Altın Portakal gözünü Londra'daki yıldızlara dikti
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren, aynı dönemde yapılacak Londra Film Festivali'ne katılacak ünlü yıldızları Altın Portakal'a taşımak istediklerini söyledi.
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren, aynı dönemde yapılacak Londra Film Festivali'ne katılacak ünlü yıldızları Altın Portakal'a taşımak istediklerini söyledi.
Dağdeviren, "Gelenekten geleceğe" vurgusunun işleneceği, 10-18 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 51 yaşındaki festivalin detaylarını AA muhabiriyle paylaştı. Dağdeviren, dünya çapında tanınırlığını artırmak amacıyla oluşturdukları festival komitesinin yaklaşık 2,5 aylık süreçte hızlı bir şekilde çalıştığını belirtti.
Festivalde yarışacak birbirinden iddialı 12 filmin belirlendiğini, filmlerin dünyanın çeşitli festivallerinden ödüllerle döndüğünü dile getiren Dağdeviren, yarışacak belgesellerin de yakında açıklanacağını bildirdi.
Sinema odaklı çıktıkları yolda festivale marka kazandıracak değerler üzerinde çalıştıklarını anlatan Dağdeviren, Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle işbirliği yapacaklarını, üniversitede sinema alanında etkinlik düzenleyeceklerini ifade etti.
Dağdeviren, festivale yurt dışından kimlerin geleceğinin henüz netleşmediğini belirterek, "Aynı dönemde yurt dışında da film festivalleri yapılıyor. Mesela Londra Film Festivali var. 'Londra'dan, Amerika'dan uçmuşken buraya gelin, zaten Paris'tesiniz, sizi davet edelim' şeklinde yazışıyoruz. Katılımın yoğun olacağını söyleyebiliriz, Londra'dan kimi çalarsak getireceğiz" dedi.
"İşi olan gelecek"
Festivalin sinema sektörünün oyuncusundan, yönetmenine, yapımcısından sivil toplum kuruluşuna kadar çalışma yeri olacağını vurgulayan Dağdeviren, şöyle devam etti:
"İşiniz varsa buradasınız, yoksa yoksunuz. Filminiz varsa oyuncu ya da yönetmen olarak buradasınız. Açılış gecesi ödül verecekseniz, ödül alacaksanız, üniversitede öğrencilerle buluşacaksanız buradasınız. Tabiki popüler isim olduğunuz için davetlisiniz. Öyle bir imaj var ki, Antalya'ya gideriz, 10 gün yer, içer, yatarız. Öyle bir şey yok. Bundan dolayı çok arkamızdan konuşan, yüzümüze bağıran olacak ama sadece işi olanlar gelecek, onlar da çok popüler insanlar olacak."
İspanyol filmleri davet edilecek
Dağdeviren, festivalde "Kısadan uzuna" adlı özel gösteri sunulacağını kaydederek, "Sinema kültürünün içinde olmayanlar kısa filmi sıkıcı bulabilir. Bunu kökünden sarsmak adına bir buluşma yapacağız. Kısa film, uzun metrajın ilk adımı. Çok önemli yönetmenlerimiz kısa filmle başladı, arada yine çekiyorlar" diye konuştu.
Festival kapsamında bu yıl ilk defa dünya sinemasına bakış amacıyla bölüm oluşturulduğuna işaret eden Dağdeviren, adında "uluslararası" bulunduğunu ancak son yıllarda bundan uzaklaştığını dile getirdi. Dağdeviren, ilk defa bu yıl "Dünya ülkelerin gözünden" diye bir bölüm oluşturduklarına dikkati çekti.
Buna İspanya ile başladıklarını kaydeden Dağdeviren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İspanyol filmlerini davet ediyoruz. İspanya'yı hem coğrafi hem tarihi hem de kültürel olarak çok ortak paydada buluştuğumuz için davet ettik. Özelliklerimiz aynı. Farkları, onlar sinemalarını dünyaya açmayı başarmış. İspanyolca'nın dünyada yaygın bir dil olmasının da bunda etkisi var ama doğru stratejilerle sinema endüstrisini ilerletmişler. Buluşmada iki sektörün önemli oyuncularının bir araya gelmesi, sektöre nasıl baktığımız ve nasıl bakmamız gerektiği konusunda görüşmeler yapılacak."
Cannes'da ödül alanlar için film kuşağı
Türk sinemasının 100. yılını kutladığına işaret eden Dağdeviren, 51. Uluslararası Antalya Altın Film Festivali'ni de bu çerçevede değerlendirdiklerini belirtti. Dağdeviren, uluslararası olma yolunda Cannes Film Festivali'nde ödül alan, aralarında "Yol", "Kış Uykusu"nun da yer aldığı 6 Türk filmi için özel bir bölüm oluşturacaklarını ifade etti.
Dağdeviren, festivalde dünya prömiyerini yapacak Amerika'dan Uzakdoğu'ya, Ortadoğu'dan Yakın Doğu'ya kadar film gösterimi de yapılacağını anlattı.
"Kayısı festivalinden farkı ne"
Uluslararası bir festivalin yaşadığı şehre marka değeri katması gerektiğini vurgulayan Dağdeviren, Cannes, Berlin, Venedik, Toronto, Busan, Dubai film festivallerini örnek gösterdi.
Akdeniz kıyısındaki tüm ülkelerde 5 yıldızlı oteller bulunduğunu dile getiren Dağdeviren, şöyle konuştu:
"Fas'ta mı, yoksa Antalya'daki bir otelde mi olduğumu sokağa çıktığımda karşılaştıklarımla bilirim. Kültür başkentinde sinemaya giderim, piyano festivaline katılırım. Böyle bir marka değeri katmak üzere Antalya'daki festivali uluslararası yapmalıyız. Eğer bu festival, içinde bulunduğu şehre ve sektöre faydalı değilse bir kayısı festivalinden farkı nedir?"
Yarım kalan projeler yapımcılarla buluşacak
Bu yıl ilk defa Antalya Film Forumu da yapacaklarını anlatan Dağdeviren, yarım kalmış ve tamamlanmak için destek bekleyen filmleri yatırımcılarla buluşturacaklarını kaydetti.
Dağdeviren, festivale önümüzdeki yıllarda yeni öyküler, yeni oyuncular, yeni yönetmenlerin geleceğini ifade etti.