Büyükşehir Çocuklarımızı Dünyalı Yapmaya Hazırlanıyor
“Zaten bizim çocuklarımız dünyalı”, diyebilirsiniz… Ama inanınız biraz geniş açıdan baktığımızda bir Konyalılık bir de Dünyalılık olduğunu fark ediyorsunuz…
Evet, bir dünya var bir de Konya var…
Keşke her yer Konya gibi olsa, keşke dünya dediğimiz şey Konya’dan ibaret olsa ama öyle değil işte…
Bugün dünya ile Konya arasındaki uçurumu en güzel görebileceğimiz yerdeydik dün…
Bilim Merkezi’ndeydik…
Konya Büyükşehir Belediyesinden yetkili arkadaşlarımız bir basın gezisi düzenlemişler Bilim Merkezi’ne… Sağ olsunlar bizi de çağırdılar…
Katıldık ve iyi ki katılmışız…
Bilim Merkezindeyken bazı meslektaşlarım, burada laboratuar yok mu? Diye ciddi ciddi sordular…
Bilim Merkezi deyince tabi doğal olarak bilimin üretildiği bir yer bekliyor herkes…
Ama dünyanın her yerinde bilimin üretilmesi ve bir de bilimin sergilenmesi vardır…
Bilim laboratuarlarda üretilir fakat yine dünyanın her yerinde üretilen bu bilgilerin sergilenmesi de ayrı bir sektör olmuştur ve iyi bir sektördür…
Neyse işte Konya’daki Bilim Merkezi de böyle…
Bilimin nasıl üretilişi sergileniyor… Çocuklarımıza fizik, kimya, fen, matematik tabiri caizse hissettiriyor…
Zamanla bu bölgeye Sanayi Müzesi de yapılacakmış…
Gözlem Evi ile Selçuklu Eserlerinin Sergilendiği bölüm ile sergi ve toplantı salonlarıyla, müthiş, dünyanın en gelişmiş standartlarına sahip, anıtsal bir yapı olmuş Bilim Merkezi, önce bunu belirtelim…
Bu arada gerçekten çok müthiş bir Altın Çağ sergisi düzenlenmiş…
İbn-i Battuta’dan, İbn-i Cezeri’ye kadar çok geniş bir İslam Medeniyetine mensup bilim adamlarının araştırmaları, buluşları sergileniyor…
Dünyada sadece Konya’da olması bakımından önemli olduğunu da belirtelim…
Sayın Tahir Akyürek bize Altın Çağ bölümündeki İbn-i Battuta’nın gezdiği coğrafyaları anlatırken enteresan bir not aktardı…
İngilizler İbn-i Battuta ile ilgili bir merkez açılmış…
Burada İbn-i Battuta’nın gezdiği her coğrafyanın, Yemen’den Çin’e stantları varmış…
Fakat İbn-i Battuta en fazla Türkiye’de ve Konya’da kaldığı halde bizimle ilgili hiçbir bilgi yokmuş…
Bu tesadüf olabilir mi?
İşte bunu tespit eden bir Belediye Başkanımızın olması kim ne derse desin, şahsen beni çok mutlu ediyor…
Geçen de ifade etmiştim, Sayın Tahir Akyürek kim ne derse desin, ustalık döneminde…
Takıntısız bir şekilde gazeteci dostlarımızla en netameli konuları bile konuşuyor…
Yanlışa müsaade etmiyor ve rahat…
Neyse tekrar konumuza dönelim, İslam Coğrafya’sından Türkiye’nin etkisini kırmaya çalışan şer odaklarına bizim vereceğimiz yanıt mutlaka olmalıdır…
Bu çerçevede İbn-i Battuta ile ilgili neden Konya’ya bir devasa merkez yapılmasın?
Bunu Tahir Başkan’ın vizyonundaki yöneticiler yapabilir ancak…
Neyse gelelim dünyalı olmaya Konyalı olmaya…
Bilim Merkezinde bir de müthiş bir Planetaryum var… 5 boyutlu sinema kalitesinde bilim ve teknolojiyi, dünyayı buradan Bilim Merkezine gelen insanlar izleyebilecekler…
Planetaryum’da bize kısa bir film gösterimi yapıldı…
Çıkarken, bunları izlemeden insan ölmemeli, diye düşünüyordum…
Dünya nedir, Konya nedir orada bilimi izlerken daha iyi anlıyor insan…
Konya’da günlük hayatımızda normal bir şekilde ilerlerken bu dünyadan uzaya mekik fırlatılıyor… Bu mekiği taşıyan yakıt tankları, o tankların imali…
Uluslararası Uzay üssünde, dünyanın atmosferinin dışında insanlar yaşıyor… Birileri aya ayakbastı…
Mekiği uzaya taşıyan yakıt tankerlerinin, mekikten ayrılırken çıkardığı sesi duymak, uzayda yürümek, evrenlerin oluşumunu takip etmek…
Samanyolu Galaksisinin ta ötelerinde, milyon yıllarla ölçülen uzaklıkları keşfetmek ve
Denizleri, okyanusları, okyanusların içindeki canlıları, canlıların oluşturan hücreleri, hücreleri oluşturan metabolizmanın DNA’sını hissetmek…
Dünyaya çekirdeğinden bakabilmek…
Zerreyi ve küreyi görmek…
İşte dünyalılık bu ve biz bu dünyayı yönetecek, bilime, ilme, siyasete, paraya, dünyaya yön verecek nesilleri yetiştirmek için Bilim Merkezi’ni kurulduğunu anlıyoruz…
Yol doğru Başkanım…
Durmak yok, maratona devam…
Başbakanımızın Konya’ya teşrifleri ile ilgili yazıya yarın devam edeceğiz…