Ali Kaya
Ali Kaya Kayyum Atamaları ve Toplumsal Gerilimler

Kayyum Atamaları ve Toplumsal Gerilimler

            Kayyum terimini son günlerde sıkça duymaktayız , şöyle ki bazı yayın kuruluşlarına kayyum ataması yapıldı haberleri ile  geçen yıl gündemimize giren bu terim anlam olarak ‘’belli bir malın belirli bir süre yönetilmesi ya da belli bir işin yapılması için resmi makamlara yetkili makamlarca görevlendirilmiş kimse’’ olarak tarif edilen bu terim geçtiğimiz günlerde bazı belediyelere kayyum ataması ile tekrar gündemimize girmeye devam etmektedir. Bu hafta ki konumuz bu terimden daha çok belediyelere  kayyum atamasını fırsat bilerek halkın oyları ile seçilen bu başkanların yine halkın oyları ile gidebileceğini savunan bir gazetenin köşe yazısını okuduktan sonra, kayyum atamalarının gerilim üreteceği tezi ve yorumu üzerine, yani kayyum atamaları ve toplumsal gerilim hakkında yazmaya karar verdim.

          İlk bakışta tamamen demokratik özgürlükçü bir yaklaşım sergilediği izlenimi oluşturan bu köşe yazısının satır başında öteki gördüklerimiz diyerek birilerine mesaj vererek başlamış ve  ilerleyen  satırlarında ‘’seçilenler uygunsuz işler yapmaya başlayabilirler. Bunların görevlerine son verilmesi, değiştirilmesi gerekebilir. Değiştirme işlemi yine seçimle, yönetilenlerin özgür biçimde katılacakları seçimlerle yapılmak zorundadır. Halkın seçtiği bir yetkiliyi görevinden alarak, yerine birini atamak demokrasinin özgürlüğün özüne terstir.’’ Buradan başlayarak yorumcunun Kayyum atanan belediye başkanlarının bu kurumları terör örgütlerine yardım, yataklık ve parasal destek sağlamak için kullandıklarına hiç değinmemiş olması önemlidir. Anlatımlarında halkın seçtiklerinin halk tarafından seçimle gitmesini isterken terör örgütü üyesi olmalarına hiç değinmemesi ve halkı ötekileştirilmiş hissetmelerini sağlamak üzerine kurgulanmış olması da ayrı bir öneme sahiptir. İktidar siyasi olarak  bir belediye  başkanını görevden almadığını aksine terör örgütlerine üye belediye başkalarını görevden alındığını ilan etmiş olsa da hala bunu halk arasında gerilim oluşturacağını   iddia ederek köşelerinde paylaşmaları ile amaçlarının batının beklediği gezi benzeri toplumsal olayların veya isyanların ortaya çıkma ihtimali  olabilir mi acaba?  Darbe  saldırısı sonrası halkın kenetlenerek devletine ve hükümetine ve dolayısı ile Erdoğan’a sahip çıkması ve bunu kayyum atanan bölge illerinde de demokrasi nöbetlerinin heyecanla beklenerek mezhepsel etniksel veya siyasal olarak değil de halk olarak Millet olarak başarması sonucu alınan Ohal kararı neticesinde başlatılan bu uygulamalara destek vermek yerine eleştirel yaklaşımların bu atamaların hukuksuz olduğunu savunmak   toplumu gereceği kanaatindeyim.  Seçimler mutlaka olacak ancak  seçimler yapılıncaya kadar mevcut başkanların  görevde kalmasının  mümkün olmadığı bu gibi durumlarda ne yapılması gerekiyor? Lafı eğip bükmeden söylemek lazım siz bu iktidarı ve Erdoğan’ı istemiyorsunuz ve tıpkı darbe öncesi yapılan  darbe çığırtkanlığı gibi kayyum atanan yerlerde  halk isyanı veya ayaklanma istiyorsunuz kanaatindeyim.  ABD  büyükelçisi  Bass’ın   Kayyum atamaları hakkında endişe duyuyoruz açıklamalarını destekler nitelikteki bu tür yorumlar  ve büyük elçinin Artvin ziyareti sonrası yapılan yorumlar, Fetö ve PKK üyesi olması şüphesi ile açığa alınan  belediye başkanı memur ve öğretmenler için destek açıklamaları  yapmak da  toplumun yumuşak karnını yoklamaktan başka bir uygulama olamaz. Yarınlar daha güzel olacak bu millet buna yürekten inanıyor ve bunun gereği olarak siyasi polemik  ve toplumsal ayrışmayı sağlayacak her türlü argümanın karşısında duruyor.

       Malum partinin sözde kürt sorunu üzerine kurguladığı politikalar  halk desteğini kaybettiği  için  kendilerine oy verenlerin artık yeter gibi  tepkilerini her geçen gün artarak  gördükleri için çark ettiler. Ama nafile bu toplum artık ayrışmak istemiyor birlik  istiyor bu topraklar da huzur ve  güven istiyor. Ayrışma değil kardeşçe yaşamak istiyor.  SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi