Konya’da şimdi de musluklara dadandılar! Tarihi servet tehdit altında

Konya’daki tarihi çeşmenin muslukları ya çalınıyor ya kırılıyor! 123 yıl önce yapılan çeşme tehdit altında.
Konya’da şimdi de musluklara dadandılar! Tarihi servet tehdit altında

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz Çukur Cami ön kısmında yer alan tarihi İsmail Ağa Çeşmesi'nin tamir edilmesine rağmen kimliği belirsiz kişilerce sürekli musluklarının çalındığını ya da kırıldığını belirtti.

‘1901 YILINDA YAPILDI’

Tokgöz tarihi çeşme hakkında şu bilgileri verdi: “Kitabesine göre 1901 yılında Konya eşrafından Hacı Velizade İsmail Ağa tarafından yaptırılan İsmail Ağa çeşmesinin Akçeşme ilkokulu ile Mengüç caddesinin giriş kısmında yer aldığını ve Çukur caminin bahçe istinat duvarına bitişik vaziyette kullanımda olan tarihi bir çeşmedir. Dikdörtgen formunda düzgün Sille taşı ve Gödene taşından yapılmış sokak çeşmesidir. İki sütun üzerinde kaide ve alınlık yer almaktadır. Gülbezek formlu kurna üzerinde su taşlık kısmı ve üzerinde kemer ve iki satırlık kitabesi yer almaktadır. Çeşmenin kitabesinde ise ‘Hacı veli zade el hac İsmail Ağa'nın hayratı, 1901’ yazılı.”

cesme-1.jpg

‘İKİ BİN TATLI SU ÇEŞMESİ BULUNUYOR’

Tokgöz uzun yıllardan beri Konya kent kültürü ve tarihi üzerine bilgi topladığını, su yapılarını bu kapsamda araştırdığını, Konya merkezdeki tarihi çeşmeleri saha çalışması yaparak yerinde inceleyerek fotoğrafladığını belirtti. Konya merkezde iki bin tatlı su çeşmesi bulunduğunu bunlardan 200 tanesinin Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet döneminden intikal eden tarihi nitelikte kitabeli çeşme olduğunu vurguladı. Özellikle Meram bölgesinden gelen Çayırbağı, Dutlu, Kırankaya, Beypınar, Mukbil, Şadiye ve Yeşil Efendi suyu gibi yedi ayrı kaynaktan hem organik olarak kıymetli hem de içimi tatlı olan su kaynaklarından şehre çeşmelerle dağıtım yapılmaktadır. Bu zengin çeşme varlığı içerisinde en eski olanının Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından inşa ettirilen ve Şems mahallesinde ve konum olarak eski 19 Mayıs ilkokulu bahçe duvarına bitişik olan ve 1519 yılında yapılmış "Yavuz Sultan Selim Çeşmesi" olduğunu ifade etti.

esme-2.jpg

‘ÇEŞMELER EDEBİ NİTELİKLERİ YÖNÜYLE ZENGİN’

Karabük üniversitesinde Dr. Mehmet Mutlu tarafından 2016 yılında yayınlanan “Konya Su Yapılarının Kitabelerinde Ebced Kullanımı” isimli çalışmasında Konya’da 200 tane tarihi ve kitabeli çeşme olup bu tarihi çeşmelerden 50 tanesinde ebced tekniği kullanılarak ve 10 ayrı kategoride tarih düşürüldüğü ve konulduğu belirlenmiştir. Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz bu anlamda “Konya’nın tarihi çeşmelerindeki mimari niteliklerin yanı sıra hat sanatı ve edebi nitelikler itibarıyla da çeşmelerimiz zengin bir muhteva taşımaktadır” dedi. Tokgöz, “Konya’da tarihsel planda Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı döneminde yapılmış çeşmeler bulunmaktadır. Osmanlı döneminde şehrin su gereksiniminin artması üzerine yeni su kaynakları bulunmuştur. Yavuz Sultan Selim zamanında şehre Dutlu Suyu getirilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de su kaynakları daha da arttırılmıştır. XIX. Yüzyılda Vali Ferit Paşa Çayırbağı Suyunu demir borularla şehre getirmiştir.” ifadelerine yer verdi.

esme-6.jpg

Ayrıca 200 tane kitabeli çeşmeden Koski Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında 143 tarihi çeşmenin kapsamlı tamir ve bakımı yapılarak restore edilmiştir. Koski tarafından bu çeşmeler hakkında Konya’nın Tarihi çeşmeleri ismiyle hem web sayfasında online olarak okunabildiğini hem kitap olarak yayınlandı.

‘KONYA’NIN ÇEŞMELERİ SİLLE VE GÖDENE TAŞINDAN YAPILMIŞTIR’

Çeşmelerin mimari özellikleri hakkında da bilgi veren Tokgöz "Kesme taş, barok ve anıt olmak üzere farklı mimaride yapılmış tatlı su çeşmeleri vardır. Genel olarak kesme taş çeşmeler yaygındır. Kesme taş çeşmelerde Konya’nın güneyinde bulunan Gödene ve batısında yer alan Sille köylerinden getirilen taşlar kullanılmıştır" ifadelerini kullandı. Gödene taşının sert ve kirli beyaz bir görünüme sahip olduğuna değinen Tokgöz Gödene taşının yüz yıllardır mimari eserlerde kullanıldığını özellikle Yusuf Ağa kütüphanesi, Aziziye camiinde, Ak çeşme gibi eserlerde ve bir çok tarihi türbede kullanılan bir malzeme olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Sille taşı ise yumuşak, işlenmesi kolay ve kırmızı bir görünüme sahiptir. Çabuk yıpranma ve eskime riski bulunmaktadır. Konya’da sayıları az olmakla birlikte, Barok tarzı motifleri barındıran çeşmeler de bulunuyor. Diğer bir çeşme türü de anıt çeşmedir. Anıt çeşmelere örnek olarak 'Şirin Hanım Çeşmesi' gösterilebilir. Anıt çeşmeler iki yönlüdür. Yapımında nadiren Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde mermer de kullanılmıştır. (https://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/konya/tarihi-cesmeler-konyaya-hayat-veriyor-37251006)

Konya’da özellikle 1908-1930 yılları arasında 1.Ulusal mimari akımına göre yapılmış abide nitelikli çeşmeler vardır. Sırçalı çeşmesi buna tipik örneklerden biridir. Sırçalı çeşmesinin sırrı ve gizemi yapım tekniğindedir. Bundan bihaber olan kişiler Sırçalı çeşmesi ile alakasız yorumlar yapmaktadır.

esme-3.jpg

‘YADİGARLAR AYAKTA KALMALI’

Restorasyon çalışmalarının ecdat yadigarlarının ayakta kalması için önemli olduğunu belirten Araştırmacı Yazar Tokgöz bunun gerekli ve takdir edilen bir hizmet olduğunu ancak yeterli olmadığını ifade etti. Geçen 11 yıl içinde restore edilen ve edilmeyen çeşmelerin bazılarında zaman içinde musluk ve su tası gibi malzemelerin çalınması, kitabelerinin yok olması veya yıpranması, sprey boya ile üzerlerinin karalanması, çöp atılması ve çeşme suyunun içme amaçlı ve serinleme amacı dışında kötüye kullanımı ile zaman zaman da kör tapa vurularak kapatılması gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Hatta kendisi tarafından yer tespiti ve kitabe çözümlemesi yapılan ve çok kötü durumda olan Meram ilçesi sınırlarındaki Gödene mahallesi Abdülvahit Çelebi çeşmesinde ve Karatay ilçesi sınırlarında yer alan Hacı Fatma Hanım çeşmesinde olduğu gibi taşlarının çalınması ve her iki çeşmenin de yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

Tokgöz, “Bu nedenle tüm tarihi çeşmelerin sürekli bakımları yapılmalı ve amaç dışı kullanımlara karşı yetkili birimler ve görevlilerce teknik bir sıkıntı olup olmadığı konularında mutlak surette sürekli kontrol edilmelidir.” diye konuştu.

esme-5.jpg

‘SÜREKLİ TAHRİP EDİLİYOR’

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz, çeşmenin sürekli tahrip edildiği belirterek şöyle konuştu; “Sorun yaşayan çeşmelerin başında gelen 123 yıllık İsmail Ağa çeşmesi tipik bir örnektir. Şehir merkezinde olmasına rağmen sürekli sıkıntı yaşayan çeşmelerin başında gelmektedir. 2020 yılı sonunda Aralık ayında yaptığım tespitlerde çeşme aktif değildi ve lülesi kör tapalı olup bakımsız vaziyette idi. Tamir ve bakımının yapılması için İl müftülüğü ile temas kurdum, çeşmenin durumunu sosyal medyada dile getirdim ve yerel basında yer almasını sağladım. 2021 yılı başında KOSKİ aracılığı ile çeşmenin bakımı yapılarak durumu düzeltilmişti.

Ancak çeşmenin kurnası 2023 yılında tekrar çalındı ve kırıldı ve suyu da açıktan akmakta idi. 2023 Haziran ayında bu durumun düzeltilmesi için tekrar kişisel olarak girişimde bulunmuştum. Nihayet günümüzde çeşme tekrar tamir edilmiş durumdadır. İnşallah tekrar kötü duruma düşmez ve hizmete devam eder.”

‘MUSLUKLAR SÜREKLİ ÇALINIYOR’

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz sonuç olarak:

“İsmail Ağa çeşmesinin kurnası maalesef hırsızlar tarafından çalınıyor veya madde bağımlıları tarafından kötü kullanım sonucu sürekli tahrip oluyor, bu yüzden çeşmenin komşu olduğu Çukur caminin WC’ si bile sürekli kapalı tutuluyor.

Birçok cami şadırvanında olduğu gibi Çukur camide de çalınmasın diye sürekli kurna olarak metal/demir veya bakır çeşme yerine plastik çeşme musluğu takılıyor. Plastik malzeme ise hem dayanıklı olmuyor hem de çabuk bozulduğu için su kaçırıyor ve sık sık değiştirilmesi gerekiyor. Tarihi çeşmeye ise plastik musluk takmak bir garabet ve absürt hareket olacağı için tercih edilmiyor, ancak sürekli musluk çalınıyor.

Tarihi çeşmeler sürekli bakım altında tutulmalı, genç kuşaklara gezi ve bilgi rotaları hazırlanmalı ve tarihi çeşmeler ayrıca ele alınmalıdır. Tarihi eserler için Alo bilgi ve ihbar hattı kurulmalıdır. Barkodlu bilgi plakaları yerleştirilmelidir.

Tarihi çeşmelerin ve eserlerin karşı karşıya kaldığı sorunları iletmek üzere Konya Büyükşehir Belediyesi ve Koski, Vakıflar Konya Konya Bölge Müdürlüğü ve İl Kültür müdürlüğü gibi birimlere iletilmek üzere bir Alo bilgi ve ihbar hattı kurulmalıdır. Çünkü ne duyarlı vatandaş ne de sade vatandaş tarafından bu tarihi eserleri korumak için kime iletileceği veya hangi kurumun yetkili olduğu kamuoyunca bilinmiyor dedi. Teknolojik yeniliklerden olan barkod sistemi ile bu eserler cep telefonu ile taranarak ilgili web sayfalarına yönlendirilmelidir. Ayrıca tarihi mirasa saygı ve farkındalık konusunda sorumluluk sadece resmi kurumlara havale edilmemelidir. Kolektif bir duyarlılık ve iş birliği ile mahalle muhtarlığı, cami görevlileri, parkta görevli personel ve tarihi miras olan çeşme vb. eserlere duyarlı olsun olmasın tüm vatandaşların bu gibi ecdat yadigarı tarihi eserleri korumaya karşı hassas ve duyarlı olmalıdır. Yaşanan olumsuzluklardan herkesin yetkilileri haberdar etmesi gereklidir. Güvenlik açısından ise kamera takibi ile Ali Ağa gibi pek çok tarihi çeşmenin aktif olarak hizmette tutulması sağlanmalıdır.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 Muhabir