkıntılar yaşadı. Gerçek kredi kullanımını, gerçek sektörü değil de kendi iletişim ağını kullandı. Bunun için de geri dönüşte sıkıntı oldu. Sektör büyük bir krize girdi. Ancak o krizden bir şekilde çıkıldı ve daha sonra bir güvence fonu oluşturuldu. Bu arada katılım bankalarının tek çatı altında toplanması adına Türkiye Katılım Bankaları Birliği kuruldu. Bu arada katılım bankaları birliği de son dönemde devletin de pozitif yaklaşmasıyla beraber bir katılım bankacılığı strateji belgesi oluşturuldu. 2025 planı. Bu plan Türkiye Kalkınma Bankası ve Türkiye Kalkınma Bakanlığı’nın da desteğiyle beraber bir çalışma yapıldı. Burada şuan ki pasta payımız %5.5’tan %15’e kadar çıkarma için çalışmalar yapılıyor. Bu yüzden Kamu Katılım Bankacılığı da sektöre girmeye başladı. Kamunun da desteğiyle beraber önümüzdeki senelerde Katılım bankacılığının payı artacaktır.
HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ