Ali Dikilitaş
Ali Dikilitaş Falan filan 2!

Falan filan 2!

Bu yazının ilk bölümünde futbolun, bürokrat, siyaset ve sivil toplum kuruluşları ile olan ilişkisini genellemelerle biraz anlatmaya çalıştım.

Şimdi işin Konyaspor bölümünü biraz irdeleyelim. Son çıkan belediyeler kanunu ile belediyeler futbol kulüplerine doğrudan destek veremiyor. Konyaspor bir önceki dönem Mehmet Ali Kuntoğlu ile başlayan ve Bahattin Karapınar ile son bulan süreçte yıpranıp dibe vurmuştu.

Kulübü toparlamak hiç kolay olmadı. Siyaset büyük destek verdi, bürokratlar uğraştı, sivil toplum kuruluşları ve Konya Şeker camiası bu anlamda büyük destek verdi. İşin en garip yönü kulübe çok büyük destek veren Recep Konuk, hiçbir zaman kulübün sahibi gibi davranıp kulübü yönlendirmeye çalışmadı. Aynı şey Atiker Grubu için de geçerli.

Kulübe destek veren siyasiler ve bürokratlar için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Geçmiş dönemler de bu dönem de dahil olmak üzere Konyaspor kulübü siyaset ve bürokratlar tarafından şekillendiriliyor. Belediye yönetime kendi belirlediği isimleri sokuyor, siyasi parti il başkanlığı yönetime belirlediği isimleri yazıyor ve bürokratlar kulübe belirlediği isimleri yönetici yapıyorlar.

Konyaspor kulübünde mevcut şartlar altında belediye, siyasi parti il başkanlığı ve Konya’ya özel ASKF grubu kulüp yönetimine şekil veriyor. Son genel kurulda 179 üye oy kullandı, üye yapısını çok eleştirdik ve Hilmi Kulluk yönetimi bu anlamda ciddi çalışma yaptı ve yeni genel kurul 600 civarında üyenin katılımıyla yapılacak. Üye sayısı 193’ken bahsettiğimiz kurulların genel kurula müdahalesi çok kolay oluyordu.

Nitekim Hilmi Kulluk özellikle ASKF grubunun desteğini alıp kulübe başkan seçilmişti. Buraya kadar her şey olağan ve kabul edilebilir seviyede. Ben kulübe destek olanların Recep Konuk ve Mehmet Ali Atiker gibi destekçilerde olduğu gibi kulübün işleyişine müdahale etmemeleri gerektiği görüşünü savunanlardanım. Yani Belediyeden gelen üyeler kulübü belediye tarafına çekmeye çalışmasın!

Siyaseten  gelenler kulübü siyasi ihtiraslara alet etmesin! ASKF kulübü kendi eksenine çekmeye çalışmasın. Kulübe destek olalım ancak kulübü sağa sola çekiştirip yormayalım.

Konyaspor geçen sezon çok büyük sıkıntı yaşadı ve bu sıkıntının ana kaynağı bu çekiştirmece oldu. Konyaspor kulübünün belediye desteğine de ihtiyacı var, siyaset desteğine de ihtiyacı var, sporun içinden gelen ASKF grubunun bilgi ve birikimine de ihtiyacı var.

Burada ince bir çizgi var ve kulüp bu ince çizgide yönetilmeli, herkes kulübe destek olsun ama kimse kulübün sahibi olmaya çalışmasın. Konyaspor Konya şehrine ait çünkü.

Belediyeci kafasına göre çekerse, siyasi parti il başkanı kulüp üzerinden para kazanmaya çalışırsa, Ankara’daki bürokratlar kulübe teknik adam ve futbolcu gönderirse bu kulüp başarılı olamaz.

Konyaspor kulübünün çıkarları tüm kişisel menfaatlerin üzerinde olmalı ki bu kulüp ve takım başarılı olabilsin. Herkes görevini yapsın, Kemal Katıtaş gibi kulübün tüm yükünü üzerinize alıp tüm zamanınızı bu işe ayırıp başarı ve başarısızlıkta maddi manevi sorumluluk alacaksanız başımızın üzerindesiniz ama yok uzaktan kumandayla kulüp idare etmeye çalışacaksanız lütfen uzak durun ve kimseye müdahale etmeyin…

Kulüpleri başkan ve yönetim kurulu idare etmeli, yönetim kurulları delegelerin hür iradeleriyle seçilmeli. Genel kurul başladıktan sonra kendi desteklediğiniz aday kazansın diye mesajla ve ticari taksiyle genel kurul salonuna delege çağırınca çok aciz duruma düşmekle kalmıyor, göreve gelen idarecileri de töhmet altında bırakıyorsunuz.

Konyaspor mayıs ayında yeni bir genel kurul yapacak, bu genel kurulda en büyük temennimiz tüm grupların kulübe destek olması bunu yaparken kişisel menfaatleri bir kenara bırakması. Hiç kimse yönetime kendi adamını sokmaya çalışmasın! Kendine güvenen başkan adayı kendi hür iradesiyle takım arkadaşlarını kendisi belirlesin.

Tabi ki yönetim kurulu kontrol altında tutulmalı buna itirazımız olamaz ama ince çizgiyi aşmadan…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Dikilitaş Arşivi