Ali Kaya
Ali Kaya Darbe Sonrası Muhtemel Senaryolar

Darbe Sonrası Muhtemel Senaryolar

15 temmuz darbe girişiminden bu zamana kadar yaklaşık 8 hafta geçmesine rağmen toplum üzerinde bir baskı kurulmuş ve devam etmektedir o da ‘’ Darbeciler durmayacaklar arkası gelecek’’  gibi söylemlerle bunu dile getirenlerin  azımsanamayacak kadar çok olması bunu kanıtlar nitelikte. Darbe etkilerinin sıcaklığını koruduğu temmuz ayının son günlerinde, bundan sonra nasıl bir saldırı yolu izleyebilirler gibi düşüncelerle ufak başlıklar atmıştım ancak milli ruhu zedelememek adına  yayınlamaktan vazgeçmiştim. O yazımı   yeniden düzenleyerek şimdi sizlerle paylaşıyorum.15 temmuz gecesi darbecilerin sözde, Yurt sulh cihanda sulh konseyi adıyla  TRT’deki korsan bildirisi özetle  neydi hatırlayalım, yargı ve halk korkuya dayalı otokrasik bir düzene getirilmiştir diyerek eğer  darbe başarılı olsaydı  darbeye meşru zemin kazandırmak ve  başarısız olursa da önümüzdeki günlerde  halka algı yönetimi ile hükümeti ve Sayın  Erdoğan’ı zora sokmak için zemin oluşturmak  istemektedirler. Peki bunu toplumun hangi sinir uçlarından deneyecekler.

      Muhalefet partilerinin desteğini alarak iç karışıklıklar çıkarmak istediler ama halk sokağa çıkarak buna engel oldu ve Yenikapı ruhu ile perçinleştirdi. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı sonrasında Chp liderinin darbe öncesi söylemlerine geri dönerek saray edebiyatı yapması, aklımıza muhalefet liderinin örtülü olarak tehdit edildiğini düşünmemize sebep oldu, bunun muhtemelen iç karışıklığa değil halk arasında taban oluşturmaya yönelik  bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

      Terörle mücadelede hükümetin başarısız olduğu algısı ile halkı  sokağa dökmek istiyorlar. Darbeden sonra artan Daeş ve  Pkk’nın terör eylemleri bunun somut göstergesidir. Bu eylemlerin amacı  halkın sabır sınırlarını zorlayarak sokak eylemleri ve etnik çatışma ihtimali beklentileridir.  Son günlerde Pkk’nın siyasi versiyonu eş başkanının  Van ilindeki bir konuşmasında halka her an sivil direnişe hazır olun açıklamaları 6-8 ekim 2015  Kobani  olayları benzeri iç karışıklıklar çıkarma isteği bunun en somut göstergesidir.

     Ekonomi kötüye gidiyor gibi söylemlerle panik ve telaş  ortamı oluşturma politikası uygulamak. Buda darbeden hemen sonra kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi ile ekonomik olarak Türkiye’nin imajını ve halkın desteğini kesmeyi hedef almaktadır.

     Dış ilişkilerde özelikle batı ile olan ilişkilerimiz de  gerilimlerden ve terörün tırmandırılmasından  hükümeti sorumlu tutarak ülkenin yalnızlaştığı algısını  uyandırmak. Batılı devletlerin darbeden sonra  yaptıkları açıklamalarda neredeyse   Darbecilerin tarafını tutan açıklamaları bunu destekler mahiyettedir.

     Ohal  kararı ile   Adalet mekanizmasının işleyemez olduğunu hukuksuz uygulamalar yapıldığı ve sözde  Erdoğan intikam alıyor algısı ile hem batılı devletlerin hem de bazı iç çevrelerin yoğun bir şekilde yapılan  tutuklamaları eleştirilmeleri  bunun göstergeleridir.

     TSK  içinde yapılan operasyonlar sonucu görevden almalar ve bu tahliyelerin haksız ve yanlı amaçlarla yapıldığı ve ordunun tahrip edildiği ve savaşamaz algısının ön plana çıkmasını sağlamak istemektedirler. Ordumuz  Fırat Kalkanı operasyonu ile bunu önemli ölçüde önledi ancak Operasyonun nereye kadar gideceği soruları sanki devleti sıkıştırmak isteyen çevrelerin rahatsızlığını gösterir mahiyettedir.

    Özellikle Suriyeli misafirlerimize kapı açılmasından kaynaklanan bazı çevrelerin  rahatsızlıklarını kurcalayarak, Suriyelileri istemiyoruz vatandaşlık verilmesin gitsinler Suriye’de savaşsınlar diyenlerin hala sayıca fazla  olması önemli bir ayrıntıdır.

Saydığımız bütün başlıklar önümüzdeki günlerde veya aylarda bizleri bekleyen tehlikeleri göstermektedir ve olası bu başlıklarla halkın sinir uçlarını test etmek isteyeceklerdir. Yani tehlike henüz geçmiş değil uyanık olalım. Devletimize koşulsuz destek olacağımız böylesi dönemlerde birlik ve beraberliğimizi  muhafaza etmemiz gerekir. Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi