Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu EĞİTİME EMEK VERENLER

EĞİTİME EMEK VERENLER

24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile yazmam gerekenleri, güncel olayların önemine binaen, ancak bugün paylaşmak nasip oluyor.

Bizlere hayat yolunda gerekli olacak her türlü bilgi ve becerileri kazandıranlar, eğitimimize emek verenler, bizim öğretmenlerimizdir.

Karekterimizin oluşmasında etkili olan ve unutamadığımız insanların arasında, birinci sırada hep öğretmenlerimiz vardır.

İnsanlık tarihinde önemli görevler ifa etmiş, tarihin seyrini değiştirmiş insanların arka planında öğretmenlerin etki ve rollerini, öğrencilerinin anlattıklarından öğrenebiliyoruz.

Öğretmen, sahip olduğu bilgilerini, huzurlu bir ortamda, baskı altında kalmadan, gelecek kaygısı çekmeden, yabancı ideolojilerin uşaklığında değil, kadim değerlerimizin efendiliğinde, kendisine emanet edilen öğrencilerine verebilme başarısını göstemeye devam ettiği sürece, ülkemizin yükselmesine hiç bir güç mani olamaz.

Öğretmenlerimizden söz ederken, kazanımlarımızın önemli bir kısmını onun davranışlarına dayandırırız. Kazandığımız güzel davranışlarımız dolayısıyle, öğretmenlerimizi hep hayırla yad ederiz.

“Ben namaz kılmayı ilkokul sıralarında öğretmenimden öğrendim. Tenefüs zili çaldığında, öğretmenimiz sıranın yönünü kıbleye doğru çevirir namazını bizim gözümüzün önünde kılardı. Şimdi, ezanların okunduğu an, öğertmenimin sınıfta namaz kılışı gözümün önüne gelir, namazımı kılmak için harekete geçerim. Allah ondan razi olsun.”

“Olanımı arkadaşlarımla paylaşmayı, temizlik alışkanlığımı, suçlu da olsam, doğru olanı söylemeyi, verilen görevi sonlandırmayı, zamanı iyi kullanmayı, okumayı alışkanlık haline getirmeyi, hocamdan öğrendim. Ona minnet borcum var.”

“ İnsanların arasından öğretmenleri kolayca fark edebiliriz. Giyinişleri, tavırlarındaki nezaket, konuşmalarında ifade netliği, örnekliğe ve öğretmeye yönelik hareketleri, onlar için ayrıcalığı ortaya koyan önemli farklılıklardır.”

Öğretmenlik mesleğinin önemini anlatmak için, Türk düşüncesinin önemli ilim adamlarından olan rahmetli Nurettin Topçu hocamızın fikirlerine yer vermemek, bizim için vefasızlık olacağından, “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı eserinden bazı alıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Balını yemeyip yaptıktan sonra bize bırakan arının bu hareketini şuurlandırıp bir ideal haline getirirseniz, onda muallimi bulursunuz.”

Muallimlik, sevgi işidir, ruh sevgisidir.”

Maarif demek, muallim demektir... Kitap, program, imtihan ve bütün öğretim meselelerini çözümleyecek olan bir milletin muallim ordusudur.”

Bu gün, çocuklarımızdan, gençlerimizden şikayet ediyorsak, eğitimcilerimiz işlerini iyi yapmamış veya yapamamış demek, işleri birilerinin üzerine ihale etme kolaycılığı olacaktır.

Eğitim süreci, işlevi sonunda karşımıza çıkan yeni neslin eksiklikleri, hataları, nelerin sonucunda meydana geldiğini iyi analiz edebilirsek, eğitim çalışmalarını doğru yöne döndürebilmeyi başarabiliriz.

Karakterimizi, ruh yapımızı, kişiliğimizi oluşturmada en etkin rol öğretmenlere ait oduğunu biliyoruz. Bu yüzden; öğretmenlik mesleğinin, devletin/milletin varlık ve bakasında önemli görevleri yüklenecek yeni neslin yetiştirilmesini başarabilecek nitelikte olması kaçınılmaz bir gerçek.

Mezun olduğunda iş bulamama kaygısında olan bir öğretmen adayının, kendisinin yetişmesi için ne kadar gayretli olabileceğini düşünmemiz lazım.

Öğretmen yetiştirme programlarına, istihtam edilebilme durumlarına, öğretmenlik alanlarına yeniden bakmak ve planlamak gerekir.

Yıllardan beri hep söylenir, ama bir türlü gerçekleşmeyen “Öğretmen Akademisi” ne durumda?

Değerli öğretmenlerimiz; çok önemli bir mesleğin müntesipleri olan sizlerin önemini anlatabilmenin yolunu bulmak çok zor. Ancak, yaptığınız/yapacağınız çalışmaların sonucunu görebilir veya farkedebilirsek, anlamak mümkün olabilecektir.

Ülkemizin, aklını ve zekasını kullanabilecek yetişmiş yeni nesile ihtiyacı her zamankinden daha fazla. Bunu başaracak olanlar da öğretmenlerdir.

Ahirete intikal eden öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, emeklilere , çalışan öğretmenlere de sağlıklı yaşam dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi