EĞİTİMDE BAŞARI
Eğitim ile alakalı yazı yazmada, ülkemizin gündemi dolayısı ile fırsat bulamamıştım. Belki doğrudan değil ama, dolaylı olarak eğitim için bazı cümleleri de yazmıştık.
Aslında her olaydan dersler çıkarıldığını biliyoruz. Hayat tecrübesi kazanımları elde etmenin yolu, olayları iyi değerlendirilmesi ile olur.
Düşünme, analiz, ifade, başarı v.s yeteneklerini kazanmanın yolu, “kitaplarla dost olmaktan” geçer.
Okumak, ilim öğrenmek Allah (c.c) ‘ın emri. Madalyonun yüzü bu ise, arka yüzü şu şekilde ifade edilirse –“Okumamak Allah (c.c)’a isyandır.”- dense, herhalde yanlış olmaz.
Allah (c.c)’ın emrine uymak, kitaplarla dost olmak, ömür boyu bizi başarıya götürmesi kesin olan bir işleyiş.
Başarılı olabilmek, öğrencilerimizi ve çocuklarımızı başarılı olmalarını sağlamak için yapılması gerekenlere şöyle bir bakmakta yarar var.
İdeal ve hedef sahibi olmak, başarılı olmanın olmazsa olmazıdır. İdealsiz ve hedefsiz fertlerden oluşan toplulukların, güdülen ve her zaman güdülmeye müsait yığınlardan ibarettir.
Gerçekleşecek/gerçekleştirilecek amaç ve hedef belirlenip, ulaşmak için gereken çaba ve gayret gösterilmesi gerekir.
Ülkemize, Milletimize hizmet edecek/edebilecek yeni kuşakların (insan unsuru) ideal ve hedef konularında çok iyi güdülenmesi lazım.
Eğitimde başarıyı yakalayabilmenin en önemli basamağı, başarma şansı alanlardan başlamaktır. Başarılabilecek alanlardan başlandığında, zaman kaybının önüne geçilerek, bilinenlerden hareketle, yeni alanlara doğru yönelmek daha kolay olur.
Daha net ifade ile, herkes başarabileceği alandan başlamalı. Yapılandırmacı eğitim görüşüne göre de, bilinenlerden bilinmeyen alanlara doğru yol alınmalı. Tecrübe ve bilgi devreye girdiği için, başarılı olmak daha da kolay olacaktır.
Eğitim işinde, farklılıkları dikkate almak önemlidir. Her öğrencinin ilgi alanları ve yeteneği farklı farklıdır. Bu anlayışla eğitim çalışmaları yapılırsa, başarıyı daha kolay yakalama şansı elde edilir.
Başarının anahtarı, zamanın yönetiminden de geçtiğini unutmamak gerekir. “Dün, bugün, yarın” diye nitelendirilen zamanın şuurlu bir şekilde kullanılması konusunda çeşitli kurallar ortaya konur.
Kurallar; başlı başına başarıyı getirme şansı olabilir mi? Elbette ki hayır denecektir. Uygulama yapılmadığı taktirde ne etkisi olabilir?
Zaman yönetimi ile ilgili yapılan tavsiyelerin bazılarını paylaşmak istiyorum.
Şöyle ki;
“-Kişisel zaman anlayışı geliştirilmeli,
-Günlük, orta vadeli, uzun vadeli planlar yapılmalı,
-Çalışmalar, performansın en yüksek olan zamanda yapılmalı,
-İşlerin organizesi ve zamanlaması iyi yapılmalı,
-Okuma çalışmalarına mutlaka yer verilmeli,
-Sosyal alan çalışmalarına zaman ayrılmalı.”
Listeyi uzatmak mümkün. Hayat tecrübesi olan büyüklerimizin, bizlere yaptıkları tavsiyelerden en çok üzerinde durdukları iki önemli tespit şöyle.
“Zamanın kıymetini bilin, çok okuyun.” Başarı bu cümlede saklı.