Hepimiz Müslümanız, Hepimiz İslam'ız
Öncelikle bu ülkenin kimliğini taşıyan, devletine bağlı olan, dini inancı veya etnik kökeni ne olursa olsun hepsine saygı duyduğumu belirtmek isterim. Anayasamıza göre kişinin yaşama hakkı, din ve vicdan hürriyeti yasalarla güvence altına alınmıştır. Bu bağlam da bu ülkede Hristiyan ,Yahudi, Ateist veya Müslüman hangi inançtan veya inançsızlıktan olursa olsun herkes ama herkes dini inancında özgür olduğu kanunlar ile belirlenmiştir. Ülkemizin yüzde 98 inin Müslüman kabul edildiği de bir gerçektir yani çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin vatandaşıyız . İki bin yedi yılı ocak ayında cinayete kurban giden gazeteci Hrant Dink ‘in cenaze töreninde on binlerce İstanbullu “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeni'yiz” diye slogan atarak Ermeni vatandaşlarımızın yanında olduklarını göstermeye çalışmışlardı ilerleyen zamanlarda yine anma törenlerinde de bu slogan kullanılmaya devam etti. Kimseyi etnik kökeni veya dini inancı ile yargılamak istemem fakat geçtiğimiz hafta Boğaziçi üniversitesinde meydana gelen olaylar neticesinde kendilerini sivil toplum kuruluşu olarak tanıtan LGBT’li sapkın bir grubun yaptığı sergili protesto eyleminde İslam’a hareket edilmesi neticesinde tüm siyasi partilerin en azından bu hakarete karşı ortak bir tepki vermesini beklerdim ama bunu da beceremediklerini gördük. Keşke mecliste bulunan siyasi partilerin hepsi ortak bir bildiri yayınlayıp “Hepimiz Müslümanız, Hepimiz İslam'ız” diye bir bildiri yayınlasa idi ama yapamadı. Boğaziçi üniversitesine rektör atanmasını öğrencilerin kabul etmemesi doğal karşılanabilecekken, pandemi döneminde gösteri yapma hakkının askıda yani yasak olmasını bırakalım da gösteriye katılanların öğrenci olmaması Boğaziçi üniversitesinde rektör atama olayı üzerinde kirli planlar olduğu artık gün gibi ortaya çıkmaktadır. Daha birkaç gün önce İslam’a hakaret edilen ve sözde rektörü protesto edilen bu sergiye müdahale sonrası gözaltına alınan 107 kişiden sadece yedi kişinin öğrenci çıkması olayın sadece rektör atamasını protesto etmek olmadığını göstermektedir.
Boğaziçi olayları öncelikle muhalefet kanadındaki siyasi partilerin iktidara yüklendiği yeni bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Boğaziçi üniversitesinde yapılan gösteriyi akademik özgürlük olarak algılayan siyasiler İslam dinine hakaret edilmesini görmezden gelmeleri ve çoğunun da kimliğinde dini İslam ibaresi olması gerçekten hayra alamet gelişmeler değil. Buradan Boğaziçi Üniversitesinde İslam’a hakaret edilmesine göz yumanlara sesleniyorum siyaseten de olsa hepiniz birden keşke “Hepimiz Müslümanız” diye bir bildiri yayınlasaydınız da bizde bununla gurur duysaydık ama nafile. Birleşmiş milletler veya Amerika da birileri Asla yere bakmayacağız sloganı sözde tepki vermeye çalışsalar da açıklamalarında tutuklanan öğrenci olmayanların serbest bırakılmalarını istemeleri niyetlerini açığa çıkarmaktadır: tıpkı gezi gibi, tıpkı 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi taraflara itidal çağrısı inanın bana çok tanıdık gelen açıklamalar. Gelin görün ki muhalefet partileri uzun yıllardır seçim kaybetmesinden mi Erdoğan düşmanlığından mı veya iktidara olan özleminden mi ne dersek diyelim Boğaziçi olaylarında İslam dinine yapılan hakareti görmezden gelerek bu olaylardan siyasi rant yolunu seçmesi sağduyulu olan herkesi üzmüştür. Hadi ana muhalefet ve ittifak ortaklarının işine gelmedi peki Ak Partiden ayrılmış vaktiyle bu çatı altında hizmet etmiş isimlerin Boğaziçi eylemlerin de sergi adı altında İslam’a hakaret edilmesine göz yummaları akla hayale gelir şeyler değil yahu Erdoğan'ı eleştirin inanın yine eleştirin fakaaaaat İslam'a hakarete keşke göz yummasa idiniz, keşke bu siyaset değil bir duruştur diyerek tüm partilerin tıpkı Dink cinayetinde olduğu gibi Hepimiz Ermeni'yiz yerine bu sefer de Hepimiz Müslümanız diyebilseydiniz. Bu yazıyı siyasi amaçlı yazmadım ve buradan haykırıyorum “Hepimiz Müslümanız (Elhamdülillah),Hepimiz İslam'ız”.