Hüseyin Üzülmez ile Görüştük
Konya’da köşe yazmanın zor olduğunu her daim ifade ediyoruz, zira hepimiz birbirimizin yüzüne bakıyoruz, ifadelerimizi onun içinde özenle seçiyoruz, bilginiz olsun bu yazımda da özenle ifadeleri seçiyorum… Geçenlerde Fuar Alanına yeni hol yapımı ile ilgili bir yazı yazdım. Yazımda KTO Başkanı Sayın Selçuk Öztürk’ün yatırım yapılması hususunda zorlandığını ve bir önceki yönetimin fuarın gelirlerini KTO Karatay Üniversitesine aktarılması konusunda bir karar almış olduğunu ve karar çerçevesinde de KTO’nun mevcut yönetiminin bu durumda yapacakları yatırımlarla kendilerinin söz sahibi olmadığı bir vâkıfa gelir sağlamış olduklarını yazdım.
O yazıda eski yönetimin KTO’yu bu anlamda bir arpalık haline getirmiş olduklarını ifadesi de yer alıyor. Bu bölüm için Sayın Hüseyin Üzülmez bizi aramış sağ olsunlar ve uzun bir görüşme ile kendileri bize fuarla ilgili gelir bilgilerini, vakıfla ilgili durumu uzun uzun izah ettiler.
Öncelikle yazımda ‘arpalık’ ifadesine alınanlar için ifade edeyim, arpalık, Osmanlılarda görevi sona eren ya da emekli olanlara bağlanan ödenektir. Türk Dil Kurumunun Sözlüğüne bakabilirler ve ben de bu ifadenin karşılığı olarak yazdım. Yani herhangi bir hakaret içermemektedir. Ama ben yine de alınanlar için bu açıklamayı yapmış olayım. Rahmetli Erbakan Hoca “biz yıkmaya değil yapmaya geliyoruz” derdi. Bizlerin amacı yıkmak değil, yapmak, fitne değil huzur kazansın istiyoruz. Her gün onlarca oyun geliştirip kâğıdı yeniden karanlara ne aklımız, ne fikrimiz ne zekâmız erer, sadece Rabbimiz bizi onlardan ve onların şerrinden uzak tutsun bunu istiyoruz.
Öncelikle Sayın Valimiz, Selçuk Üniversitemizin Rektörü Sayın Hakkı Gökbel, Konya Milletvekilimiz Sayın Hüseyin Üzülmez, belediyelerimizin değerli yöneticileri başta olmak üzere Konya’mızda ki bütün değerli yöneticiler bilsin bizim hiçbir yazımız birilerinin bize yaz talimatı ile yazılmıyor. Gazetemizin bir politikası var, kesinlikle hiçbir yönlendirme ya da telkin yok. Doğruya doğru demeye çalışıyoruz, belediyenin vatmanlara uyguladığı cep telefon yasağını bir iki vatman bizi aradı diye eleştirmiyoruz. Burada Büyükşehir Belediyesi doğru yapmış, vatmanların görev başında telefonla konuşması yanlış, çünkü biz doğruya doğru yanlışa yanlış demeye çalışıyoruz. Ama cahillik gösterisi Konya Kent Rehberinin mobil uygulamalarını eleştiriyoruz, yanlışta yanlıştır…
Beni bilen bilir, yalakalığı hiç yapamam, birilerinin oyuncağı olacak kadar da karaktersiz değilim. Bazen olmak istediğim de oluyor yalan söylemeyeyim, 37 yaşına gelip hiçbir yere gelemediğimi görünce ve niteliksiz ama nicelikli yalakaların bu şehirde müthiş makamları yönetmeye nasıl ne yollarla geldiklerini tespit edince kendime kızıyorum. Aman bu uzun sürmüyor, Hamdi boş ver, dünya dört günlük, bu dört gün için yüreksiz, çiğ, bayağı ve basit olmaya değmez diyorum, geçiyorum.
Şimdi gelelim Sayın Hüseyin Üzülmez Bey ile yaptığımız telefon görüşmesine; Sayın Hüseyin Üzülmez şöyle diyor, “biz Rahmi Özkaymak gibi vakıf kurmadık. Buradaki inşaat bitecek ben gideceğim. Ben Allah’tan korkuyorum, ahirette hesap verileceğini biliyorum. Şu anda KTO yıllık 2 milyon lira dolayında bir para aktarıyor. Fuardan bu yıl gelecek para 650 bin lira. Bu da vakfın yöneticilerinin giderleri ve inşaata kullanıyor. Bu vakıf KTO’nundur. Eğer biz olmasak bu inşaatlar çok daha pahalıya mal olur. Biz sadece KTO’yu Gümrük İşletmeleri A.Ş.’ye ortak ettiğimizden dolayı KTO 2 milyon lira yıllık gelir elde ediyor. 10 yıldır bu üniversitenin kurulması için çalışıyorum, şu ana kadar bir defa aracına bindim. Başka binmedim. Ben Üniversitenin çayını bile içmiyordum ama rektör hocam ‘ben parasını ödüyorum, eğer içmezseniz benim çayımı içmemiş olursunuz’ dedi onun için içiyorum. 6 ay içinde inşaat bitecek ondan sonra vakfı tamamen bırakacağım. Gelecek yıldan itibaren zaten üniversite kendi parasını tamamen kazanmaya başlayacak. Ondan sonra Üniversitesinin KTO’ya ihtiyacı da kalmayacak. Biz KTO’yu 7 bin lira borçla aldık, fuarıyla, üniversitesiyle bir dev olarak bıraktık”.
Peki, biz ne diyoruz… Biz Sayın Vekilim lütfen Konya’da fitne fesada müsaade etmeyin diyoruz. Şimdi Sayın Selçuk Öztürk KTO Başkanı bırakın Konyalı sanayici, esnaf ve tüccarlar gelip gitmesine karar versin. Biz sizin söylediklerinizi de yazıyoruz yazarız, savunulacaksa savunuruz da ama ben bir Konyalı olarak bilesiniz akrep görürsem onun ezilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapıyorum. Elimden sadece nefret etmek geliyorsa onu yaparım, ezmeye gücüm yetiyorsa açık söyleyeyim kesinlikle ezerim… Biz bunu diyoruz, lütfen kimse akreplik yapmasın, elbette kadir kıymette bilinsin, Konya’nın değerleri de dışlanmasın. Sayın Hüseyin Üzülmez de bir değerdir. Ama değerde kendinden sonraki hayata saygı duysun.
Sayın Selçuk Öztürk benim bildiğim kadarıyla kadir kıymet bilir zaten, Sayın Hüseyin Üzülmez bence 6 ayı beklemesin, vakıftan tamamen çekilsin, o vakıf zarar ederse de bizler Selçuk Beyi eleştirelim ama kimse bir başkasının onlardan daha kötü olduğunu düşünmesin. Görmedik ki nereden kötü olduklarını bilelim…
Bu yanlış oluyor, durumdan herkes vazife çıkarınca mevcut yönetim elinden geleni tam yapamıyor… Biz de bu yapıya tabiî ki bir Konyalı olarak şerhimizi koyuyoruz ve eleştiriyoruz…
Bizim diyebileceklerimiz bu kadar… Bilginiz olsun yönlendirme değil düşüncemiz bu…