Hürriyet'in operasyon gazeteciliği Somali'ye de sıçradı

2011 yılında yaşanan kuraklık ve açlıktan ölümlerle Türkiye'nin en önemli gündemi olan Somali'ye yaptığımız yardımlar, Türk şirketlerinin yatırımları ve insani faaliyetler Batı'yı rahatsız etti. Mogadişu'ya 22 yıl sonra yeniden büyükelçilik açan İngilizler, Somali'yi dünya gündemine taşıyan Türkiye'ye karşı yıldırma kampanyası ve kara propaganda başlattı.

Hürriyet'ten "yolsuzluk var" algısı

Önceki gün Mogadişu Uluslararası Havaalanı'nın önünde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 7 kişi öldü, birçok kişi de yaralandı. Bu saldırı gözleri yeniden Türk firmalarına yapılan baskılara çevirmişken, İngiliz haber ajansı Reuters'in servis ettiği haber, Türkiye'nin Somali'de olmasından rahatsız olan çevrelerin medya operasyonuna başladığını gözler önüne serdi. Türkiye'nin Somali'ye yaptığı doğrudan nakit para yardımının 2013 yılında sona ermesini Reuters, 'kutu içinde para' tartışmalarına malzeme olacak şekilde servis etti. Hürriyet gazetesi de bu servisi 17 Aralık operasyonlarıyla bütünleştirerek 'yolsuzluk algısı' oluşturmaya çalıştı.

Dün siteden bugün gazeteden

Reuters'e konuşan Somali Merkez Bankası eski Başkanı Abdusselam Ömer'in Türkiye'nin 2013 yılında sona eren doğrudan nakit yardımıyla ilgili 'Ayda bir kez Türkiye'nin Mogadişu Büyükelçiliği'ne giderek 4.5 milyon doları kutular içinde teslim alırdık' şeklindeki sözleri Hürriyet'te 'ayakkabı kutusu' olayıyla bağdaştırıldı. Gazete dün internet sitesinde haberi, 'İçi para dolu bir kutu da Somali'den çıktı' şeklinde duyurdu. Haber bugünkü Hürriyet'in birinci sayfasından ise 'Kutu bitti' başlığıyla verildi.

Bankacılık yok paralar kuryeye veriliyor

Somali'ye yardımların kesilmesiyle ilgili gazetemizin Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e bilgi veren Dışişleri yetkilileri, Somali'de bankacılık sistemi olmadığı için yardım paralarının kurye ile teslim edildiğini açıkladı. Karagül, bugünkü yazısında dış işlerinden aldığı bilgiyi şöyle aktardı: 'Türkiye daha önce Somali'ye yardım taahhüt etmiş. Altı aylık bir periyot öngörülmüş. Altı ay boyunca da bu yardımlar yapılmış. Süre bittiği için yardım durmuş. Bu, yardımların devam etmeyeceği anlamına gelmiyormuş. Yeni bir yardım paketi üzerinde çalışmalar yapılıyormuş. Belki yine altı aylık ya da daha uzun sürelik bir periyot öngörülecekmiş. Somali'de bankacılık sistemi olmadığı için yardımlar kurye ile gönderiliyormuş.'

Terör örgütleri de devrede

Özellikle İngiltere, Türkiye'nin Somali'den çekilmesi ve faaliyet göstermemesi için ülkenin yöneticilerine baskı yapmaya başladı. Türkiye'nin önemli kurumları TİKA ve Kızılay'ın Somali'de faaliyet göstermesi özellikle Batı ülkelerini rahatsız etmişti ve kurumlarımız geçtiğimiz aylarda Somalili örgütler tarafında saldırıya uğratılmıştı. En son geçtiğimiz Temmuz ayında Türkiye'nin Somali Büyükelçiliği, Kızılay'ın kurduğu hastaneye saldırıya uğradı.

TİKA tarafından onarılıp açılan Mogadişu Havaalanı'nın işletmesi bir Türk firmasına verilmişti. Ancak Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un İngiltere ziyaretinin ardından Türk firmasına verilen işletme ruhsatı iptal edildi, Türkiye'nin baskıları sonucu işletme ruhsatı İngilizlerden alınıp yeniden Çetin Grup'a verildi.

Türk şirketleri tarafından işletilen Somali Havalimanı'na gerçekleşen bu saldırı, Türkiye'nin Somali'deki faaliyetleri ve dünyaya örnek gösterilen insani yardım çalışmaları ile ticari yatırımlarından rahatsız olan Batılı çevreleri yeniden hareket geçtiği şeklinde yorumlanıyor.

ÖZGÜN KAYNAK