Bitkisel Üretim Türkiye Yüzyılına Hazır mı?
Büyük devletlerin, kadim milletlerin hep büyük amaçları, bir mega idealleri, bir dünya hakimiyeti hedefleri olmuştur. Bu büyük hedefler ülkeleri iç dinamiklerini koruma ve refah seviyesini yükseltmek anlamında bir motivasyon kaynağı olmuştur. Aslında burada ilk hedef o halkın kendisidir. Bizim de millet olarak Selçuklu-Osmanlı çizgisinde seyreden kadim felsefe-bilim anlayışımızda bir siyasî ve içtimaı yapı olarak nizam-i âlem, yani dünyaya bir düzen getirme anlayışımız olmuştur. Bugün bu anlayış TÜRKİYE YÜZYILI kavramıyla realize edilmiş durumdadır.
Yerli ve milli kalkınma stratejileri doğrultusunda attığımız her adım Türkiye’nin güç profilini zirveye taşımaktadır. Ekonomik gelişim ve tüm sektörlerdeki inovatif dönüşümlerimiz ile jeopolitik güç olarak yükselişimiz küresel bir kabule dönüşmüştür.
Türkiye yüzyılı kavramı sadece bir kuru bir slogandan ibaret değildir ve olmamalıdır da. Bunun için tüm devlet kurumlarının ahenkli çalışması ve özel sektörün bu istikrarlı yapıya üretim artışı ile destek vermesi tarım, sağlık, sanayi, eğitim ve teknoloji gibi birçok alanda çalışmalar yapılmalı ki Türkiye Yüzyılı ideali gerçekleşmiş olsun.
Burada bizi ilgilendiren kısım tarımsal anlamda TÜRKİYE YÜZYILI kavramının altını dolduracak bir altyapımız var mı? Gelin TARIMDA TÜRKİYE YÜZYILI kavramını rakamlar ve güncel verilerin ışığında içini doldurmaya çalışalım.
Türkiye son yıllarda kabuğunu kırmış, hemen her alanda büyük başarılara imza atmıştır. Tarımda da ciddi başarılar söz konusudur. Tarımda üretimde dünyada yedinci Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir. Bitkisel üretim 2022 yılında tüm zamanların rekorunu kırarak toplam 128,6 milyon tona ulaşmıştır.
Türkiye, fındık, kayısı, ayva, kiraz, incir de dünya birincisi çilekte dünya ikincisi, mercimek ve yerfıstığında dünya üçüncüsüdür. Elma, domates, mandalina ve nohutta dünyada dördüncü sıradayız. Şekerpancarında beşinci sıradayız. Çay ve üzüm ile de altıncı sıradayız. Ayçiçeği ve limonda yedinci sıradayız. En çok arpa üreten ülkeler arasında sekizinci sıradayız. Portakalda onuncu, buğdayda on birinci sıradayız.
Türkiye Tohumculukta dünyanın en büyük 10 üreticisinden biri olmuştur. Türkiye’de kullanılan sertifikalı tohumlukların yüzde 96’sının yurt içinde üretilmektedir. Türkiye son yıllarda yaptığı, tarımsal destekleme, denetleme ve düzenlemelerle Tarımsal GSYH'de önemli artışlar sağlanmıştır.
Meyve üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre %7,7 artarak 26,8 milyon çıkarak dünyada 6. sıraya yükselmiş durumdayız. Sebze üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre üretimini korumuş, dünyada 4. sırada yer almıştır.
2003-2021 döneminde Tarımsal Gayri Safi Yurt içi Hasılada önemli artışlar yaşanmıştır. Cari fiyatlarla; 2002 yılında 25,1 milyar $ olan Tarımsal GSYH, 2021 yılında %78,1 artışla 44,7 milyar $’a yükselmiştir. Bitkisel Üretimimiz son yirmi yılda %20 artmıştır..2002 DE 98 milyon ton olan bitkisel üretimimi 2021 yılında 118 milyon ton olmuştur.2022 yılında bitkisel üretim miktarının 127,6 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir.
Ülkemizde sosyal medya ve diğer medya kanallarında en çok yazılan yalan ve iftiranın başında ülkemizin tarımda ithalatçı olduğu ve tamamen ithal ürünlere bağlı kaldığımız yalanıdır. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz; Türkiye, tarım ve gıda ürünlerinde net İhracatçıdır. Nokta.
Türkiye, tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir. Son 20 yıldaki dönemde ülkemizin bu durumunu daha da güçlenmiştir. Son 4 yılda ihracatta %29,5 artış sağlanmıştır. Türkiye 2018 yılında 19,3 milyar dolar olan 2021 yılında 25 milyar dolara çıkmıştır. Son 19 yılda Türkiye yaklaşık 90 milyar dolar tarımsal ihracat yapmıştır.
İthal ettiğimiz ürünlerde var elbet. Örneğin buğday olarak kendimize yettiğimiz halde un ihraç etmek için ülkemiz dışardan buğday ithal ediyor. İthalatın bir kısmı tamamen tercihe kalmış bir bölümden oluşmaktadır. Zorunlu ithal ettiğimiz ürünler çok azdır. Bu da mevsimsel şartlardan kaynaklanan ürünlerdir. İşte bundan mütevellit Türkiye 2021 yılında 7,2 milyar $ dış ticaret fazlası vermiştir
Türkiye Birçok Üründe Kendine Yeten Bir Ülkedir. Çavdar, bakla (taze), bezelye (taze), biber, domates, havuç, hıyar, kavun, karpuz, patlıcan, pırasa, limon, mandalina, portakal, Antep fıstığı, üzüm, elma, şeftali ve kiraz gibi pek çok üründe de yeterlilik oranları %100’ün üzerindedir.
Bitkisel ürünlerde yeterlilik oranlarımız; buğday %102, şeker pancarı %100, nohut %122, patates %107, patates %107, kuru soğan %114, incir %502, fındık %553, kayısı %398, ayçiçeği%62,5’tir.
Hayvansal ürünlerde yeterlilik oranlarımız ise; süt %107, kırmızı et %100, beyaz et %136, yumurta %123, bal %111’dir.
Türkiye Tohum Üreten ve İhraç Eden Bir Ülkedir. Tohumluk üretimimiz son 20 yılda 9 kat artmıştır. 2002 yılında 145 bin ton olan tohumluk üretimi 2021 yılında 1,3 milyon tona yükselmiştir.
2002 yılında 4 milyon adet olan sertifikalı fide/fidan üretimi, 2021 yılında yaklaşık 69 kat artışla 278 milyon adede yükselmiştir. Bugün meyvecilikte kullanılan fidan ve fidelerin %99’u yurt içinde üretilip sertifikalandırılmaktadır.
Son 20 yılda, orman alanımızı 2,3 milyon hektar artırmıştır Orman alanlarımız 20 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkmıştır. Ülke genelinin %26’sı ormanlık alanken bugün %30 seviyelerine yükselmiştir.
Bugün devlet 500 milyon adet/yıl kapasiteli, 3 bin 270 hektar alanda 137 adet orman fidanlığında 1000 (bin) türün üstünde fidan üretimi yapmaktadır. Özellikle orman yangınları gibi öngörülemeyen acil ihtiyaçlar için fidan üretmek amacıyla 21 Orman Bölge Müdürlüğünde bulunan 313 ton kapasiteli, 24 adet tohum stok merkezimiz aktif olarak çalışmaktadır.
Gelecek nesiller için tohumlarımızı tohum gen bankalarımızda koruyoruz. Bu çerçevede İzmir’de bulunan Ulusal Tohum Gen Bankasında 3.081 türe ait 56.735 tohum örneği korunmaktadır.
• Ankara’da bulunan Türkiye Tohum Gen Bankasında 1.213 türe ait 62.440 tohum örneği korunmaktadır.
• 18 Arazi Gen Bankasında 107 türe ait 10.055 canlı örnek muhafaza edilmektedir.
• 6 Araştırma Enstitümüzde yaklaşık 7.000 popülasyona ait 1.000 türde soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisinin (geofit) muhafazası yapılmaktadır.
Bütün bu gelişmeler yeterli midir, elbette değildir. Fakat sanıldığının aksine Türkiye tarımda küresel bir oyuncudur. Potansiyeli ve elindeki teknik kadrosu ile daha da iyi bir noktaya ulaşacaktır.
GELECEK YÜZYIL TÜRKİYE YÜZYLI OLACAKTIR, TARIM TÜRKİYE YÜZYILININ YÜZAKI OLACAKTIR.