Mahmut Ali C. Körosmanoğlu
Mahmut Ali C. Körosmanoğlu Bahar yağışları ve bitki hastalıkları

Bahar yağışları ve bitki hastalıkları

“İnsanlar ektiğini değil hastalık ve zararlılardan arta kalanı toplamaktadır.”

Leland Ossian Howard (Leland Osien Havırd)- Entomolog

Bahar yağışları dönemi ülkemizin genelinde çok çok iyi geçti. İnşallah bu sene hububat başta olmak üzere bitkisel üretimde rekor yılı olabilir. Nisan-mayıs yağışları bitkisel üretim için çok kritik. Bu dönemde yağan yağışlar bazen dolu şeklinde olabiliyor bazen de fazla olduğu için bitkilerde hastalıklara sebep olabiliyor, bahar ekimi olan bitkilerde başta pancar olmak üzere kök çürüklüğü hastalıklarına sebep olabiliyor.

Son günlerde başta Konya’nın Kadınhanı, Ladik ilçeleri olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinden dolu haberleri almaya başladık. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde meydana gelen dolu zararı bitkileri de oldukça fazladır. Dolu bitkilerinde kırma, yaralama, parçalama vb. zararlar meydana getirir. Özellikle pancar gibi geniş yapraklı bitkiler doludan çok etkilenmektedir. Meyve ağaçlarında ve bağlarda dolu zararı, o yılın ürününde kalite ve miktarı azaltır. Gövde ve dallara verdiği zararla ikinci yılın ürününü de olumsuz yönde etkiler. Eğer dolu yağışından sonra iklim uygun olursa fungal ve bakteriler bitkide şiddetli hastalıklar oluşturabilir.

Tarımsal üretim bir canlı yaşam faaliyetidir. Üretilen ürünler nefes alıp vermektedir, yaşamaktadır. Üretici ürünlerini yaşatmak, büyütmek, geliştirmek, çoğaltmak ve korumak zorundadır. İnsanlar hastalandığı gibi çitçinin ürettiği ürünlerde hastalanabilir. Bu durum hayvan içinde, bitki içinde böyledir, hatta toprak içinde böyledir.

Tarımsal anlamda kazançlı bir üretim yapmak için en kaliteli, verimli tohumu kullansak da arazimiz çok iyi olsa bile, gerekli tüm gübreleme ve uygun sulama yapsak da bitki hastalık ve zararlılarına karşı yeterli mücadele yapmazsak yeterli miktarda kaliteli verimli ürün elde edemeyebiliriz. Çünkü bitki hastalıkları ile mücadele etmez isek ürünlerimizde nitelik kaybı olduğu gibi verim anlamında %30, %50 hatta %80 verim kayıplarına sebep olabiliriz. Daha da ilerisi hiç ürün alamadığımız durumlar bile söz konusu olabilir. Üreticilerimiz bitkilerde oluşacak olan hastalıklardan geri kalan üründen yararlanmaktadır.

Ülkemiz, çok çeşitli iklim ve toprak karakterleri ile bunlara bağlı olarak çok zengin bir kültür bitkisi çeşidine sahiptir. Türkiye’de 60’ın üzerinde kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Her kültür bitkisinin kendine özgü hastalık ve zararlıları bulunmaktadır. Bu kültür bitkilerine 400’ün üzerinde hastalık, zararlı ve yabancı ot türü ekonomik düzeyde zarar yapmaktadır. Bunların 245’i zararlı (böcek, akarlar, nematodlar, memeliler, kuşlar vb.) 85’i hastalık etmeni (fungus, bakteri, virüs) ve 70’den fazlası yabancı ottur. Ülkemizde bu 400 etmenin mücadelesi yapılmaktadır.

Canlı Hastalık Etmenleri

Canlı hastalık etmenleri hastalığı meydana getiren biyotik (canlı) etmenlerdir. Canlı hastalık etmeni yani bir bitki patojeninin neden olduğu hastalıklarda patojen ortadan kaldırılsa bile bitkinin eski sağlıklı hâline dönmesi mümkün değildir.

Bu hastalıklar Virüsün Sebep Olduğu, Bakterilerin sebep olduğu ve Fungal (Mantarların) sebep olduğu hastalıklardır.

Bir de bulaşma ile oluşan hastalıklar vardır. Bunlarda; Havadan Geçen Hastalıklar, Topraktan Geçen Hastalıklar, Tohum ve Vejetatif Yollardan Geçen Hastalıklardır

Konya başta olmak üzere İç Anadolu’da Nisan-Mayıs aylarının yağışlı geçmesi sebebiyle; Nohut ekili tarım arazilerinde verim ve kalite kayıplarına neden olan nohut antraknozu hastalığının görülmeye başladığı tespit edilmiştir.

Çiftçilerimizin nohut antraknoz hastalığı ile ilgili tedbirleri almaları ve bu hastalığa karşı koruyucu mücadele yöntemlerini uygulamaları gerekmektedir.

Hastalığın kimyasal mücadelesi, tohum ilaçlaması ve yeşil aksam ilaçlaması olarak yapılmaktadır. Tohum ilaçlaması tohum ekiminin yapılacağı gün uygulanır. Yeşil aksam ilaçlamasına ise günlük ortalama sıcaklığın 10℃ derece nemin en az %80 olması durumunda başlanması gerekir.

İklim koşulları ve ilacın etkinlik süresi dikkate alınarak ilaçlama aralıklarla yapılır. İlaçlamanın yapıldığı gün yağış olmuşsa ilaçlama tekrarlanmalıdır. İlaçlama tekniği olarak yeşil aksam ilaçlamasında bulaşmalar genellikle yaprak altlarında olduğu için yaprakların alt yüzeyleri ve bitkinin tümünün ıslanacak şekilde yapılmasına dikkat edilmelidir.

Üreticilerimiz, hastalık mücadelesi ile ilgili olarak tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine müracaat ederek bilgi alabilirler

Nisan -Mayıs aylarının yağışlı ve havanın kapalı gitmesine bağlı olarak buğdayda sarı pas hastalığı ve arpada çizgili yaprak lekesi hastalığı görülmeye başlanmıştır. Çiftçilerimizce hububat alanları kontrol edilerek, hastalık riskine karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile koruyucu amaçlı ilaçlama yapılması gerekmektedir.

Sarı pas hastalığının erken dönemde alt yapraklardaki belirtileri her yıl görülebilir. Bu nedenle iklim koşulları dikkate alınarak (%90 orantılı nem ve 15-20°C sıcaklık) hastalığın seyri izlenmeli, hastalığın bitkinin üst tarafına doğru ilerlediği durumlarda üst yaprakların özellikle bayrak yaprağının hastalıkla bulaşmasını engellemek amacıyla yeşil aksam ilaçlamasına başlanmalıdır.

Kimyasal mücadele ile ilgili olarak tarım bakanlığının internet sitesinde hangi ilacı kullanacağımıza yönelik çok güzel bir veri tabanı oluşturulmuş durumdadır. Bitki koruma veri tabanında aktüel kimyasal mücadele ilaçlarının etkin maddeleri ve dozajları bulunmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mahmut Ali C. Körosmanoğlu Arşivi