Kimyasal Silah Bahane
Ne zaman Türkiye ve Rusya ikili ilişkilerini artırırsa bir sorun ortaya çıkarılarak ilişkilerin askıya alınması veya durdurulması gündeme gelmekte olduğunu görmekteyiz. Yine son günler de Amerika ve Rusya arasında kimyasal silah gerilimi sebebiyle savaş tamtamları çalmakta ve Türkiye de bu krizden dolaylı yollardan etkilenmektedir. Mart ayının başlarında İngiltere de meydana gelen Ajan suikastı ile ilgili haberlere yaptığımız yoruma Novichok bahane diyerek bir başlık atmıştık. Aradan bir ay gibi kısa bir süre geçmeden Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrol ettiği son bölge olan Duma İlçesinde Esad rejiminin kimyasal saldırı gerçekleştirmesi olayın göstere göstere dolaylı olarak Türkiye ve İran’ı özellikle de Rusya’yı hedef tahtasına hem de tam on ikiden oturmasına sebep oldu. Baştan belirtmek isterim ki amacımız bu haftaki yorumumuzda Rusya’yı savunmak değildir amacımız oyunun geldiği noktayı göstermeye çalışmaktır.
Suriye meselesinde özellikle batılı devletlerin maşalı müdahalesi veya bir başka deyişle PYD’nin vekaleten yürüttüğü savaşı özellikle Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatı ve Afrin’e yönelik Zeytin Dalı harekatı ile PYD nin Akdeniz’e koridor oluşturmasını engellemiştir. Yine bölgede etkin rol oynayan Türkiye , Rusya ve İran’ın Suriye meselesinde ortak karar alarak çatışmasızlık bölgeleri veya güvenli bölgeler oluşturulmasını sağlamak için anlaşmaya varmaları özellikle İngiltere ve Amerika’yı rahatsız etmektedir. Çünkü Daeş ile etkin mücadele ediyor diye şişirilen Pyd bombası en son Afrin de tamamen boş bir balon olduğu görülmüş ve Amerika başkanı Trump altı içinde Suriye’den çekileceğini dahi açıkladığı bir günün ardından Duma ilçesinde kimyasal bir saldırı gerçekleşmesi hiç de tesadüf gibi durmuyor. Bununla ilgili geçtiğimiz ayın son günlerinde Konya’mıza gelen gazeteci yazar Abdurahman Dilipak’ın bir televizyon kanalındaki söyleşisinde “Bu günlerde orada bir kimyasal silah Kullanılabilir, Amerika da bunu kim yaptığını araştırabilir, Rus sinir gazı ve Esad’ın adamlarına yaptırabilir veya kendi adamlarına bombayı attırabilirler ve bunun üzerine Amerika gidip Şam’a yerleşecek.” Öngörüsü bu hafta dünyanın gündemine oturan Amerika, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye müdahalesine bahane teşkil etmesi de tesadüf değildir.
Son bir ay içerisinde önce İngiltere de meydana gelen Novichok isimli sinir gazlı saldırı sonucu Rus asıllı bir ajanın öldürülmesi üzerine tüm batılı ülkeler ve özellikle Amerika bu saldırı neticesinde Rusya ile olan ilişkilerinde kriz meydana gelmişti ve tüm dünya’ya Rusya’nın ürettiği sinir gazı ile ajanlarını öldürmesi gibi haberleri sürekli gündem oluşturularak yeni bir algı ortaya çıkardı. Rusya eşittir Sinir gazı algısı ve hemen akabinde Suriye de Doğu Guta da Duma ilçesinde bir kimyasal silah ile saldırı haberi ve Amerika İngiltere ve Fransa’nın Ortak operasyon söylemleri ile artık maşa ile değil bizzat sahaya inerek kaybolan menfaatlerini yeniden tesis edeceklerini göstermektedir.
Üzerinde güneş batmayan İmparatorluk uzun yıllardan sonra sessizliğini bozarak yine kendi menfaatlerini tesis etmek için Suriye deki varlığını artırarak yerleşmek istediğini görmekteyiz. Özellikle İngiltere ve Amerika’nın kimyasal silahı kim kullandı ise sert tepki göreceğiz açıklamalarının ardından Suriye rejimin masum insanlara kullandığı kimyasal saldırı sanki ilk kez yapılıyormuş gibi bir algı oluşturulması üzerine hafızamızı yokladığımız da Esad rejiminin bu yaptığı 215 inci saldırı olması da dikkat çekicidir. Amerika Obama döneminde Suriye’ye yönelik olarak Esad muhaliflere karşı kimyasal silah kullanması kırmızı çizgimizdir açıklamasından sonra defalarca kimyasal silah saldırısı yapması halinde dahi operasyon yapmaması veya müdahale etmemesi de bir başka tartışma konusu olarak durmaktadır. Amerika ve İngiltere kimyasal saldırıyı bahane ederek Suriye’ye müdahale edeceğiz açıklaması yine masum insanların kadın ve çocukların hayatını kaybetmesine sebep olacaktır, zaten bölgede ortaya çıkan kötü durumun daha da kötüleşeceğini göstermektedir. Fakat İngiltere ve Amerika’nın derdi burada ölen masum insanlar değil Suriye’nin parçalanması sonrasındaki menfaatlerini korumak üzere gelmektedir. Saygılarımla