“İslam Dünyası bu kongreyle ümitlendi”
19 Yıl aradan sonra 2.si düzenlenen Uluslararası İslam Ticaret Hukukunu ve Günümüz Meselelerini ele alan kongrenin yankıları devam ediyor.
Bu önemli kongrenin organizasyonda imzası bulunan ve pay sahiplerinden biri de İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altuntaş oldu. İslam dünyasının ve hatta dünyanın en önemli sorunlarından biri olmasına rağmen en az değinilen konulardan biri olan İslami ticaret ve finansının masaya yatırıldığı kongrenin önemine bir kez daha vurgu yapan Altuntaş’la kongrenin artılarını, eksilerini ve çekincelerini içeren bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte her yönüyle ticaretin, finansın ve kongrenin konuşulduğu söyleşimizde Altuntaş’ın samimi açıklamaları...
Uluslararası İslam Hukuku Kongresi ilk olarak 1996’da gerçekleştirildi. Aradan 19 yıl gibi uzun bir süre geçti. Bu sürede teknoloji başta olmak üzere, hayatlar anlayışlar yaşayışlar herşey değişti. Ve sizin masaya yatırdığınız konu da Dünyanın en önemli meselesi olarak önümüzde duruyor ve her geçen gün değil her saat değişim gösteriyor. Bu nedenle öncelikle bu kongrenin önemini bir kez daha anlatmanızı isteyeceğim…
‘’İkinci Uluslararası İslam Hukuki Kongremiz planladığımız gibi başarılı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. İnşallah sonuç bildirgesi de yayınlanacak. 1996 da yapılan kongre ile bu yapılan kongre arasında ne fark var, aslında bir fark yok. Belki birinci kongredeki başlıklar her ne kadar bu kongrede varsa da konular değişik. Dolayısıyla bu alınan sonuçlar hem Türkiye’deki ticaret erbabımızın, iş dünyasının dini duyarlılık sahibi olan iş adamlarımızın sorunlarını çözecek. Aynı zamanda İngilizce ve Arapça yayınlayacağımız için vardığımız sonuçları, bütün İslam dünyasıda bundan istifade edecek. Hassaten Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu bundan çok istifade edecek. Daha önce Din İşleri Yüksek Kurulu üyeliği yaptığımız için, birinci kongrenin sonuçlarından istifade ettik. Çünkü sonuçlar aynı zamanda bir fetvaya dönük olarak da sonuçlandırılıyor. Ve özellikle katılımcılarımızdan her alanda teşekkür ve takdir alıyoruz. Çok iyi bir iş yaptığımız ifade ediliyor, büyük istifade ettikleri söyleniyor.
Kongre için çok ciddi bir çalışma içine girdiniz ben bu sözlerinizden bu çalışmaların hedefini bulduğu sonucu çıkartıyorum. Doğru mudur?
Bizde buradan gerçekten bu kongrenin büyük bir ihtiyacı karşıladığına tanık olduk. Ve bu kongreyi düzenleyen arkadaşlar açısından büyük umutlar doğdu. Farklı oturumlar veya farklı oturum başlıkları atıyorum faiz, borsa finans konuları spesifik olarak ta çalıştaylar şeklinde de ele alınarak bu alanın uzmanlarıyla birlikte masaya yatırılır. Belki daha detaylı belirleyici sonuçlar almamıza katkıda bulunabilir. Ama şu haliyle bile bir sonuç aldık. Beklediklerimizi karşıladık diyebiliriz. Halkımızda bu konuda çok büyük teveccüh gösterdiler. Gittiğimiz yerlerde bu kadar katılımcı görmemiştik ama bu kongremizde gerçekten duyarlı ve bilinçli katılımcımız var. Bunlarla da tebliğler ve müzakereler sonunda konuştuğumuzda, sorularınızın cevabını aldınız mı? dediğimizde, teşekkür ettiklerini, fazlasıyla cevaplarını aldıklarını söylediler. Buda bizi memnun etti. Yani sempozyum ve kongre düzenleyici arkadaşları çok memnun etti. Bu sempozyumun yankılarının devam edeceğine inanıyorum. Türkiye’deki gerek Kültür Bakanlığını gerek üst düzey eğitim kuruluşlarımızın Diyanet İşleri Bakanlığımızın bu kongrenin sonuçlarından yararlanacağını ve bu kongreyi düzenleyen kuruluşları, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Ticaret Odası, Karatay Üniversite’nin de üst kurullar tarafından takdir edilmesinin gerektiğine inanıyoruz. Bu tip bilimsel faaliyetlerin çalışmalarımızı daha teşvik edici ve umutlandırıcı olacağına inanıyoruz. Ben hem ülkemiz için hem de İslam dünyası için bu kongrenin sonuçlarının hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum. Tabi bu kongrenin şöyle bir sonucu var, belki dolaylı bir sonuç. İslam dünyasından çok fazla katılımcı hocamız var. Amerika’dan Malezya’ya, Ürdün’den Suudi Arabistan’a, varıncaya kadar. Bu hem yerli bizim ülkemizde bulunan hocalarımızın İlahiyat Fakültelerimizin birikimiyle, İslam dünyasındaki birikimlerinin hangi noktada olduğunu bilimsel anlamda da ortaya koyuyor. Onlarla konuştuğumuzda dedikleri şu; Gerçekten Türkiye’de ilahiyat fakülteleri çok önemli bir ilmi brikime sahip. Çok önemli bir yere gelmiş, yol almışlar. Ve bu tip bilgi paylaşımları, tecrübe paylaşımları İslam ülkeleri arasında kültürel, ilmi, içtimai sosyal yakınlaşmayı sağlayacak. Buda bizim için sevindirici bir şey.
Yani ele alınan konular sadece bu salonda kalmıyor, kalmaycak, kalmamalı diyorsunuz?
Finans, borsa, faiz konuları, görmemezlikten geldiğimiz bir konu. Aslında İslam her ne kadar iman, ibadet, ahlaktan ibaretse de birde muamelat boyutu var. Yani sosyal hayatla ilişkili hükümleri var. İşte bu yaptığımız kongrede bire bir ele alınan konular, İslam’ın sosyal hayata ilişkin ilkelerinin öne çıkarılması anlamına da geliyor. Buda İslam’ın hayat nizamı olduğunu gösteriyor. Bütün dünyaya gösteriyoruz bu anlamda. İslam arkaik, tarih dışı bir din değil, getirdiği temel ilkelerle Çağılcıl bir din ve bütün çağların ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir din olduğunu da göstermiş olacağız bu kongrenin neticesinde.
Bu kongrenin neticesini tek kelimeyle özetlemek gerekseydi peki?
Dediğim gibi hem bilimsel dini anlamda halkımızın iş çevrelerinin, sanayicimizin, iş verenlerimizin, iş dünyamızın, Müslüman duyarlılığına sahip olan insanımızın yolunu kolaylaştıracağız. Haram helal noktaları da açığa çıkarılmış olacak. Çünkü Müslüman insan yaptığı işin Allah’ın rızasına uygun olmasını ister. Helal ve haram sınırlarının gözetilmesini ister. Ama bu konularla ilişkili dine uygun mu değil mi konusunu da kavramak ister bu noktada. İşte bu kongremiz bir nevi, yol ayrımında bulunan tüccarımıza, sanayicimize yol gösterici olacak. Ve onlar içinde İslam dünyası içinde önemli yol gösterici işlevselliğe sahip olacak diye düşünüyorum.
Tabi bu önemli tartışmayı kendini kabul ettirmiş bilim adamlarını bir araya toplayarak yapabilmekte bir başarı. Konuyu mahalle arası tartışmalardan çıkarıp bilimsel bir ortama taşıyorsunuz ki ben bunun da başka bir başarı noktası olduğunu düşünüyorum.
Bu tip konular üst konular. Çok derinlikli bilgiyi hem İslam fıkhı kaynaklarımızı oradaki temel bilgileri hükümleri bilmekle birlikte modern iktisadı da ve dünyada gelişmeleri işletme adındaki gelişmeleri de çağdaş yönelişleri de bilmek ve bu ikisini sentez yapmak gerekiyor. Buda Arapçayı yabancı dili iyi bilen, İslam kaynaklarını iyi okumuş ve dünyanın gidişatını da özümseyen, gören yani üst entelektüel bir bilgi birikimine sahip olan insanların yapacağı işler bunlar. Bunlarda çok fazla değil İslam dünyasında. Çünkü biz bu kongreyi düzenlemeden önce Türkiye’mizin ilahiyat alanında, bu alanla ilgili çalışmalar yapan hocalarımızla çalıştaylar yaptık, istişarede bulunduk. İslam dünyasında ve Türkiye’de bu alanın yani tartıştığımız konuları en iyi bilen kimseler kimler? Yani söz sahibi olan, devletlerinde istifade ettiği, finans kurumlarının istifade ettiği, danıştığı insanlar kimler onları tespit ettik ve biz bir şeyden çekinmedik ekonomik olarak da. Onların düşüncelerinden, fikirlerinden nasıl istifade edebiliriz ve o konuda karar vererek bir senedir yoğun bir çaba içerisine girerek bu kongrenin düzenlenmesine vesile olduk. Ben bu kongreden beklentilerimizin fevkalade olduğuna inanıyorum. Hem sonuçlar hem de sonuçlar bakımından. Dediğimiz gibi Müslümanların ekonomi alanındaki sorunları çözme bakımından çok faydalı bir kongre oldu.
En önemli soruya geleceğim şimdi. Çok önemli dediniz. Canı gönülden katılıyorum. Böyle bir çalışmanın daha sık olması daha sık gündeme gelmesi gerekmez mi?
Biz kendimiz bunu değerlendiriyoruz arkadaşlarımızla sonuçlarını her an ve sürekli. Devamı içinde bir karar aldık. Her dört senede düzenleme konusunda bir kara aldık. Bundan sonra nasip olursa 2019 yılında, 2023 yılında ihtiyaçlara göre daha sonraki yıllarda düzenleyeceğiz. Bu konuda Karatay Üniversitemiz İslam Ticaret Hukuku merkezi kuracaklar, yöneticilerimizin ifade ettiğine göre. Bunu daha kalıcı hale daha kurumsal hale getiriyoruz. Buda insanlık için İslamlık için çok büyük bir yarar sağlayacak, büyük bir kazanç oluşturacak. İnşallah artarak bu gücü devam edecek ve bu kongremizin neticeleri bütün İslam dünyasında araştırmacılar içinde bir hazır bilgi birikimi sunacak. Belki de dünyada, batıda araştırmacılar bu konuyla ilgili Konya’mıza sık sık gelecekler ve bu sonuçlardan istifade edecekler. Yine bu merkez kurulursa ki inşallah kurulur, bu alanın uzmanları hem ilahiyat alanında hem iktisat alanında, finans alanında çalışmalar yapan arkadaşlarımızdan ilim adamlarına müteşekkil bir akademik kurulda teşekkül ettirilecek. Bütün dünyaya seslendirilecek. Dil bakımından, bilgi bakımından donanımlı. Eğer akademik bir heyet oluşturabilirsek ki, inanıyorum oluşturulacağına. İslam alemi ve insanlık için çok büyük yararlı hizmetler yapacak.
Bu hizmet de olayın önemli bir diğer yönü. Çünkü çağdaş dünyaya yeni bir model sunmak durumundayız. Böyle çalışmalarda bu modelin bir bakıma ayak sesleri mesabesinde değil midir?
Eğer bizim bir iddiamız var ise, yani insanları sadece Kuran sünnete davet etmek yeterli değil. Önemli olan Kuran ve sünnetten istifade ederek oradan çıkaracağımız projeleri insanlığın idrakine sunabilmektir. İşte eğer insanlığın idrakine bu sonuçları sunabilirsek, asrın idrakine Akif’imizin dediği gibi asrın idrakine sunmuş olacağız aynı zamanda. İslam bir üçüncü yol olarak bütün bir insanlığa merhamet, şefkat elini uzatacak bu noktada. Dediğimiz gibi bu sempozyumların, kongrelerin dolaylı bir yararı da bütün bir İslam dünyasının birliğini, beraberliğini sağlamak ve İslami duyarlılıkları da oluşturmak.
Sadece ekonomi değil, burada İslam dünyasını bir masanın etrafında toplayabilmiş olmanın heyecanıyla, Müslüman dünyadaki ateşe de parmak bastınız. Buda bir diğer önemli gelişme olarak nitelendirildi sanıyorum katılımcılar tarafından. Yanılıyor muyum?
İnşallah biz bu kongrede hem sonuç bildirgesiyle birlikte, başka bildirgede sunacağız arkadaşlarla birlikte. Bu ticaret kongremize dünyadan katılan hocalarımızın akademisyenlerimizin ortak kararı olarak İslam aleminin içinde bulunduğu kaos, yıkım, savaşlara dikkatleri çekmek, ve İslami müesseselerin yeniden diriltilmesi, kardeş savaşının, kardeş kanının akıtılmasının durdurulması, İslam dünyasında barışın, sulhun, kardeşlik hukukunun yeniden sağlanmasına da bu kongremizin bir katkıda bulunması için çaba sarf edeceğiz. Ve ben şuna inanıyorum, bu kongremiz ileride İslam İş birliği Teşkilatının da dikkatini çekecek. Biz inanıyoruz ki, dünyadaki kuruluşlar belki de bizimle iş birliği yapmak isteyecekler. Bu anlamda Konya’mız hem hoşgörü kenti, hem de bilimsel anlamda bir cazibe merkezi haline gelecektir. Kongremiz zaten başlı başına burada olduğu için , biz her ne kadar Konya’da yapıyorsak ta, ihtiyaca göre bunu Mekke’de, Medine’de, Kudüs’te, bir başka İslam şehrinde veya batıda da gerçekleştirebiliriz. Yeter ki bu iradeyi ortaya koyabilelim. Ve biz büyük bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Bu kongrenin düzenlenmesi ve bundan sonrada devam edecek süreçlere bakacak olursak. Dediğimiz gibi insanlık için ve İslamlık için çok büyük bir hizmet olacaktır ve olmaktadır.
Sizin dediğiniz pencereden bakınca olay tamamen genişliyor, bu küçük kıvılcım neredeyse tüm insanlığı kucaklayacak bir hal alıyor. Ve bu da bizim aslında tüm İslam dünyası olarak özlediğimiz, hayal ettiğimiz bir tablo. Kongrenin son aşaması konusunda da bilgilendirirseniz okuyucularımızı daha fazla vaktinizi almayacağız.
Biz bunun yerellik ten evrenselliğe yöneleceğine inanıyoruz. Zaten yerel olmaktan çıktı, evrensel bir boyuta dönüştü. Buraya gelen hocalarımız, mesela daha önceki kongremize Dünya Alimler Birliği Başkanı Yusuf Karadavi katılmıştı. Belki o hastalığı sebebi ile bu kongremize katılamadı ama, onun yardımcısı Prof. Dr. Ali Muhammed Karadavi katıldı. O çok büyük bir kuruluştur ve mutlaka bunu orada anlatacaktır kendisiyle bunları hep görüştük. Yine İslam dünyasından Ürdün’den Malezya’dan katılan değerli hocalarımız aynı zamanda oraların fıkıh konseyleri, meclisleri üyeleridir. Bizim Din İşleri Yüksek Kurulumuz gibi teşekkül etmiş olan bir dini kurullardır. Burada vardıkları sonuçları kurullara da aktaracaklar. Orada tartışmalar yapılacak. Biz zaten ona da hizmet etsin diye üç dilde sonuçlar yayınlıyoruz. Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak, bütün İslam aleminin dikkatini çekmek adına. Bütün bu sonuçları İslam dünyasındaki fetva kurullarına da göndereceğiz. Her zaman onların görüşlerini alacağız, bu konuları canlı tutacağız. Çünkü İslam da bugün yeni çıkan modern problemler var. Biz bu problemlere çözüm bulmak zorundayız. Eğer İslam’ın evrensel bir din olduğuna inanıyorsak ki inanıyoruz, peygamberimiz evrensel bir peygamberse bu evrensel dinin evrensel mü’minleriyiz. Ve bütün insanlığın sorunlarına cevap verme gibi sorumluluğumuzda var. İslam bu sorumluluğu bize yüklüyor. Bugün belki biz ekonomik anlamda insanlığın sorunlarının çözümü için gayret ediyoruz. Belki başka bir gün İslam dünyasının kadim ortaya çıkan sorunları varsa belki bu kuracağımız İslam Ticaret Hukuku Merkezimiz o sorunlara da cevap üretmek için başka çalıştaylar yapacak veya kitaplar yayınlayacak. Saha araştırmaları vs. gibi bilimsel çalışmalar yapacak ve o sorunlara da çözüm bulacağız inşallah. Ve bulmak zorundayız.
Bu derece yüksek kalitede ve bilimsel olarak üst düzeyde olan İslam Ticaret Hukuku Kongresi inşallah tüm insanlığa faydalı olur. Başarılarınızın devamını diliyoruz. Teşekkür ediyoruz…
HÜSEYİN ATAK-SÜMEYRA ARSLAN KASAP / YENİ HABER GAZETESİ