İyileri, Güzellikleri Görün Enseyi Karartmayın
Çetin Altan yazılarını hep enseyi karartmayın diye bitirirdi eskiden. Şimdilerde okumuyorum, vaktimin olmadığından değil, Altan’lardan sıkıldık, ne Mehmet, ne Ahmet ne de Çetin Altan okuyorum. Onların dönemi kapandı, ülkemizde bir dönem bitti ve yeni bir dönem başladı.
Mesela Çetin Altan’ın bahsettiği köylerin hiç birisinin yolları artık kışın kapanmıyor. Yine o köylerin tamamına yakınında artık sağlık ocağı var, hatta bir köye gezmeye gittiğimde çok şaşırmıştım, köyde anaokulu vardı. Sadece bu köye özel bir durum mu diye araştırdığımda ise devletimizin belirli bir öğrenci sayısına ulaşılan her köye artık anaokulu açtığını öğrendim.
Tabi bununla da sınırlı değil, artık o köylerin tamamına yakınında kanalizasyon sistemi var, evlerde su var… İnternet, televizyon gibi konular vaka i adiyeden oldu.
Mamak Çöplüğünde metan gazından ölümlerin olması artık bizim ülkemizde (şükürler olsun) çok gerilerde kaldı. Dün Mamak çöplüğünden üretilen elektriği konu alıyordu haberler.
Yine Konya’mızda artık çöpten de, kanalizasyon pisliğinden de artık elektrik üretiliyor. Ayrıca arıtma tesislerimiz ilçeler hatta köylerimizi bile kapsıyor. Gelişmiş ülkelerde ne varsa bizde de o var. Yollarımızın büyük bir bölümü çift yol oldu. Yolculuklar daha rahat, yine bununla birlikte Konya Ankara arası artık hızlı trenle seyahat ediliyor ve ülkemiz bu hızlı tren ağını önümüzdeki yıllarda geliştirecek, planlamaları şimdiden yapılıyor. Çalışmaları başladı.
Yine HES’ler takır takır elektrik üretiyor, artık ‘su akar Türk bakar’ sözü bitti. Su akıyor ve Türk onu elektrik yapıyor. Elbette dışarıdan desteklendiğini bildiğimiz sol ve marjinal gruplar köylüleri örgütlemeye çalışıyor. Zaman zaman istenmeyen tatsız olaylarda yaşanıyor ama genel resme baktığımız zaman şunu görüyoruz: Türkiye ilerliyor. Mavi Tünel hayal değil artık, bir gerçek. Mavi Tünelden Konya Ovasına suyu ülkemiz akıtmayı başarmış durumda.
Konya Büyükşehir Belediyesi doğrulamadı ama anladığımız kadarıyla Konya’ya metro da yapılıyormuş.
Şu son bir haftada Konya’daki etkinliklere bir bakın, bir taraftan Sayın Valimiz okullara tablet bilgisayar dağıtıyor, Selçuklu Belediyemiz Sille ile ilgili öykü kitabı basıyor, Necmettin Erbakan Üniversitesi ile birlikte okullarda değerler eğitimi programları düzenliyor. Konya Büyükşehir Belediyesinin projeleri dünyadan ödül alıyor. İş adamlarımız dünya listelerine giriyor, sanayicimiz dünyaya mal satıyor. Organize Sanayilerimiz tıkır tıkır çalışıyor.
Bu günlerde sağınızda solunuzda, önünüzde arkanızda moral bozacak, ülkenin kötüye doğru gittiğine dair çıkarımlar yapacak çok fazla örgütlü örgütsüz, paralı, parasız, çakma dindar, milliyetçilik ile faşistliği karıştırmış insan göreceksiniz.
Aldırmayın, ben iyinin güzelin, doğrunun yanında yer almaya çalışıyorum, size tavsiyemde budur. Elbette eleştirel olmayı, doğruları görmeyi bir tarafa bırakmayın ama bu arada gelişmenin, değişimin, büyümenin, güzelliğin yanında da yer alın.
Mesela şu günlerde biliyorsunuz ülkemizde terörü durdurmak için çok önemli adımlar atılıyor. Başbakanımız siyasi geleceğini risk etme pahasına doğruyu ve güzeli yapmak için bir süreci başlattı. Görüşmelerin tamamı kamuoyunun önünde yapılıyor, açıklamalar net. Başbakanımız siyaseten İmralı’daki cani ile görüşmüyor ama devletimizin bazı organlarının görüşmesini sağlıyor. İmralı’yı aktif bir şekilde sürecin içine katıyor.
Hatta İmralı teröristler için bir anlam ifade etmemeye, PKK’yı MOSSAD, Fransa gizli servisi, Esat katili ve destekçisi karanlık İran kullanmaya başladığı bir süreçte tekrar devletimiz İmralı’nın PKK’nın üzerinde etkili olmasını sağladı. Şimdi tek bir şey için mücadele veriliyor, o da akan kan dursun, Türkiye huzura kavuşsun.
Bugünlerde, seçimde yaklaşıyor ya ‘ki bunlar arasında din üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlarda var’ hükümetimiz ve Sayın Başbakan hakkında kara bir propaganda başlatmış durumdalar. Ben devletimize ve onu yöneten hükümetimize her daim güvendim güveniyorum, akan kan dursun, ülke huzura erişsin istiyorum. Kürt Türk zaten kardeş, ülkemizde bu kardeşlik pekişsin istiyorum, biliyorum ki Başbakanımızda bunu istiyor, ben ensemi karartmıyorum, size de tavsiye ederim, enseyi karartmayın, kara odakları sevindirmeyin…