Enflasyonun kontrolünün yolu tarlayı kontrolden geçer
Tarımın, gıdanın ne demek olduğunu anlatmak için çok uğraştık, bazılarına anlattık bazıları hiç anlamadı.
Tarım demek, gıda demek mutfak demektir ve insan yemeye mecbur olduğu sürece tarım ve gıda fiyatları piyasanın gelişimini kontrol edecektir, marketi elinde tutacaktır, yaşam bu merkezde dönecektir.
Tarım ve gıda fiyatlarını kontrol edemeyen de enflasyonu ve fiyat dalgalanmalarını kontrol edemeyecektir.
Dün, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), aylık fiyat değişimlerini, girdi fiyatlarındaki aylık değişimi ve tarla ile market arasındaki fiyat farklılıklarını yayınladı.
Çok önemli bir hizmet ve şahsen ben her ay düzenli bir şekilde bu istatistikleri takip ederim.
Market ve tarla arasındaki fiyat farkının fazlalığı gibi konular önemli ama istatistikler bize tarlanın gündemini aktarıyor, bu yönüyle de önemli, değerli.
Bakın sevgili okurlar, bahar ayları (Mart, Nisan, Mayıs) hububat için (buğday dışında), sebze için, mısır için, şeker pancarı için ekim ayıdır, meyvecilik için de bakım, ilaçlama, toprak bakımı gibi unsurların yapıldığı bir dönemdir.
Bu aylarda tarlanın gündemi yoğundur ve hasat döneminde hangi ürünün tarladan kalkacağı bahar aylarında belirlenir. Tarımın planlamasının (varsa tabi) hayata geçeceği zaman dilimi bahar aylarıdır.
Tarlanın, ahırın, ağılın gündemini anlamayan ve takip etmeyen, oradaki sorunu görmezlikten gelen, hayatı, ekonomiyi kontrol edemez.
Geçtiğimiz ay, A.Sülfat %21 (-17,7), A.Nitrat %26 (-0,8), ÜRE (-25,3), gübrelerinde fiyat düşmüş. Ama yine bahar aylarında tarladaki bitkinin gelişimi için çok önemli olan DAP’ın fiyatı 10,7 oranındı özellikle ekimle birlikte tarlaya atılan 20.20.0’nin ise 13,3 oranında, yükselmiş. Tarlanın en önemli gider kalemlerinden mazotta -9,2 düşüş oluşmuş.
Zirai ilaçların ise (meyve için, sebze için, tahıl için, mısır için, şeker pancarı için çok önemli bir gider kalemidir) fiyatı yüzde 33,3 artmış.
Gelelim ete süte…
Hayvancılık için çok önemli olan besi yeminde fiyat yüzde 21,8, süt yeminde ise yüzde 22,5 oranında yükselmiş. Hani markette “durup dururken et, süt niye yükseliyor?” deniyor ya…
İşte nedeni bu, durup dururken yükselmiyor, et ve süt hayvancılığı için çok önemli bir girdi kalemi olan yemde fiyat sabitliğini sağlayamıyor ilgililer, her ay yem fiyatları yükseliyor, ona orantılı olarak da et ve yemde fiyat yükselişi oluyor.
Bu alanlardaki yükseliş regüle edilmelidir, kontrol altına alınmalıdır ki et ve süt rakamlarında da enflasyon kontrol altına alınsın.
Yem fiyatlarında sabitliğin yakalanabilmesi için öncelikle yemde ithal katkının azaltılması gerekmektedir. Yem sanayicileri desteklenerek ve piyasada regülasyonu sağlayacak, Tarım Kredi gibi kurumların kuracağı (var da yeterli değil, fiyatları kontrol edemiyor) yeni fabrikalarla yem fiyatlarındaki oynaklık giderilmelidir.
Sevgili okurlar, deniyor ya, niye patateste, soğanda, ette, sütte fiyat artışı oluyor?
İşte tarladaki, ahırdaki, ağıldaki, bağdaki, bahçedeki girdi fiyatları kontrol altına alınamadığı için fiyatta artış oluyor.
Görüyorsunuz, seçim sürecinin en önemli konularından biri bu oluyor, tarla, ahır ve ağıl siyasetçinin gündem konusu olamazsa çok daha sıkıntılı günler yaşarız. Zira enflasyonun kaynağı işte bu alanlardır.
Tarım ilaçları alanına, yem alanına, gübre alanına Türkiye Cumhuriyeti Devletinin büyük yatırımlar yapması gerekir. Recep Konuk Başkan hep regülasyon deyip dururdu, işte aslında bunu demeye çalışıyordu.
Üreticiden alın terini muhafaza edecek bir rakamla ürünü alacaksın, tarlayı kontrol edeceksin, açığa ekim yaptırmayacaksın tarımı planlamayı başaracaksın, ekilenin pazarı mutlaka olacak, üretilen ürün değerli olacak, girdi fiyatlarında da oynaklık önlenecek ve standart sağlanarak fiyat sabitliği korunacak.
Sadece nisan ayında patates yüzde 41,9, kuru soğan yüze 18,7, dana eti yüzde 11,5, kuzu eti yüzde 11,2, toz şeker yüzde 6,5, domates yüzde 3,7, beyaz peynir yüzde 2,4, yoğurt yüzde 2,9 oranında artmış, artar da, kontrol edemezsiniz.
Tarlayı, ahırı, ağılı kontrol edersen bu fiyatları kontrol edersin.
İktidarımız şu anda yoğun bir şekilde aziz milletimize alım gücü düşmesin diye destek veriyor, bu kıymetli mi?
Elbette kıymetli, iktidarın bu başarılı politikası sayesinde ülkemizde üretim devam etmiş, resesyon yaşanmamıştır, piyasa canlı kalmıştır ama bu tedbirlerin kısa süreli olduğu unutulmamalı, asıl toplumu etkileyecek, enflasyonu yok edecek, üretimin sürekliliğini sağlayacak tedbirler alınarak ülke geleceğini yönetebilecek kabiliyete sahip olunabilir, bu unutulmamalıdır.
Yoksa leyleklerden rol çalarız, ömrümüz laklakla geçer de ne vatana ne millete bir faydamız olmaz.
Vatan önemlidir, millet önemlidir, sınırlar önemlidir, burada bir sorun yok fakat çok net yazıyorum Ahmet Hakan da haklıdır kesinlikle soğanın temsil ettiği şeyi küçümseyen zararlı çıkar ve tarla, ahır, ağıl sınırlar kadar önemli bir konudur.
Bizden hatırlatması…