Bu yılki umutlar kuraklığa takıldı
Bahar ve kış aylarının yağışsız geçmesiyle birlikte ekinlerde yüzde 80 kayıp olduğunu ifade eden Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Kuraklık sadece çiftçinin değil esnafın, tüccarın, sanayicinin yani herkesin sorunu. Çünkü Konya'da çiftçi kazanırsa herkes kazanır, kaybederse herkes kaybeder” dedi.
Bu hafta söyleşi kuşağımızda Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker ile çiftçinin sorunlarını ve beklentilerini konuştuk. Bahar ve kış aylarının yağışsız geçmesiyle birlikte ekinlerde yüzde 80 kayıp olduğunu ifade eden Kavuneker, “Kuraklık sadece çiftçinin değil tüccarın, sanayicinin yani herkesin sorunu. Çünkü çiftçi kazanırsa herkes kazanır, kaybederse herkes kaybeder.” dedi.
BU SENE OVAYA YETERLİ YAĞIŞ DÜŞMEDİ. SİZ BU KONUDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
ÇİFTÇİ SULU ARAZİLERDE HAŞERELERLE MÜCADELE EDİYOR
2015 yılı çiftçi için güzel geçti. Geçen sene yağış çok olduğundan dolayı su tabana inmedi ve ekinlerimiz öldü. 2015’te yağış çok olunca bu sene çok ekin ekildi. Bu yılda çok kurak gitti. Mayıs ayında metrekareye 6 mm yağış düştü. Mevsim normallerinin altında yok denecek kadar az. Bu uzun yıllar sonra en düşük ortalama oldu. Yağmur yağmadığı için sulu tarım bile yapılan yerlerde ekinler sıkıntılı durumda. Suladığımız halde ekinler olmuyor. Bu seferde haşerenin önünü alamadık.
PEKİ, SULAMA ETKİLEMİYOR MU?
SULU ARAZİLERDE BİLE MAHSUL YOK
Verdiğimiz tatlı su ekine yaramıyor. Toprakta insan vücudu gibidir. Nasıl vücudumuz susuz kalınca fonksiyonlarını kaybediyorsa toprakta aynı şekilde. Bahar dönemine kadar toprak yeterli suyunu alamadı. Bahar aylarında da biz su vermeye başlayınca sulu alanlarımızdaki ekinlerimizde bile yeterli mahsul yok.
BU DURUM REKOLTEYİ DE ETKİLEYECEKTİR?
KAYBIMIZ ÇOK BÜYÜK
Beklediğimiz rekolteden çok aşağı olacak. Zaten kıraç arazilerimiz tamamen iptal oldu. Çiftçilerimiz tarlaları sürüyorlar. Bugüne kadar yapılan bütün hazırlıklar boşa gitti. Sulu alanlarla da yüzde 60 verim düşüklüğü var. Çoğu biçer parasını kurtarmayacak şekilde. Geçen yıllara göre kıyas bile edilmez ama yüzde 80 verim düşüklüğü var. Örneğin geçen sene saman 80-100 TL idi. Şimdi pazarda 400 TL’ye çıktı. Ama çiftçinin elinde saman yok. Bahardan beri ot olmadığı için hayvanlar saman ve yemle besleniyor.
DEVLETTEN BEKLENTİLERİNİZ NELER?
BORÇLARIMIZ ERTELENSİN
Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine kuraklık tespiti ile ilgili gerekli başvuruları yaptık. Çiftçinin hem bankalara hem de tarım kredilere olan borçlarının ertelenmesini, tohum ve gübre desteğinin verilmesini istiyoruz. Çiftçi geçen sene bir nefes almıştı. Bu sene bir darboğaza düştü. 4-5 yıldır kuraklık devam ettiği için çiftçinin borçları zaten erteleniyordu. Bu da çiftçinin sırtında büyük bir meblağa oluşturdu. Şu anda bunun ödenmesi mümkün değil. Biz devletten bunların faizlerinin silinmesini ve anaparanın 4-5 yıla bölünüp ödenmesini istiyoruz. Yoksa biz bu yükü kaldıramayacağız. Çünkü hem yatırım yapmak zorundayız hem de borç ödemek zorundayız. Eskiden Karatay’da ekilen arpa, buğday, yoncaydı. Şimdi ürün yelpazesi çok gelişti. Tarım alanları daraldı. Çiftçinin mecburen yatırım yapması gerekiyor. Ekin tarladan kalktıktan sonra tarlanın hemen hazırlanması gerekiyor. Bunun içinde güçlü, iyi bir traktör alınması gerekiyor. Bununla birlikte tüm ekipmanın yenilenmesi gerekiyor. Bunu yapamazsan çiftçilik yapamıyorsun. Ama biz üretmeye devam ediyoruz. Devletten teşvik ve yardım bekliyoruz. Çiftçi, Medaş’a borçlu olduğunda desteklemelerden yararlanamayacak diyorlar. Buna tamamıyla karşıyız. Biz borcumuzu inkar etmiyoruz. Bize kolaylık göstersinler.
HAYVANCILIK ÇARE OLUR MU PEKİ?
TARIM VE HAYVANCILIK AYRILMAZ BİR PARÇA
Eskiden her evde 8-10 tane büyükbaş 50-100 tane küçükbaş hayvan olurdu. Kıtlık zamanlarında ihtiyacı olduğu zaman bir tane hayvanını satar ihtiyacını görürdü. Şimdi hayvan varlığı bitti. Çiftçi ihtiyacını tüketici kredisiyle karşılamaya çalışıyor. Çiftçiyi bankadan kurtarmamız gerekiyor. Hayvancılığı tarım ile birlikte götürmemiz lazım. Bu durumda yetiştirdiği ürüne de pazar bulmuş olur. Hayvancılığı büyük firmaların elinde kurtarmış oluruz. Bugün etin fiyatı çok yüksek. Çiftçi para kazanmıyor. Süte 22 aydır zam yok. Ama yeme bu süre içinde en az 4 kere zam geldi.
YEMDE VE GÜBREDE KALDIRILAN KDV’NİN ETKİSİ NASIL OLDU?
KDV İNDİRİMİNİN YEMDE FAYDASI OLMADI
Yemde ve gübrede KDV kaldırıldı. Bunun yemde hiç faydası olmadı. Düşmesi gerekirken fiyat daha da arttı. Sadece gübreden destek gördük. Devlet gübre ve yemdeki KDV’yi direkt tüketiciye verme konusunda çalışma yapıyor. Geçen sene mahsul çok olduğu için arpa, buğday, mısır ucuzdu. Çoğu ürüne zam gelmedi ama bir sene içerisinde yeme yüzde 20’nin üzerinde zam geldi. Biz üreticiler olarak pazardaki fiyatı gördüğümüz zaman utanıyoruz. Bu fiyatlar çok fahiş fiyatlar. Biz kazanamıyoruz. Üretici ne kadara mal ediyor ve satıyor hep beraber hesabını yapalım. Bizimde giderlerimiz fazlalaştı. Verim arttı ama masrafta arttı.
BUNUN ÇÖZÜMÜ NE SİZCE?
BİZE ALTYAPI LAZIM
Devlet Su İşleri 30 yıldır alt yapıyla ilgili bir çalışma yapmadı. Hükümet, Tarım Bakanlığı, Devlet Su İşleri, Enerji Bakanlığı, Ziraat Odaları çiftçilerle bir araya gelmesi gerekiyor. Bu işin tek çözüm yolu bu. Gelecekler bizim ne şartlarda nasıl tarım yaptığımızı biz onlara anlatacağız. Kendileri görecekler ve yatırımlarını ona göre yapacaklar. Masa başı yatırımlar boşa gider. Devlet çok güzel teşvikler veriyor. Ama bize altyapı lazım. Altyapı iyi olursa masraflarımız düşer. Karatay’da 300 bin nüfus var. Sanayide 50 bin tarımda 40 bin kişi çalışıyor. Mazot desteğinin yanında elektriğe de destek verilmesini istiyoruz. Bir tarım aletini devlet teşviki ile alacağınızda peşin alacağınız fiyattan yüzde 40 daha fazla. Devlet teşviki kime veriyor.? Herkes fırsatçı olmuş. Herkes hakkına razı olsa Türkiye çoğu ülkeyi geride bırakır. Daha da ilerler.
İSMAİL POÇAN