Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu KARDEŞLİK ÜZERİNE

KARDEŞLİK ÜZERİNE

Geçen Cumartesi Mevlana civarında dolaşırken, bir ayakkabı boyacısı dikkatimi çekti. Daha doğrusu, sandığının üzerinde yazılı olan bir ifade gözüme ilişince, kendisine de dikkat etme ihtiyacı hissettim.

Sandığın üzerinde şöyle bir ifade vardı. “Hepimiz kardeşiz, öyleyse bu öfke niye.”

Ayakkabılarımı boyatma ihtiyacı yokken, boyacı ile sohbet edebilme bahanesi ile ayakkabılarımı boyatmaya verdim.

Boyacı, yazdığı sözün öneminin farkında olarak, sözün devamı olan güzellikleri sıralamaya başladı.

Ayrıca sözün İngilizce çevirisinin de boya sandığının başka bir köşesinde asılı olduğunu fark ettim.

Bu durumu yabancı turistlerin de fark ettiğini, fotoğrafladıklarını ve teşekkür ettiklerini söyledi.

Hatırıma, Diyanet İşleri Başkanlığının yayınları arasında yer alan ve okuduğum “Hz.Peygamber ve Kardeşlik Hukuku” kitabında yer alan ibare aklıma geldi.

“Resul-i Ekrem (s.a.v)’den rivayet edildiğine göre o şöyle buyurmuştur:

Bir adam, başka bir köydeki din kardeşini ziyaret için yola çıkmıştı. Cenab-ı Hak Teala o kişinin yolunun üzerine bir meleği oturttu. Adam meleğin yanına gelince, melek ona;

“-Yolculuk nereye?” diye sordu.

Adam;

“-Şu köydeki kardeşimi ziyarete gidiyorum,” dedi.

Melek;

“-Ondan elde edeceğin dünyalık bir şey mi var?” deyince, adam;

“-Hayır, ben onu Aziz ve Celil olan Allah hakkı için seviyorum, o kadar”. Dedi.

Bunun üzerine melek;

“-Ben Allah’ın sana gönderdiği elçisiyim, senin o kardeşini sevdiğin gibi Allah Teala da seni seviyor,”diye mukabelede bulundu. (Müslim, Birr veSıla,38)

Sağlam toplum olmanın yolu, karşılığı dünya ve ahirette görülebilecek kardeşlikten geçtiğini unutmamak gerekir.

Bu arada boyacıdan daha önemli bir ders daha almaya devam ettim.

Ayakkabısını boyatma isteği ile yanımıza yaklaşan bir müşteri ile aralarındaki konuşmaya dikkat ettim. İzninizle o konuşmayı da sizinle paylaşmak istiyorum.

“-Selamünaleyküm.

-Ve aleykümselam.

-Ayakkabıları kaça boyuyorsunuz?

-İki lira talep ediyorum. Ama vermesen neden vermiyorsun? 1 lira, 75 kuruş verenlere de ses çıkarmıyorum,” dedi.

Boyacı bu tutumu ile, müşteriyi bırakmıyor. Müşteri de zaten bırakamıyor.

Mevlana’ya atfedilen şu söz aklıma geldi. “Gel gel, ne olursan ol, yine gel...”

Toplumun el değmeyen kesimindeki güzellikleri fark etmeli, değerlerine sahip çıkan ve uygulayan bir sistemi oluşturmanın gayreti içinde olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi