Ramazan Yaşar
Ramazan Yaşar KONYA İLE VAN KARDEŞLEŞİYOR

KONYA İLE VAN KARDEŞLEŞİYOR

28 Aralık’ta sevgi ve kardeşlik duygularıyla dolu bir uçakla Konya’dan Van’a uçtuk. Konya’nın Van’la kardeş il olmasının anısına Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun himayesinde, Konya Milletvekili Mustafa Akış, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Uslu Bey’in organizasyonuyla bir dizi program ve etkinliğe katıldık.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, İlçe Belediye Başkanları, eski milletvekilleri, Oda Başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, işadamları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve medya mensuplarının katıldığı güzel bir hafta sonu çalışması oldu. Geziye katılan medya temsilcileri ziyareti “Konya’dan Van’a kardeşlik köprüsü” ana teması etrafında değerlendirdiler. Doğrudur, Doğu ve Güney Doğu’daki kardeşlerimizle aramıza 80 yıldır örülen duvarları aşmak için yeni köprülere ihtiyaç var. Yeni köprülerin inşasına, eski köprülerin tamir ve bakımına, başta Başbakanımız olmak üzere Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun sunduğu katkı ve destek de hayati önemdedir.

2011 yılında Kulu Cihanbeyli Derneği’nin düzenlediği “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinde Konya Modeli” başlıklı konferansın konuşmacısı olan Dışişleri Bakanımız Davutoğlu, 15 Mart 2013 yılında da Diyarbakır’da,  “Büyük Restorasyon: Kadimden Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız” başlıklı konuşmalarındaki muhteşem tespit ve analizleriyle Kürt kardeşlerimizle arasında çok anlamlı ve duygusal bir köprü inşa etti. Van’daki konuşmalarıysa adeta bu köprünün açılış töreni gibiydi.

Dışişleri Bakanımızın, Konya, Diyarbakır ve Van’daki konuşmalarını dinlemiş biri olarak şunu gördüm. Ülkemizin en önemli sorunu hakkında çözüm tarafında yer alanlar olarak dersimize çalışmıyoruz. Sorunun tespit ve teşhisi konusunda yüzeysel, kulaktan dolma bilgiler dışında bir bilgi birikimiz olmadığı gibi, bu konuda bir çabamız da yok. Dışişleri Bakanımızın üç ilimizde yaptığı tespitler ve verdiği detaylar bu cehaletimizi bir kez daha yüzümüze vurdu.

Sayın Bakan sadece özel bilgi ve tespitleriyle değil, kullandığı “GÖNÜL DİLİ” ile katılımcıları yüreğinden yakalıyor ve bir daha kopmamak üzere “kardeşlik” direğine bağlıyor. Bakanımızı dinledikçe, Doğu ve Güney Doğu’daki Kürt kardeşlerimizle kardeşlik köprüsünün zaten var olduğunu somut olarak bir kez daha görüyorsunuz. Sorun şu, bu köprü ve yolları kullanmayı biraz ihmal etmişiz ve halen de ihmal ediyoruz. Peki Konya Van’la, Kayseri Mardin’le, İstanbul Hakkari ile kardeşse, aralarında kardeşlik köprüleri varsa, sorun ne? Sorun şudur, “biz kardeşiz” söylemi artık araya örülen duvarları aşmaya, onları yıkmaya yetmiyor. Bu duvarları yıkmanın, ülkemize huzur ve barışın gelmesinin yolu, kardeş olmak değil, KARDEŞLEŞMEKTEN geçiyor.

Bizim kardeşlerimizi seçme şansımız yok, ancak KARDEŞLEŞECEĞİMİZ kişileri seçme özgürlüğümüz var. Aynı topraklar üzerinde kurulu devletin gök kubbesi altında huzur ve güven içinde, birlik ve beraberlik ortamında yaşamanın yolu bu çatının altındaki her dinden, her ırktan, her mezhepten insanla kardeşleşmemiz gerekiyor. Biz zaten aynı şehir, aynı ülkeyi paylaşarak kardeş olmuşuz. Önemli olan KARDEŞLEŞMEYİ başarabilmektir. Sayın Bakanımızı dinledikçe bu kardeşleşme ikliminin oluştuğunu hissediyor ve bunu başarabileceğimize olan inancım da artıyor.

Tabi bu güzel buluşmanın arka planında Van Valimiz Aydın Nezih Doğan Bey var. Ona da bu açtığı kutlu yolda Allah yardımcı olsun. Devlet adına insanları yaşatmaya çalışıyor. Biliyor ki, insan yaşarsa devlet yaşar. Konya’da elimi sıkarken daha resmiydi. Van’da sıkarken daha içten, daha candan, daha sıcaktı. Valimizle Konya’da kardeştim, ancak Van’da KARDEŞLEŞTİĞİMİZİ yüreğimde hissettim. Sıra Van’ın da bunu hissetmesinde.

ZAMAN kardeşlik ZAMAN’ı değil. Zaman KARDEŞLEŞME zamanıdır. Türklerle Kürtlerin 1071 Malazgirt kardeşliğiyle başlayan kardeşleşme süreci 943 yıldır devam ediyor. Dönem dönem yaşanan küslük ve ufak anlaşmazlıklar bu kardeşlik ve kardeşleşmeye halel getirmedi. Bundan sonra da getirmeyecektir.

Biliyorsunuz Van’ın bir canavarı, bir de kedileri meşhurdur. Canavarın gözleri nasıl bilmiyorum, ama kedilerin gözleri farklı renktedir. Türklerin ve Kürtlerin Türkiye’de iki farklı renk olarak tek vatanda vücut bulmuş hali gibi...

Sıkılan okuyucularımı gülümsetecek bir notla bitireyim. Van Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Necdet Takva, terör sorununa çözüm için bir formül geliştirmiş. Başkan’ın 3E olarak kodladığı formülünün açılımı ise hayli ilginç. “3E, eğitim, ekonomi ve EHLAK’tır” diyor Başkan. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Yaşar Arşivi