Gaziantep Orta Doğu'nun Ticaret Merkezi Olabilir
Bugün 1 Ramazan 1435, bir başka deyişle Peygamber Efendimizin Medine’ye hicretinin üzerinden tam 1435 yıl geçmiş.
Aslında Peygamber Efendimiz daha öncede Oruç tutuyordu ama Ramazan Ayında tutulacak bugün anladığımız şekliyle Oruç’un farz kılınması Hicretin 2. Yılında zuhur ediyor.
Bu da Ramazan Orucunun biz Müslümanlara farz kılınışının da üzerinden 1433 yıl geçtiğine işaret ediyor.
Tabi Ayeti Kerimeden bizden önceki ümmetlere de Oruç’un farz kılındığını anlıyoruz (Bakınız: Bakara Suresi 183. Ayet).
İslam’ın şartlarından olan bir farzdır Oruç, nefsin terbiyesi için, Rabbimize imanımızın bir nişanesi olarak Oruç tutarız.
Ve elbette bu sene de Rabbimize Şükrediyoruz, bizi Ramazan’a eriştirdi.
Mübarek olmasını, bizleri kuşatmasını, günahlarımızdan uzaklaşarak Hak'ka yaklaşmamıza vesile olmasını diliyorum. Ve elbette Rabbimizin şu zor günlerde bütün Ümmete, kardeşlerimize yardım etmesi içinde dua ediyoruz.
Geçelim Gaziantep yolculuğumuza, biliyorsunuz, daha önce 2 ayrı yazıda Konya Yazarlar Birliğimizin, “Yazılacak Çok Şey Var” etkinlikleri çerçevesinde tertip ettiği Gaziantep gezisinden sizlere notlar aktardım.
İlk yazdığım yazıda da 5 farklı yazıda bu geziyi sizlere aktaracağımı belirtmiştim, bu yazı dizilerinin 2.si olarak bugün aldığım önemli notların bir bölümünü daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gaziantep’in görmeniz gereken çok değerleri var, önemli bir kavşakta ve medeniyet merkezi şehirlerimizden. Köklü, özgün bir kültürü var ve bütün bu kültür değerlerinin arasında Gaziantep’i diğer birçok ilden ayıran belikide en önemli özelliği bu şehrin yaklaşık 3500 yıldır bir ticaret ve üretim merkezi olmasıdır.
Gaziantep bu özelliğini bugünde muhafaza ediyor, Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep Altın Çarşısı, Zincirli Bedesten, Kemikli Bedesten gibi onlarca çarşısı, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgesi ile bugün tam anlamıyla Orta Doğunun en önemli ticaret ve üretim merkezlerinden birisi konumundadır.
Dikkatimi çekti, burada ticaretin büyük bölümü kayıt dışı yapılıyor ama eminim ki bu ticaret tamamen kayıt içine alınabilse bugün Gaziantep çok rahat bir şekilde söyleyebilirim İstanbul’u bile geçebilecek bir ticaret büyüklüğüne ulaşmış durumda.
Ev kiralarının 2 bin liradan başladığını ifade edersem her halde nasıl bir şehirden bahsettiğimi daha iyi anlarsınız.
Biz Konyalıyız elbette ama Konya’nın ticaret boyutu Gaziantep ile yarışabilecek düzeyde değil, Konya’nın farklı yönleri var zaten bunu bu iki şehrimizi mukayese edeceğim yazımda belirteceğim.
Gaziantep bugün Afganistan, Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır, Libya hattının güvensizleşmesi, terörize edilmesi ve istikrarını kaybetmesi neticesinde bütün bu bölgelerdeki ticaret erbabının ve hatta paranın sığındığı bir liman olmuş. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun bu potansiyeli gördüğünden de eminim.
Çarşılarının, Bedestenlerinin kalabalığı, yoğunluğu size İstanbul’da Mısır Çarşısında, Kapalı Çarşıda, Yen Camiinin önünde, ya da İstiklal Caddesinde olduğunuz hissini yaşatıyor.
Iraklı, Suriyeli, İranlı, Arap, Kürt, Türkmen, Asurî, Yezidi her türlü insan var. Gaziantep’in güvenli olması, şehrin diğer Ortadoğu’daki bütün şehirlerin önüne geçmesini sağlamış.
Gaziantep, devletin yapacağı birkaç stratejik dokunuş ile çok rahat bir şekilde Türkiye’ye yaklaşık 50 milyar dolarlık ihracat ve az 200 milyar dolarlık iş hacmi ile çok önemli katkılar yapabilir. Gaziantep’te bu potansiyel var.
Peki, nedir Gaziantep’e yapılacak bu stratejik dokunuşlar?
Birincisi Gaziantep’ten, İskenderun, Adana bağlantılı karma tren hattına elzem ihtiyaç var. Bu hattan hem mal taşınabilmeli, hem de yolcu taşınabilmelidir.
Karayolları güzel, Adana’ya kadar zaten otoban ama amaç burada Adana’nın şehir merkezine ulaşmak değil amaç denize ulaşmaktır, belirtelim…
Gaziantep ile birlikte Adana ve İskenderun için oluşturulacak lojistik köy ve antrepo projeleri ile bu bölge tam anlamıyla dünya ticaretine yön verir hale gelebilir.
Bununla birlikte Gaziantep’in eski şehri muhafaza edilerek yeni bir Gaziantep planlanmalıdır, burada da adına Ortadoğu Ticaret Merkezi denilecek 150 metre uzunluğunda devasa bir ticaret merkezi yapılmalıdır.
Bu ticaret merkezinden amaç Gaziantep’in ticaret merkezi olduğunu dünyaya göstermektir, ilan etmektir. Bu ticaret merkezinin ismi özellikle Orta Doğu Ticaret Merkezi olarak belirlenmelidir. Bu ticaret merkezinde borsalarda dâhil olmak üzere bankalar ve ticaretle ilgili her türlü unsurun düşünülmesi gerekir.
İşte bunu başardığında Türkiye, bu bölgeye para akar, Türkiye kazanır.
Şunu çok iyi anlıyorum, ne kadar Türkiye’yi ateşe çekmeye çalışırlarla Türkiye’ye Rabbim o kadar fırsat sunuyor.
Bugün Irak, Suriye, Mısır, Pakistan, Afganistan, İran ticaret için uygun değil belki ama ticarete uygun bir şehrimiz var bizim, bütün bu bölgenin parasını Türkiye’ye çekebilecek dev bir potansiyeli ile Gaziantep geleceğini arıyor.
Ateşin içine girmemesi, demokrasiden taviz vermemesi, hukukun üstünlüğünü sağlaması Türkiye’ye yeni fırsatlar sağlıyor.
Gaziantep işte bu fırsatların, Yeni Türkiye’nin en önemli ayaklarından birisini oluşturuyor.
Mesele bu potansiyeli iyi görmek ve değerlendirmek… Başarabiliriz gibi geliyor bana…
Yarın Gaziantep’ten Şehircilik Notları