İhlas
İhlas; her işte Allah’ü Teala’nın rızasını gözetmek, kötülükleri gizlediği gibi iyilikleri de gizlemek, övülünce sevinmemek, kötülenince üzülmemek ve riyadan uzak olmaktır.
İhlas; Allah tarafından temiz kalplere bahşedilmiş, azları çok eden, sığ şeyleri derinleştiren ve sınırlı ibadeti sınırsızlaştıran öyle sihirli bir kredidir ki, insan onunla dünyada ve ahirette en güzel şeylere ulaşabilir. İhlas bir kalp amelidir. İhlas kul ile Allah arasında bir sırdır ve bu sırrı Allah, sevdiklerinin kalbine koymuştur.
İhlas; bu dünyada özellikle uhrevi hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en sağlam bir dayanak noktası, bizi hakikate ulaştıran en kısa bir yol, en makbul manevi bir duadır. İmtihan ve kulluk süreci olan hayatın farklı evrelerinde bir Müslümanın kendi olarak var olabilmesi için olmazsa olmaz fazilet ve hallerden birisidir.
İhlas; gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz ve nafile bütün ibadetleri Allah rızası için yapmaktır. Mal, mevki, saygı ve şöhret kazanmak için yapılan ibadette ihlas olmaz, riya olur. Böyle ibadetlere sevap verilmez.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:
-“Amellerinizi Allah için halis kılın. Çünkü Allahu Teala ancak kendisi için ihlasla yapılan ameli kabul eder.”(Dare Kutni)
-“İbadetlerinize riya karıştırmayın ki amelleriniz boşa gitmesin”(Deylemi)
-“İbadetine riya karıştırana Ahiret te denir ki :Git sevabını o kişiden iste”(İbni Mace)
-“Allah rızası için ana, babasına itaat ederek güne başlayana Cennette iki kapı açılır.”(İ.Asakir)
-“Sabırlı ve ihlaslı olanlar, hesaba çekilmeden Cennete girer.”(Talebani)
-“40 gün Allah rızası için ihlasla ibadet yapanın kalbinden diline hikmet pınarları akar.”(Ebuşeyhi)
-“İhlasla”La ilahe illallah” diyen Cennete girer.”(Bezzar)
-“İhlaslı olanlara müjdeler olsun, onlar fitne karanlıkları içinde, parlayan ışıklardır.”(E.Nuaym)
Abdülkadir Geylani Hazretleri çölde giderken gaipten şöyle bir ses işitti. ”Ey Abdülkadir! Ben senin Rabbinim! Sana haramları mubah, serbest kıldım.” Bunun üzerine Abdülkadir Geylani Euzu çekti” Kovulmuş şeytandan Allah’u Tealaya sığınırım sus ey melun!” diye bağırdı. Bunun üzerine aynı ses ”Ey Abdülkadir ! Rabbinin izni ile çeşitli yerlerde bana aldanmayarak, şerrimden, kötülüğümden kurtuldun. Halbuki ben bu yolla yetmiş kişiyi yoldan çıkardım” dedi. Onun şeytan olduğunu nasıl anladığını sorduklarında “sana haramları helal ettim sözünden anladım. Çünkü Allah’u Teala böyle şeyleri emretmez” buyurdu.
ALLAH hepimizi ihlaslı kullarından eylesin. Amin. Selam ve Dua İle