Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu FIRTINA ÖNCESİ

FIRTINA ÖNCESİ

Seçim tekrarı yaklaştıkça, sonuçlar konusunda beklentili tahminlerin verdiği heyecan, toplumda suskunluğa varan bir sessizlik hakim.

Hani halk arasında “Fıtına öncesi sessizlik” tabirine denk düşebilecek bir atmosfer.

Bu seçimin, geçirdiğimiz seçimlerden farklı bir seçim olacağı herkes tarafından ifade ediliyor.

2 Kasım Pazartesi sabahı şimdiden sabırsızlıkla beklenmekte. Seçim sonuçları üzerinde tahmini hesaplar yapma cesareti ortada gözükmüyor.

Seçim bölgemizde milletvekili adayları ve parti yetkilileri çarşı-Pazar, mahalle ziyaretleri yapmaktalar. Halkın/seçmenin karşısına geçerek karşılıklı etkileşim/iletişim için çaba sarfetmekteler.

Vatandaşın kanaat ve düşünceleri, seçimlerin sonucunu tahmin ettirebilecek netlikte olmadığı aşikar.

Uygulanan anket ve araştırma çalışmalarında elde edilmeye çalışılan sonuçların çok sık değiştiği ifade ediliyor.

Seçmenin kafası çok karışık. Siyasi yelpazede yüzer/gezer oylar henüz rotasını çizmiş değil. Bu durumun netleşmesi, durulması seçimin kaderini belirleyeceği herkesin malumu.

Vatandaşlar arasında seçime yönelik yapılan konuşmaların bazılarını siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

“-Barış süreci zamanında ülkeyi yönetenlerin ihmali, dikkatsizliği ülkemizin güvenliğini ortadan kaldırdı. Terör örgütlerinin gücüne güç kattı.”

“-Muhalefet partilerinin aklı başına geldi. Seçim beyannamelerine, programlarına, ekonomik ve sosyal alanlarda yapacaklarını halka sunmayı öğrendiler.”

“-Satın alma güçlüğü çeken emeklilere, tarımda kullanılmak zorunda olan gübre, ilaç ve mazot ödemelerinde zorlanan çiftçilere, geçim sıkıntısı çeken askari ücretle çalışan işcilere, muhalefet partileri tarafından sunulmak istenen imkanlar, vaadler, seçim sonuçlarını etkilediği ortaya çıktı.”

“-Seçmeni etkileyen muhalefetin sunduğu imkanları verebilme imkanı var idi ise, şimdiye kadar AKP hükümetleri vermeyi neden düşünmedi.”

“-Büyük projelerle ülke kalkınmasını önemseyen, uzak hedeflere doğru yol almaya çalışan AKP, sosyal dengeyi sağlayabilecek paylaşım imkanlarının sunulmasında gerçekçi olamadılar.”

“-AKP ilk kurulduğunda, ortada paylaşılacak bir imkan yokken, yola çıkılan siyasi ekip ve kadro, çoğunluğu ortada yok, neredeler? Nedenleri?”

“-Her seçim öncesi sıkça ve çok söylenen; bu seçim çok önemli, oylar bölünmesin, memleketin bu kadrolara ihtiyacı var. Soruyoruz, acaba hangi seçim önemsiz?”

“-Baktılar bu kervan böyle yürümeyecek. AKP de kesenin ağzını açmak zorunda kaldı. Artık küçük küçük vaadlerin seçmen kitlesinin nasıl etkilenebileceği anlaşılmış oldu.”

“-Temennimiz koalisyon mecburiyeti olmadan ortaya çıkabilecek bir seçim sonucu ile karşılaşmak.”

“-İnşallah seçimin neticeleri memleketin hayrına olabilecek bir şekilde sonuçlanır.”

“-2 Kasım sabahında, seçimin neticesi nasıl olursa olsun, AKP derhal kendini yeniden gözden geçirerek, memleketin çektiği bunca sıkıntılara sebebiyet veren yanlışlıklarını tespit ederek, olması gereken rotasına girmesi gerekir. Eğer böyle yapılmaz ise, gelecekte daha da zor durumla karşılaşacaklardır.”

“-İnsanlar yapılanları görmüyor mu? Yapılanlara bakarak, insanlar aklını kullanıp oylarını kullanmaları gerekir.”

“-Bırakın Recep Tayyıp Erdoğan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu, memleketin haline bakalım. Bu yükü çekmek kolay değil. Koalisyonlarla bu memleketin hali düzelmez. Tek başına ikdidar olmaya yakın olan siyasi partide olmak elzem. Ülkenin selameti için böyle yapmak şart.”

“-Gençlere yönelik projeler dikkat çekici. Gençler önemli. Gençlere yönelik gerçekçi çalışmalar hız kesmeden devam ettirilirse, geleceğimiz inşallah daha iyi olacak.”

Halkın arasında olmak, halktan birisi olmak, siyasetle uğraşanların dikkat etmeleri gereken önemli bir davranış biçimi.

Başarı, özden kopmamak, ayakları sağlam yere basmak, aslından uzaklaşmamak, gerçeklerine bağlıdır.

Bütün dünyaya, özellikle dostlarımıza, Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu gösterecek sağlıklı bir seçimin gerçekleşmesi dua ve dileğimiz olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi