İşin Kötü Tarafı Ne Biliyor musunuz?
İşin kötü tarafı her halükarda şeytan kazanıyor…
GG’ciler hükümete saldırıyor, ülkemizde devlet içinde paralel bir yapılanmaya gidiyorlar, hükümetimizin, devletimizin kolunu bükmeye çalışıyorlar…
Ve doğal olarak da biz onlara kızıyoruz, canımız sıkılıyor fakat işin kötü tarafı bizim her sinirlenişimizde, öfkelenişimizde ne yazık ki bizler kaybediyoruz…
Resmen oyuna geliyoruz…
Size dün okuduğum bir metinden bir alıntı yapayım:
“Ebu Ümeyye eş-Şa'bânî anlatıyor: "Ey Ebu Sa'lebe, dedim, şu ayet hakkında ne dersin?" (Mealen): "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça sapıtmış olanlar size zarar vermez." (Maide 105).
-Bana şu cevabı verdi:
"Ben bu soruyu Allah’ın Resulü (Aleyhissalâtuvesselâm)'a sormuştum;
Bana demişti ki:
"İyiliğe sarılın, kötülükten de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak.
İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir.
O günler avuçta ateş tutmak gibi sıkıntılıdır.
O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir."
[Ebu Davud, Tirmizî, İbnu Mace, Fiten 21, (4014)]
Her gün konuştuğumu ve yazdığımı düşünüyorum, kendime canım sıkılıyor…
Doğruyu nasıl bulacağız düşünüp duruyorum.
Düne kadar vaazlarını dinlediğim adamı bu ülkede paralel yapılanmanın reisi olarak görüyorum…
Gerçekten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Çok engebeli, çok yorucu, çok yıpratıcı günler bu günler…
Sağduyunun kaybolduğu, kara bir bulut gibi üzerimize yenilgilerin çöktüğü günler…
Peygamber Efendimiz bu günler için “insanlarla uğraşmayı bırakın” diyor…
Ve daha bu günlerden öte sabır günleri olacağını ifade ediyor…
Hakikaten zorlu bir süreç…
Bugün herhalde dünyada en zor şey Müslüman olmak…
Zira bugün Müslümanların içindeki fitne saymayla bitecek gibi değil. Fitne giriyor, bir grup ikiye bölünüyor, sonra o grup içine de fitne giriyor, bir başka bölünme daha yaşanıyor. Tam bölünme bitti dediğinizde, yıllarca peşinden gittiğiniz, değer verdiğiniz, lider olarak gördüğünüz önemli zatın çocukları yeni bir fitne çıkarıyor…
Siz içinizdeki fitne ile uğraşırken devletin içinde başka fitneler çıkmaya başlıyor, hem de tam “cuntacıların belini kırdık”, dediğiniz bir zamanda cunta karşınıza, gözü yaşlı, ağlayıp duran birinden geliyor…
Allah’ım bize yardım et…
Önce aklımıza mukayyet ol, sonra yalvarıyoruz bize yol yöntem öğret…
Bize feraset ver, bizleri bölük pörçük eyleme…
Fitne dışarıdan gelmiyor, içimizde, kardeşimiz tarafından sahneleniyor…
Nasıl karşılık vereceğinizi anlayamadığınız nokta işte burası…
Dün okuduğum metinden bir bölüm daha aktarayım;
“Vakid İbnu Muhammed babasından, o da Abdullah İbn Amr İbni'l-As Radıyallahu anhümâ'dan anlattığına göre:
"Rasûlullah (Aleyhissalâtuvesselâm), bir gün parmaklarını kenetledi ve dedi ki:
"Ey Abdullah İbn Amr! Ahitleri bozulup şöyle karmakarışık hale gelen bir kısım ayak takımı (hezele) kimselerle baş başa kalırsan ne yaparsın?"
"Ne yapmamı tavsiye edersiniz, Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Buyurdular ki:
"Güzel bulduğun şeyi yaparsın, kötü bulduğun şeyi de terk edersin. Kendi yakınlarının (hallerini düzeltmeye) yönelirsin. O hezele takımı ile de, onların cemaati ile de uğraşmayı terk edersin."
[Buhârî, Salat 88, Fiten 13, Ebu Davud, Melâhim 17, (4342), İbnu Mace, Fiten 10]
Bu fitnenin bir parçası olmamak, oyuna gelmemek için önümüzdeki süreçte bir daha bu hezele takımıyla ilgili yazmayacağım…
Allah yolunda bizleri ayırmasın ve Hz Yusuf’a hata yaptırmadığı gibi bizlere de yaptırmasın…
