Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı CHP’liler bizi şikâyet etmişler…

CHP’liler bizi şikâyet etmişler…

Dün biliyorsunuz Hicri Safer, 1, 1435’di… Safer Ayı biliyorsunuz biraz sıkıntılı geçer diye düşünülür, ondan mıdır bilmiyorum? Dün benim için de sıkıntılı bir gün geçti.

Sabah erken saatlerde bir polis memuru dostumuz aradı. Polis merkezine kadar gelmemi ve ifademi alacaklarını ifade etti…

Şaşırdım, niye benim ifademe başvurduklarını merak ettik ve bir CHP’linin beni şikâyet ettiğini ve şüpheli olarak ifademe başvurmaları gerektiğini ifade etti…

Gittim, yani sizin anlayacağınız ilk defa fikirlerimden dolayı ifademe başvuruluyordu, Kadir Tarkan Büyükoktar isimli bir Beyefendi beni şikâyet etmiş…

Hakikaten şaşırdım, yani ne yalan söyleyeyim insanın takip edilmek gururunu okşuyor ama suçsuz yere şüpheli sıfatıyla ifade vermekte insanı biraz acıtıyor.

Kadir Tarkan Büyükoktar Bey Konya’da avukatlık yapıyormuş, benimle sosyal medya ortamında diyalog kurmuş.

CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in eşi Meltem Ünal Erzen oruç tutan insanları küçük gördüğü için ben demokratik tepkimi göstermişim.

Kadir Tarkan Büyükoktar Bey’de bana CHP’lilere hakaret ettiğimi ifade etmiş, bense kendisine hakaret etmediğimi, demokratik tepkimi ortaya koyduğumu söylemişim…

Tabi bu arada Başbakanımıza karşı yapmış olduğu açıklamaya istinaden de Türk Dil Kurumunda “akılsızca” anlamına gelen dangalak ifadesini kullanmışım…

Çok şaşkınım, Kadir Bey acaba benim kendisini tanıdığımı mı zannediyor?

Zaten kendisi ile geçen bu konuşmamızdan sonra ben sosyal medyadaki mesajlarımı silmişim, yani ben aslında ne Kadir Bey ile muhatap olma niyetindeyim, ne de kendisine hakaret etmek gibi bir amacım var…

Ama Kadir Bey benim yazılarımdan yola çıkarak beni şikâyet etmiş, diktatörlükle suçladıkları Başbakanımızın hükümetinin ülkemizi yönettiği bir zamanda beni polisimiz çağırıyor ve saçma sapan iddialardan dolayı ifademi alıyor.

Bir diktatörlükte olsak böyle bir şey olabilir mi?

Demek ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu saçmalıyor Başbakanımız diktatör değil ve Türkiye’de hukukun üstünlüğüyle yönetiliyor.

Kendisini mağdur gören kim olursa olsun mahkemelere gidebiliyor ve mahkemelerimiz, polisimiz mağdur olduğunu iddia edenin iddiası çerçevesinde olayların peşinden gidiyor.

Ve inanınız polislerimiz müthiş kibar, nezaketli, ben şüpheli olarak çağırılıyorum ve bana çay ikram ediyorlar…

İşte Türkiye bu…

İşte Türkiye bu da Kadir Beyciğim biz sana niye hakaret edelim?

Niye sosyal medyayı bu kadar ciddiye alıyorsun?

Beni okuduğunu takip ettiğini ifade ediyorsun, otursaydık, bir yerde bir çay içseydik ve fikirlerimizi önceleyerek konuşsaydık.

Eğer ben seni incitecek en küçük bir eylemin içinde olmuşsam senden çok rahat özür dilerdim. Bunda bir sıkıntı yok, peki siz CHP’liler neden oruç tutanlara hakaret edenlere sahip çıkıyorsunuz?

Neden Başbakanımızın eşine hakaret eden, ülkemizin yedi düvele rezil olmasına neden olan tuhaf bir adama sahip çıkıyorsunuz?

Neden Hüseyin Aygün gibi bir tuhaf insan CHP’de milletvekili olabiliyor ve bu kadar çok tuhaflık CHP’de varken, dinimize, örfümüze, geleneğimize, ibadetimize hakaret edenler CHP’de hiçbir sıkıntı yaşamadan durabiliyor?

Biz CHP’ye demokratik tepkimizi gösterince suçlu oluyorsak Kadir Bey daha size ne diyeyim…

Neyse biz böylece 20 yıllık gazeteciliğimizde ilk defa fikrimizden dolayı şüpheli olarak ifade verdik, sıkıntı yok, suçlu ilan edilsek de umursamıyorum…

Zira zaten herkes bilmeli, dinimize hakaret edene biz de hakaret ederiz, mazlum görünüyorsak koyun falan değiliz…

Ama özür dilemesini de biliriz…

Kadir Bey yine de sizi incittiysek özür diliyoruz çünkü Müslüman kırmak, yıkmak için değil, inşa etmek için vardır…

Diyebileceğimiz bu kadar… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi