Camilerimiz Yol Geçen Hanı mı?
Konya değişiyor, gelişiyor, eskisi gibi değil, dünyanın değişimine, dönüşümüne ayak uyduruyor.
Ama ne yazık ki görebildiğimiz kadarıyla bu dönüşüm ve değişim çok yönlü içinde tehlikeler barındırıyor.
Biz Müslümanlar güçlü bireyler yetiştiremedik. Özellikle Cumhuriyet rejiminin geçen 70- 80 yıllık bir süreçte eğitim sisteminde seküler bir yapıyı benimsemesi ne yazık ki dinsiz, imansız, köksüz nesiller yetişmesine neden oldu.
Tabi dinsiz imansızlığın en büyük kötülüğü aynı zamanda dinimizi, İslam dinini tahrif etme tehlikesini beraberinde getirmesidir.
Turizme karşı değilim, beni tanıyanlar çok iyi bilir, Konya’mızda turizmin gelişmesi için yıllarca mücadele etmiş bir insanım.
Ama biz turistler gelsin derken turist bu milletin dini ile oynasın, namazını kıldırmaz hale gelsin, demedik, diyemeyiz de…
Geçtiğimiz Cumartesi günü ikindi namazını Alâeddin Camiinde kılmak istedim.
Büyükşehir Belediyesi Alâeddin Tepesiyle ilgili projesini biraz uzattı ama Alâeddin Tepesi gerçekten güzel olmuş.
Alâeddin Tepesini gezerek Alâeddin Camiine gittim.
Daha kapıda rezalet başlıyor.
O bölge bizim dinimize, ibadetimize saygı duymayan turistlerle dolmuş.
İçeri girdim Namaz kılacağım, bayanlar başları açık ve kot pantolonuyla, hatta mini etekle Caminin içinde yerlere yatarak fotoğraf çekiyorlar, namaz kılan insanları rahatsız ediyorlar ve hatta namaz kılanların görüntülerini çekiyorlar.
Bayanlara göre ibadet eden insanlar antika, tarihi eser gibi bir şeydi, fotoğraflarını çekiyorlardı.
“Şaşırdım, acaba görevli falan yok mu, bunları uyaramaz mı?” Diye düşünürken, baktım bu bayanların yanında dolaşan, 55- 60 ya da biraz daha büyük yaşlarda, bir görevli gördüm…
Dayanamadım, zira yerde yatan bayanlar benim resmimi de çekiyordu ve bayanlara, “niye bizim ibadetimize, camimize saygı duymuyorsunuz” dedim, demez olsaydım, en az 10 bayan birden bana saldırmaya başladı…
“Bizde Müslüman’ız”, diyenden, “babanın mülkü mü?”, diyene, “yobaz adam” diye bana bağırana…
Dinimize ibadetimize saygı isteyince yobaz diyorlar,
Tuhaf…
Bayanlara İslam Fıkhına göre ibadetimizi böyle yapamayacağımızı, bu halleriyle bayanların bizim dinimize karşı saygısızlık yaptıklarını anlatmaya çalışırken o adam geldi.
Görevli bayanları uyarması gerekirken bana kızdı ve “git başka camide namaz kıl, burası turistik mekân” dedi…
Şimdi soruyorum,
İl Müftümüz Şükrü Özbuğday Hocam bu normal mi?
Görevlinin bu çirkin görüntüleri engellemek için oraya uygunsuz şekilde gelen insanları uyarması gerekmiyor mu?
Haberimiz olmadan Alâeddin Camisi Cami olmaktan çıkartıldı, müze ya da ören yeri haline mi getirildi?
Cami vasfı bin yıllık bu mabetten alındı mı?
Şükrü Hocam yoksa hakikat mi değişti, yanımızda bir bayan dolaşırken rahat namaz kılabilir miyiz?
Camilerimizin bir edebi, adabı yok mu?
Bugün hiçbir kiliseye, havraya insanlar bu kadar rahat girebilir mi?
Avrupa’da, insanlar bu kadar rahat Tarihi yerlerde, ibadet hanelerde fotoğraf çekebiliyorlar mı?
Her dinin ibadethanesine saygı duyulur, bizim ibadet hanelerimize Müslümanlar bile saygı duymaz.
“Değmesin mabedimin eline namahrem eli”, diyen koca Akif, heyhat, artık mabedimde namahrem dolaşıyor…
Mihrabın önünde yatarak mini etekli bayanlar fotoğraf çekiyor ve bu bayanları uyaran görevli yok, dışarıda, Çin malı hediyeleri Cami adabından yoksun bu tuhaf tiplere satmak için bekleyen tuhaf insanlar dolu…
Camilerimize başı açık, kot pantolonuyla, mini etekle bayanlar nasıl girer?
Namaz kılanların yanlarında, önlerinde arkalarında nasıl gezer?
Camilerimizi turistik mekân haline getirmişiz, açık camilerimizde huzurla namaz kılamaz olmuşuz…
Ayasofya’yı açsak ne olur?
Ey Valim, Ey Müftülerimiz, Ey Konyalılar bu tablo normal mi?
Camilerimiz bu kadar sahipsiz mi?
