Amaç Türkmenleri o bölgeden sürmek
Gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulunan İHH Ankara başkanı Mustafa Sinan gündemle sorularımızı cevaplandırdı.
Açıklamalarında Suriye savaşının muhaliflerin bölünmüşlüğü yüzünden uzadığının altını çizen Sinan, savaşın Suriye’nin bölünmesi ve İsrail’in güvenliğinin artırılması üzerine kurgulandığını kaydetti.
Hocam şimdi Suriye'nin iç savaşında ve geçmişle alakalı siz Suriye'de 5 yıl yaşadığınız için ayrıyeten savaştan sonra Suriye'ye 6 kez girip çıktığınızdan dolayı siz Suriye iç savaşı ve meselesini, geçimişini bugününü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle şunu söyleyeyim Suriye'de iç çatışmalar çıktığında asıl amaç Suriye'yi bölmekti. Ve bunu özellikle dış güçler İngiltere, Amerika, İsrail çok iyi bir şekilde kullandı. Baş aktöre de İran'ı getirdiler. İran ile beraber bu noktaya geldi. Gösteriye çıkan insanları kimliğine, rengine, şekline bakılmaksızın kurşunlayarak öldürdüler. Binlerce kişi katledildi. İlk günlerde katledilen kişilerin tamamının listesi elimizde mevcut. İsim isim hepsini kaydettik. Aynı aileden onlarca kişiyi şehit ettiler. Buradaki amaç güçlü bir İsrail'in oluşması ve İsrail'in güvenliğidir. Ve ne yazık ki istedikleri noktaya ilerlediler. Orda muhalefeti bölüp, parçalama yönünde taktiklere girildi. Bu taktikle belli bir seviyeye ulaştılar. Dışardan gelen Müslüman'ların farklı zihniyette olmalarını sağlayarak orada farklı etnik yapıların oluşmasına zemin hazırladılar. Böylelikle de Suriye bu konuma geldi. 15 20 tane muhalif örgüt, bir tane eli kanlı diktatör Esed'in arkasında İran, Rusya ve Çin'in olmasından dolayı indiremediler. Burada Türkiye ne yapabilirdi, göç siyasetini farklı bir şekilde izleyebilirdi. Türkiye'ye göçlerin gelmesinden ziyade, taş yerinde ağırdır misaliyle yerinde çözümü gerçekleştirmeliydi. Türkiye bir de Amerika'nın yanlış telkinlerine geldi. Buda Türkiye'nin eksikleri oldu. Bu eksikliklerle beraber sonuç alınamadı. Mesela eğit donat meselesi, yanlış bir stratejiydi. Ayrıca Kürt bölgelerinde ki PYD'nin oluşumuna gereken cevabı veremedi. Bu yanlıştı. Tabi ki Türkiye'nin çok güzel işleride oldu. Gelen mültecilere bakmaları, Suriye'ye yardım göndermeleri, Esed'in gitmesi noktasında ki tavrı çok takdire şayandı. Fakat Esed orada bir kukladır asıl orada duran Baas rejimidir. Baktığımızda geldiğimiz noktayla, sonuç arasında büyük bir uçurum var. Şu an Türkmenlere yapılan saldırılarda Nusayri rejiminin Lazkiye ile Tartus arasında bir Nusayri devleti kurmak istiyor. Bu Suriye'nin bölünmesi amacıyla yapılıyor.
Viyana görüşmelerinde bir geçiş hükümetinin kurulması, bu hükümetten 18 ay sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıp bu seçimde Esed'in aday olmayıp gideceği kararlaştırıldı. Sizce Viyana görüşmelerinden sonuç çıkar mı?
Oradan çıkan bir netice hiç bir zaman Amerika, Avrupa ve Rusya'nın aleyhine olmaz.
Rusya, Çin, İran, Şebbiha ve Şii milislerin Bayırbucak Türkmen bölgesine yaptığı saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz? MİT tırlarının önemi ortaya çıktı mı?
Paralel Yapının kimle çalıştığını söylemeye gerek yok. Hepsi ortada. İran o sahaya yeni inmedi, öncedende Türkmenlerle savaşıyordu. Şimdi Rusya'da girmiş oldu. Burada ki amaç Türkmenleri sürüp o bölgeyi Nusayri devletinin içine katmak.
Şimdi İran Şii fanatizmden dolayımı Esedi destekliyor yoksa menfaatlerinden dolayı mı?
Oradaki Nusayriler Caferi değil. Bu tamamen Farisi ırkçılığının olmasından dolayı ortaya çıkan durumdur. Zaten Caferi alimleride Nusayrileri tekfir ediyor. Bundan 20 sene öncesine kadar Nusayrileri Müslüman olarak kabul etmiyorlardı.
Bangladeş'te Hasina yönetiminin zulmü bitmiyor. Zalim Hasina Abdulkadir Molla'yı asıp şehit etmişti. Son olarak Ali İhsan Muhammedi cumartesi gecesi asıp şehit etti. Siz bu olanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye-İsrail maçının olduğu saatlerde aynı dakikalarda, yani başlama saati sekizdi. Aynı dakikalarda gerçekleşti.
Zalim Hasina yönetimiyle alakalı ne söylemek istersiniz?
Müslüman coğrafyanın kaderi bu. Ülkelerin başında hep zalimler bulunuyor.
Geçen Türkiye-İsrail kadın basketbol maçı vardı. İHH haklı olarak gidip İsrail'i protesto edip Filistin bayrağını açtı. Polis anlam veremediğim bir şekilde gençlere müdahale edip gözaltına aldı. Birincisi emniyetin işi gücü yokda gelip İsrail'i protesto edenleri niye gözaltına aldı? Birde darp raporları var.
Şimdi öncelikle biz İHH olarak oraya gitmedik. İnanç Özgürlüğü Platformu olarak oraya gittik. Özgür- Der’den de diğer diğer STK'lardan da oraya gelenler oldu. Yüzlerce STK mensubu kişi basın açıklaması yaptık. Orada ki sıkıntı noktası şuydu, bir kere o maç oynanmamalıydı. Filistin'e her gün ölüm saçan İsrail terör örgütü mevcutken bu maçın oynanması büyük bir ayıptır. İkincisi, kahrolsun İsrail diyen Müslümanlara gösterilen zorba tavır ayıptı. En büyük ayıp oraya Müslüman'ım diyen bir bakanın ( Akif Çağatay Kılıç) maça gidip seyretmesi büyük ayıptı. Maça bizzat geldi oradaki kişilerin tutuklanmasına sebep oldu.
Peki sizlere müdahale eden polisler Paralel Yapıya mı mensup?
Kesinlikle Paralel Yapıya mensuplar.
SAİD BULUT / YENİ HABER GAZETESİ