Abdullah Akif Solak
Abdullah Akif Solak Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz!

Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz!

Türkiye son yıllarda hassas bir dönemden geçiyor. Siyasi ve ekonomik hassaslık bir yana bugün ele alacağım konu (aslında bu konuyla ilintili daha önce de birkaç yazı yazmıştım) toplumsal bir hassaslık.

Medya organlarının insanlar üzerindeki etkisini herhalde bilmeyenimiz yoktur.

Esasında İletişim Fakültesi’nde okumuş ve medya konusunda her türlü akademik bilgiyi almış biri olarak bu etkinin iyi yönde, olumlu bir etki olmasını çok isterdim.

Ancak Türkiye’de son 20 (belki daha fazla) yıldır çeşitli emperyalist ülkelerin Türk halkına vermek istediği ya da kazandırmak istediği bir şey var.

Nedir bu?

Cevabı oldukça basit: Türkiye’deki kültürel, ahlaki değerler oynanmak suretiyle, Türk toplumunda yapısal kırılmalar oluşturmak ve bu yolla popüler kültürü benimseterek tüketim toplumu oluşturmak.

İşte son 20 yıldır Türkiye’de bu konuda oldukça güzel takdire şayan bir mücadele verildi. Bu mücadele neticesinde gerçekten de, Türkiye’de derin çatlaklar oluşturuldu. Bu çatlakların arasında kalan toplumumuz, medyanın da beynimizin içine kadar soktuğu popüler ne varsa alarak normal bir durum gibi benimsedi. (Aslında anormal bir durum) Durum bu kadar vahimken (benim açımdan) bazen çevremizde gördüğüm ya da yaşadığımız olaylar ve kişiler umudumuzu kaybetmememize neden oluyor.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Yeni Haber olarak güzel bir habere imza attık. Ipsos isimli özel bir şirketin yaptığı rol model araştırmasının acı sonuçlarını okurlarımızla paylaştık. Rol model araştırmasının sonucu gerçekten üzücü ve önlenmesini gereken bir sonucu ortaya çıkarıyor. Sevindiren kısmı da, yukarda bahsettiğim üzere, haber neticesinde gelen olumlu tepkiler. Yani bu araştırmanın acı verici bir olay olduğunu dile getirmemiz, bizim gibi düşünen bazı okurlarımız tarafından tebrikle karşılandı. Aynı hassasiyetle düşünen insanların olması bizlere umut veriyor.

Şimdi bu araştırmanın vahim sonucu şuydu: Bir rol modeli araştırması yapılıyor. Bu araştırmanın belirli ölçütleri var. Belirli yaş aralıkları var. Araştırma neticesinde Türkiye’nin örnek aldığı 50 isim belirlenmiş. Film burada kopuyor zaten! O 50 isim arasında maalesef televizyonlarda gördüğümüz, halk arasında popüler olmuş isimlerden başka bir isim yok. (Herhangi bir bilim insanı, bir düşünür, yazar, çizer vs. isimlerinden hiç biri yok) İlk 5 sırayı sizler için sayıyorum: 1-) Acun Ilıcalı, 2-) Recep Tayyip Erdoğan 3-) Hülya Avşar, 4-) Orhan Gencebay, 5-) Kıvanç Tatlıtuğ.

Bu 5 isimden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı dışarıda bırakırsak, acı bir tablo görmemiz mümkün. Türkiye’de gençlerin rol model olarak seçtiği isimler bu kadar basit, bu kadar magazinsel, bu kadar popüler isimler olmamalı. Yukarıda medyanın etkisinden ve Türkiye’de yapılmak istenilen şeyden bahsetmiştim. İşte o yapılmak istenilen derin çatlakların sonucunu o listede görebiliyoruz.

Her ne olursa olsun Müslüman Türk genci bu yıldızların (Yıldız kavramı da tartışılır) hayat tarzlarını benimsememeli. Buna rağmen o 50 isim arasına bu tür kişiler girmişse -TİMAV Genel Başkanı Abdullah Ecevit Öksüz’ün de haberimizde belirttiği gibi- gençlerimizde inanılmaz bir ‘Kültür erozyonu’ ve ‘Rol kayması’ olduğunu üzülerek söylemek zorundayım. Bu konu üzerinde herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Gelecek nesiller için bu gidiş pek iyi görünmüyor çünkü. Yıldızlar gibi kayıyoruz, buna bir dur demeli! Sevgi, saygı ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Akif Solak Arşivi