İFTAR ZAMANI
Konya’da iftar zamanı bir başka oluyor. İkindi vakti sonunda caddeler, sokaklar hareketlenir. Bir koşuşturmadır başlar.
Akşam iftarı için hazırlıkların başladığı zaman dilimi, yaşanan en güzel saatlerdir. Bu hazırlıkların davet sofrası için yapılıyor olması, ayrı bir heyecanın yaşandığı anlardır.
İftara yakın saatlerde cadde ve sokaklarda,- insanların iftar sevincine eş değerde- arabaların acele ile sürüldüğü, neredeyse biribirine girdiği, her an kazaların olabileceğini gözlemlersiniz.
Trafığin bu kaos ve aceleci hareketliliğinde sakatlığın, olumsuzluğun olmadığını görünce, Mubarek Ramazan ayının güzelliğini düşünmeden edemezsiniz.
Rahmet ve mağfiret ayının güzelliğini, sahur vaktinde başlayarak, akşam iftarına ve teravih namazı sonuna kadar dolu dolu yaşarsınız.
İftar sofralarının güzelliğini, önemini ve etkisi anlatmak oldukça zor. İftar sofraları, ailece beraberliğin yaşandığı en önemli anlardır.
Büyüklerin dualı, sevimli yüz mimikleri, tavırları, sabırlı duruşları, sofrada olan her ferdi etkilememesi mümkün değil.
İftar sofralarının zengin menüsü, çocukların iştahını kabartır, ezanın okunma vaktini sabırsızlıkla beklerler. Büyüklerin iftar sevincine saf, temiz çocuksu heyecanlarıyla ortak olmaya çalışırlar.
Sabırla beklenen akşam ezanı okunur okunmaz, herkesin sağ elinde hazır beklettiği iftariyesini besmele ile ağızına götürüp orucunu açarak iftar etmesi, seyrine doyum olmayan kutlu bir an.
Günümüzde; iftar programları evlerin dışına taştı. Caddelerde, tarihi mekanlarada, geniş alanlarda iftarlar verilmekte. Önemli iftar programları düzenlenmekte.
Dernekler, vakıflar, belediyeler marifeti ile düzenlenen topluma açık iftar programları, Mubarek Ramazan bereketi toplumun sevincini, mutluluğunu ziyadeleştirmekte.
İftar sofralarını, yeme-içme, hoş vakit geçirme zamanı olarak değerlendirmek, basit ve sığ düşüncelerin tezahürüdür. Böyle bir değerlendirme ve bakış açısı, Mubarek Ramazan ayının ruhuna ve işlevine aykırı bir durum olsa gerek.
İftar programları, ortak sevincin yaşandığı, kadim değerlerin hatırlanarak kazanıma dönüştürüldüğü, dostukların tekrar hatırlanıp pekiştiği, sosyal yaşantının renklenip zenginleştiği, hasretlerin kavuşup hasretliklerin giderildiği, gelecekle alakalı planlamaların yapıldığı, zıt düşünce sahibi insanların ortak anlaşma zemininde buluştuğu çok önemli sosyal gerçeklerdir.
Günümüzde iftar programlarının evlerin dışına çıktığınığını, sokaklara, caddelere ve meydanlara taşındığını ifade ettik. aile içi iftar düzenlemeleri yerine, kurumsal düzenlemeler başladı.
İftar programlarını düzenleyenler kervanına kurumlar da katılmış oldu. Dernekler, vakıflar, belediyeler, parti teşkilatları, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen iftar programları ile toplumun bütün kesimlerine ulaşılmakta.
Hatta, müslüman nüfusun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinde, Amerika ve Rusya’da devlet başkanları tarafından düzenlenen iftar programlarını iletişim araçlarından öğreniyoruz.
Neden? Sosyal barışı tesis edebilme adına!
Sosyal barışın sağlanabilmesi, gerçekleştirilebilmesi için Mubarek Ramazan Ayı fırsata dönüştürülmesi göz ardı edilmeden yararlanabilme çabasında olmalıyız.
Bu önemli değerimizin farkında olarak, “Yeni Türkiye” hedfine, “Yeni Medeniyet Yolculuğuna” çıkmanın, “Sevgi toplumuna” doğru emin adımlarla yürümek mümkün.
Ramazan Ayını fırsat bilip önce kendimizi, sonrasında ailemizi fıtrata uygun yaşantıya döndürmeli, sonrasında çevremizle bütünleşmek için gerekenlerin yapılması için gayret göstermeliyiz.
Fırsat eğitimi metodunun en güzel uygulama zamanı, Mubarek Ramazan Ayı olduğu gerçeğini bilerek, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğe hazırlanabilmesi için gerekenleri yapmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.
Ramazan sevincini dolu dolu yaşamak dua ve dileğimiz olsun.