Konyalı çiftçilerin göz bebeği! Maliyeti düşürüyor, su israfını önlüyor
Modern ekipmanların ve teknolojin kullanıldığı Konya’da tarımsal üretim her geçen gün gelişiyor. Tarımda kullanılan dronla ilaçlama sistemi, zamandan tasarruf sağlayarak maliyeti de düşürüyor. Son dönemlerde bu sistemin yaygınlaştığını söyleyen Mehmet Akif Sarıbaş, su israfının da önüne geçildiğinin vurgusunu yaptı.
Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızda insansız hava araçları yaygınlaştı. Zirai alanda da tercih edilmeye başlanan insansız hava araçlarıyla iş yükü azaldı. Konya’da dronla ilaçlama sisteminin yaygınlaştığını belirten Mehmet Akif Sarıbaş, bu yöntemle su ve zamandan tasarruf sağlanarak maliyetin de azaltıldığını vurguladı.
‘VERİMLİ, HIZLI VE EKONOMİK’
Zirai alanda da insansız hava araçlarının tercih edilmeye başladığının altını çizen Sarıbaş, “Gelişen teknolojiye bağlı olarak insansız hava araçları tüm alanlarda kullanımı yaygınlaşmaya devam ederken zirai alanda da insansız hava araçları tercih edilmeye başlıyor. Özellikle dron ile ilaçlama yapılması hem zaman hem de maliyet açısında çok fazla kolaylık sağlıyor. Zirai dron, tarım sektöründe kullanılan insansız hava araçlarıdır. Bu dronlar, tarım faaliyetlerinde tohum saçma, ilaçlama ve gübreleme gibi bazı faaliyetleri yerine getirmek amacıyla tasarlanmıştır. Zirai insansız hava araçları üreticilere bu teknolojiyi kullandırarak tarım işlerini daha verimli, hızlı ve ekonomik bir şekilde yapma imkanı sunmaktadır. Bu cihazlar özellikle mısır, fasulye, nohut, pancar, nohut, arpa ve buğday gibi ürünlerde ilaçlama amaçlı olarak tercih edilmektedir.” dedi.
‘ZAMANDAN TASARRUF’
Dronla ilaçlama yöntemiyle zamandan tasarruf edildiğini dile getiren Sarıbaş, “Bu cihazlardan önce geleneksel ilaçlama yöntemleri tercih edilmekteydi. Traktör veya el pompaları ile yapılan uygulamaları yaygındı. Bu yöntemler, ürününün ezilmesine, ilaçlama işleminin uzun sürmesine, yüksek iş gücü ihtiyacına ve ilaçlamada dengesizlik oluşmasına neden olabilir. Zirai dronlar çiftçilerimizin tarlada ilaçlama esnasında zehirlenme ve güneşten etkileme riskini minimize ederek daha güvenli bir çalışma ortamı sunmaktadır. Bu cihazlar model ve boyutuna göre günde 500-600 dekara varan arazilerde ilaçlama yapabilir ve bu sayede zamandan tasarruf edilmiş olunmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
‘BÜYÜK AVANTAJ SUNUYOR’
Dron ile su israfının da önüne geçildiği vurgulayan Sarıbaş, “Gelişmiş teknolojinin bir ürünü olan ZİHA’LAR çevreye ve suya duyarlılık konularında büyük avantajlar sunmaktadır. Uzun zamandır kullanılan geleneksel yöntemlerde arazide dekara ortalama 10-15 litre su kullanılmaktadır. Sürekli gündemin başköşesinde yer alan su kıtlığının baş gösterdiği günümüzde bu kadar su israfının önüne geçtiği için zirai dronların farklı bir avantajı da ortaya çıkmış olmaktadır. Genel yöntemlere göre çiftçilerimizin ilaçlama maliyetinin minimum yüzde 90 oranında azaldığı tespit edilmiştir.” diye aktardı.
‘VERİM KAYBI EN AZA İNİYOR’
Dronla ilaçlama sistemi ile verim kaybının en aza indirildiğini belirten Sarıbaş, “Geleneksel ilaçlama yöntemlerinde kullanılan ilaçlamalarda ürün içerisine giren traktörlerin çiğneme ve ezme yoluyla meydana getirdiği ortalama yüzde 7'lere varan verim kaybını minimuma indirerek çiftçilerimizin birim alandan daha fazla verim almasına olanak sağlıyor. Zirai ilaçlama dronları sayesinde tarlalarda traktör izinden kaynaklanan rekolte kaybına son verilebilir. Dronlar ile ilaçlama yaptığınızda ilaçtan, zamandan ve sudan tasarruf sağlarsınız. Zorlu arazi şartlarında, tarlaya girilmeyecek durumlarda dronlar ile ilaçlama yapabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
‘YAYGIN HALE GELMELİ’
Tarımsal dronların yaygın hale gelmesi gerektiğini söyleyen Sarıbaş, bunun için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı; “Tarımsal dronların daha yaygın olarak kullanılabilmesi için çiftçilerimizin teknik yeterliliğinin artırılması, teknoloji maliyetlerinin düşürülmesi ve altyapı desteklerinin verilebilmesi gerekiyor. Ayrıca dron geliştirilmesi ve saha uygulamaları konusunda yerli hizmet üreticilerinin de artması gerekiyor. Kullanılan dronlar yardımıyla tarımsal faaliyetlerde ortomozaik haritaların oluşturulması, bitki özellikleri hakkında bilgi edinilmesi, bitki hastalık ve zararlılarının tespit edilmesi, nem tahmininin yapılması, ürün su stresinin izlenmesi, 3D modelleme yapılması, arazilerin sınıflandırılması, bitki gelişiminin izlenmesi gibi bilgilerin elde edilmesi için çeşitli kamera ve sensörler kullandığını bilmekteyiz. Ayrıca bu cihazların birbirleri ile iletişim kurabileceği, kullanımının kolaylaşacağı geliştirmeler hayata geçtiğinde tam teşekküllü tarımda teknoloji devriminin de ayak sesleri daha gür çıkacaktır. Görüntü analizinden ürün gelişim takibine, yapay zekadan yüksek iş kapasitelerinin karşılanmasına kadar bugün eksikliği hissedilen noktalar geliştiğinde, tarımda büyük bir reformun gerçekleşeceği aşikardır.”
