Barzanistan
Gün geçmiyor ki ülke ve dünya gündemi olarak güzel olaylar üzerine yorum yazalım ama neeerdeeee veya bu yorumlarla coğrafyamız da güven ve istikrar içerikli haberler duyalım hayal mı rüyamı oda yok rüyalarımız da bile bize rahat yüzü yok ama umudumuz çok diyerek devam edelim.
Bütün bunların sebebi hem içimizdeki batı işbirlikçileri, hem de dört bir tarafı düşmanlarla çevrili coğrafyamızda bulunan batı uşakları hiç bitecek gibi görünmüyor ve bölgede meydana gelen olaylar bir şelale hızı ile sürekli değişerek bizleri meşgul ediyorlar diyerek yazımıza devam edelim.
Önce geçtiğimiz günlerde hırçın dalgalara sahip karadenizin hamuruyla yoğrulmuş havası ve suyuyla olgunlaşamadan Şehadet şerbetini içmiş Eren evladımızın Şehadet haberi tüm ülkeyi derinden sarsmıştır. Buradan ailesine ve milletimize baş sağlığı diliyor ve iyi ki vardın Eren diyorum Allah Şehadetini kabul ve makbul eylesin.
Seksenli yıllarda devletimizin verdiği pasaportla dünyaya gezen Kyb başkanı Barzani aylardır Kerkük için referandum yapacağını ve sözde bağımsız devlet olmayı hak ettiklerini dillendirerek kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Fakat işin ilginç tarafı ise Kerkük’te yaşayan Arap, Türkmen ve Kyb ye muhalif diğer kürt partiler dahi bu referanduma sıcak bakmazken ve referanduma karşı olduklarını beyan etmelerine rağmen ısrarla referandum yapmak istemesi, bölge de oynanan oyunun büyük olduğunu göstermeye yeter çünkü buradaki bir devlet yapılanmasının adı Barzanistan olur tarihte Suud ailesi örneği ile benzerlik göstermektedir ki Suudi Arabistan bunun en somut örnektir.
Arabistan bedevisi Suud’lar birinci dünya savaşında Osmanlıyı arkadan vurdular ve Suud devletini kurarak , petrolden zengin oldular ve şimdiki Suudi Arabistan oldular. Şimdi kuzey Irakta Barzani ailesi devlet kuracak petrolden zengin olacak ama her zaman din kardeşlerimiz yine mazlum ve yine batının silahından çıkan kurşunla şehit olacak.
Şöyle ki Barzani aşiretinin kendisini silahlı güç olarak ve de ekonomik güç olarak kuvvetlendireceği bu referandum sonucu batıya yaklaşarak, hem batının enerji ihtiyacı ve kendisinin siyasi, ekonomik ve silahlı gücünü artırması ve batının buna destek vermesi sonuçlanacaktır. Batılı devletler olayın farkındalar çünkü oyun kurucu onlar, batılı devletler Kerkük’te yapılacak referandumun sonucundan daha çok bölge ülkelerinin buraya müdahale olasılığını ve mezhep kavgalarını körükleme ihtimalini ve dolayısı ile tüm bölgeyi bir iç savaş girdabına sokma olasılığını hesap etmiş gibi görünmektedir, dedik ya oyunu kuran onlar.
Peki diğer bölge ülkeleri ne yapmaktadır dersek bölgenin en güçlü devletleri Türkiye ve İran bu gelişmeler üzerine önce Barzaniye bu referandumun sonuçlarını iyi düşünmesi yönünde uyarılarını tekrar ederek bölgede bir yapılanmaya asla izin vermeyeceklerini defalarca belirterek muhtemel savaşın sonuçlarına katlanması gerektiğini bildirmişlerdir.
Diğer taraftan ülkemiz yorumcularından birinin referandum sonucu ve devlet kurulması tezlerine “kurulacak olan bu devleti kimse tanımaz” iddialarına buradan yanıt vermek isterim ki Barzanistan’ı önce Abd, İsrail, İngiltere gibi batılı devletler tanır ve uzun yıllardır BM’ye üyeliği geciktirilerek alınan Filistin devleti kadar bile bekletmeden tam üyelik dahi verirler, neden çünkü fitne çıkarmaya bundan daha müsait bir mevzu bulamazlar da ondan, bizler iç meselelerle uğraşırken, birileri gidip kendi ülkesini dış devletlere şikayet ederken, Mit Tırları meselesi üzerinden hala devletini ve dolayısı ile milletinin dikkatini dağıtmaya çalışırken, bu zat Amerika’nın son aylarda binlerce tır dolusu silahın bölgeye sevkine neden tek bir tepki dahi vermez .
Diğer taraftan Amerika neden binlerce tır dolusu silahı bölgeye sevk ediyor, çünkü bölgede ortaya çıkması muhtemel bir savaş bu silahlarla yapılacak da ondan. Tabi ki yine Müslümanlar birbirlerini kafir ilan edecek, hain ilan edecek , mürted ilan edecek ve yine kardeş kardeşi katledecek ve yine batı Müslümanlara demokrasi getirecek , tamam batı demokrasi getirecek ama demokrasi bedava gelmiyor yine petrol kuyuları batıya akacak. Oyun büyük kardeşlerim dileriz ki bu yazdıklarımız hiç yaşanmaz.
SAYGILARIMLA