Doğru yoldan gidenler, şaşırmazlar.
Mümin buğday gibidir.Rüzgar buğday başaklarını bir o yana bir bu yana savurup okşarya! İste öyle rüzgar dinip hava duruldugunda ise başaklar düzelip serpilir.Tüm endamiyla ama münafık öyle mi ya!Çam gibidir o çamlar esintilere aldırış etmez mağrur durur ne varki bu durum aldatmamalı insanı saltanatlari bir şiddetli kasırgaya kadardır onların bir fırtına bir bora koptu mu kırar belini devirir ağaçları paramparça olurlar.
Efendimiz (sav) şöyle anlatıyor; Doğru olan mümine ve inançta iki yüzlülük eden münafığı: Mümin başak gibi tarladaki ekin gibi; Münafık çam yarması gibi doğruluktan yoksun ve yalancı ve sahte!
Hakikat denizinde yüzerken eğer ki doğruluktan ayrılmadıysan boğulma tehlikesi yoktur. Tam tersi denizde nasıl yüzeceğimizi öğrenme vaktidir. Doğruluk insana güç verir güçlenerek kıyıya çıkma vaktidir. Doğru ve dürüst olan insan, cenab-ı hakkın yüklediği sınav ve imtihanları geçebilecek güçte ve kabiliyettedir. İnsan hakikati doğruluğu kalbine ve vicdanına sormalıdır, eğer ki vicdan konusunda bir hesabı yok ise kişinin mükemmele ulaşmada hiç bir manisi yoktur. Emin olabilirsiniz ki doğru olan müminin cenab-ı hak her daim yanındadır. Bir insan hangi konuda olursa olsun bir vicdan muhasebesi yapması gerekmektedir. Eğer hakikatli doğru bir müminseniz vicdaniniz ferah bir ses ile her daim yanınızda olacaktır. Doğru yoldan gidenler, şaşırmazlar çünkü
Şahsen örnek verecek olursak fazla uzağa gitmeye gerek yok kendi vicdanımdan bahsedeyim her daim doğru olmayan bir olay içerisine girmemişimdir. Dürüstlük ve doğruluktan ayrılmadığım gibi bana yanlış gelen herşeyin belini kırmasını bilmişimdir. Ben her zaman yanlış yerde doğru adam oldum. Doğru yerde yanlış adam olmadım ve doğru olmayan insanları hayatıma katmadım. Bilirim ki doğruluk her türlü şartlar altında meyve verir.
Cenabi hak insanlara gerçekleri, iyilikleri ve güzellikleri görme işitme onları anlayıp kavrama yeteneği vermiştir. Herhangi bir olay sonucu sabır ile zafere ve mükemmelliğe ulaşmak için Allah’a sonsuz güvenimizi ifade eden doğruluk ve haklılık her kapıyı açan anahtarı cebimizde taşımaya sebeptir. Doğruluk bizlere şer olarak görünen bir olayı tamamen tersine çevirip hayır olarak sonuçlandıran bir gerçekliktir. Nitekim rabbimize inanmak ve güvenmek konusunda tevekkülümüzü nasıl ifade edeceğimiz hususunda bizlere rehberlik edecek çok güzel örnektir.
Diğer bütün varlıklar gibi bizleri de rabbimiz yarattı kıyamet günü geldiğinde rabbimizin huzurunda hesap vermek için toparlamadan önce yaşadığımız hayat içerisinde cenab-ı hakkın rahmetinden yararlanmaya bakınız. Doğruluktan ve hakikatten ayrılmayınız.
Unutmayın;
Doğru olan müminin her kapıyı açan anahtar yanındadır