Erol Çimen
Erol Çimen Haram lokma

Haram lokma

         Kıymetli okurlarım geçen hafta lokmanın genler üzerindeki etkisini anlatmıştım. Bu hafta ise haram lokmanın toplum üzerindeki etkilerinden bahsedeceğim.

        Haberlerde seyrediyoruz falan yerde bir çocuk annesini kesti. Düşünüyorum. Bir çocuk annesini kesebilir mi? O anne o çocuğu dokuz ay karnında taşıdı. Geceleri uykusuz kalarak büyüttü. Yemedi yedirdi. Giymedi giydirdi. Bekli kendisi aç kaldı ama çocuğunu doyurdu. Ama çocuk büyüdü anasını kesti. Niye acaba?

       Bakıyorsun bir erkek Allah’ın kendisine emanet ettiği karısını çocuklarının önünde keserek öldürüyor.

       Bir diğeri 80 yaşındaki emekliyi döverek elindeki emekli maaşını gasp ediyor.

       Bir başkası sakat birinin sakat arabasını evinin önünden çalıyor.

       Öteki camiye giriyor camideki sadaka kutusunu çalıyor.

       Bir başka psikopat eline silahını alıyor zavallı köpeği ayaklarından vuruyor.

       Yolda seyir halindeki bir araç önüne çıkan bir yaşlıya veya bir çocuğa çarpıyor. Hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ediyor.

        Bütün bu olayları oturup düşünüyorum. Bu insanlar acaba niye insanlıklarını kaybettiler? Niye hayvanlardan daha aşağı bir hayvan oldular ? diye. İş dönüp dolaşıp yenilen lokmaya geliyor. Eğer sen haram demez, helal demez her şeyi yersen, çocuklarına yedirirsen o çocuğun genleri bozulur. O artık seni ana olarak görmez ki, ilk tartışmada seni keser.

        Hazreti Ebubekir(radiyallahu anh) yemeğini getiren hizmetçisine, her defasında onu nereden getirdiğini ve hangi yolla tedarik ettiğini sorardı. Bir defasın da , ihtimal uzun zaman aç kaldıktan sonraki bir iftar anında, hizmetçisinin verdiği lokmayı yiyip sütü içinceye kadar her zamanki gibi yemeğin nereden tedarik edildiğini sormak aklına gelmemişti. Birkaç lokmadan sonra birden durmuş ve endişeli bir ses tonuyla hizmetçisine; ”Bu yemek neredendi, bunu hangi parayla almıştın ?” demişti. Hazreti Ebubekir’in  yanında bir köle, bir hizmetçi gibi değil , bir dost , bir arkadaş gibi muamele gören insan” Ben cahiliye devrinde fala bakıyor, gaipten haber veriyor ve kahinlikten para kazanıyordum. O dönemde yaptığım işten dolayı birisinde alacağım vardı. Dün o adam borcunu getirdi, ondan alacağımı aldım ve bu yemeği de o para ile hazırladım” cevabını vermişti. Bunu duyan Hazreti Ebubekir birden sendelemiş, düşecek gibi olmuştu, beti benzi atmıştı. Hemen parmağını gırtlağına kadar sokmuş zorla istifrağ etmiş ve yediği şeylerin hepsini dışarıya çıkarmıştı. Sonrada büyük bir mahcubiyetle “Allah’ım midemde kalıp, damarlarıma karışan kısmından da Sana sığınırım “ demişti.

       Hazreti Mevlana’da ”İlim de hikmet de helal lokmadan doğar; aşk da, merhamet de helal lokmayla meydana gelir. Bir lokma haset ve hileyi netice verirse, cehalete ve gaflete sebep olursa, bil ki o lokma haramdır. Hiç buğday ekilip te arpa hasat edildiğini gördün mü ?demiş, hem salih bir insan olmanın, hem de salih bir evlat yetiştirmenin helal rızıkla çok alakalı olduğuna vurguda bulunmuştur.

         ALLAH hepimizi lokmasına dikkat edenlerden  eylesin. Amin. Selam Ve Dua İle.                                                                                           

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erol Çimen Arşivi