İslam Ümmetinin Birliği

Bu haftaki yazımızın konusu olarak önceden ülkemizin Avrupa Birliği ile politikası hakkında biraz tarihi ve kültürel bilgiler üzerine yazacaktım fakat Mısırın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında darbeci general Sisi’nin mahkemelerinin verdiği idam kararı Bütün benliğimi ve hissi duygularımı etkilediği için bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Çünkü Demokrasinin beşiği neresidir diye sorsanız, ağız birliği etmişcesine herkes  Batı medeniyeti  olan Avrupa’dır der. Şu yaşanan olaylar karşısında Avrupa’nın tavrı ise neden  tamamen farklıdır acaba. Ben önceki yazılarımda Batı medeniyetinin Hristiyan coğrafyalarda  yapılan anti demokrat uygulamalara verdiği anlık tepki ile İslam ümmeti  üzerine yapılan anti demokratik uygulamalarda akıl tutulması var gibi ağırdan alan ilgisiz tavırlarına dün Saraybosna’da ve  Karabağ’daki soykırımda ve bugünlerde Arakanda ,Suriye ve Mısırdaki anti demokrat uygulamalar vahşet ve zulüm uygulamalarına Batı medeniyetinin Demokrasiden ne anladığını göstermesi açısından önemlidir. Çünkü Batı Müslüman coğrafyada demokrasinin değil cuntaları, monarşileri ya da oligarşik yönetimleri desteklemesi tamamen İslam medeniyetine İslam kültürüne karşı tarihten beridir beslediği hasmane tutumların bir sonucudur.

Bir düşünün son yıllarda tüm İslam coğrafyasında meydana gelen zulüm vahşet ve ölüm olayları günden güne daha da şiddet kazanırken bu İslam ümmeti bir türlü belini doğrultamayıp aklı selim düşünemiyor ve sonuç mazlum Müslümanlar ölüyor. Her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğimize  ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde mezhep çatışmaları ve ideolojik çatışmalarla yine Müslümanlar ölüyor.

Yahu batının bize haçlı seferi düzenlemesine gerek kalmıyor Müslüman müslümanın canına kıyıyor. Mısır halkının oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin idam kararını siz seçseniz bile bizim istemediğimiz biri gelir sizi yönetir diye anlamamızı istiyorlar siz seçersiniz biz de idam ederiz demektir. Ama onların bir hesabı varsa yüce Allah’ında bir hesabı vardır elbette ve biz İslam medeniyetinin bize verdiği terbiye ve ahlak öğretileri sayesinde kadere ve hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan Müslüman Ümmeti olarak doğru bildiğimiz yoldan asla dönmeyeceğiz.

Somali’den, Yemen’e Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu’dan Orta Asya’ya kadar tüm İslam ümmeti birlikte hareket etmedikçe hep ayrı ayrı yönetimlerce yöneltildikçe hep batının kirli oyunlarına maruz kalır. İslam alemi bir araya gelip İslam  medeniyetinin örf adet ve geleneklerini  yaşamaya ve yaşatmaya başlamadıkça batının oyunlarına dur demedikçe Müslüman coğrafya da hep kaos ve ölüm hakim olacak demektir. Biz İslam ümmetini tek bir merkezden yönetmediğimiz sürece bu vahşet ve zulümler devam edecektir. İstiklal şairimiz M.Akif Şöyle der :

 “Çalış dedikçe şerîat, çalışmadın, durdun

Onun hesâbına birçok hurâfe uydurdun

Sonunda bir de tevekkül sokuşturup araya

Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!”

Durup düşünmemiz, birlik bilincini sadece ülkemizde değil tüm İslam coğrafyasına tatbik etmemiz gerekir bunu içinde tüm İslam aleminin birlikte hareket etmesi için  dua etmemiz gerekir. Bunun da olmazsa olmazı tüm İslam aleminin tek bir merkeze bağlı olması gerekir, bilmem anlatabildim mi? Haftaya inşallah yazımıza kaldığımız yerden devam ederiz. 

 Sağlıcakla kalın, Allaha emanet olun.