AK Parti İçin Seçim Sonuçları
Konya’da seçim çalışmalarının artık sonuna gelindi. Herkes kendince çalışmalarını yaptı. Kararı halk verecek. Bu seçimi diğerlerinden ayırt eden, AK Parti seçmeninin ‘gerçek AK Partili benim’ diyerek farklı partilere oy vermesi olarak aklımızda kalacak.
Ak Parti seçmeninin geçmeyen bir kızgınlığı var. Saha çalışmalarında da bu kendini gösterdi. Gülay Samancı, Selman Özboyacı, Leyla Şahin Usta gibi isimler çok yoğun bir çaba ile çalıştılar. Tepkileri dinlediler, ikna etmeye, gönül almaya çalıştılar. Ne kadar etkisi oldu göreceğiz.
Bu sefer ki seçim her zamankinden daha zor olacak…
Teşkilatlara bile sesini duyuramayan halk, maalesef ki elinde kalan tek çare ‘oy verMEyerek’ partisine sahip çıkacağını söylüyor. Doğru veya yanlış tartışılabilir. Ben bu seçim herkesin haklı olduğunu düşünüyorum.
Ak Partideki oy kaybı MHP cephesinde işe yarayacak. İttifak içerisinde olmak MHP’ye güç katıyor. MHP’ye oy vermek kişilerde rahatsızlık yaratmıyor. Tabi MHP aday listesinin kalitesi de önemli bir etken. Ayrıca saha çalışmalarını da çok iyi gerçekleştirdiler. Tabandan gelen terbiyelerini hiç bozmuyorlar. Duruşları hep aynı. Yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım.
Seçmenin, Recep Tayyip Erdoğan sevgisine söz söylemek haddimiz değil. Onların kızgınlığı da zaten Cumhurbaşkanımıza değil. Aday listesini beğenmemeleri, teşkilatları beğenmemeleri, sözlerinin kibirli ses tonları ile kesilmeleri, para babalarının kavgasında taşeronlaşmaları.
Bir abimiz, ‘İş adamı, oğlunu özelde hukuk okutuyor, kendi şirketine alıyor. Kızına işletme okutuyor, şirketine müdür yapıyor. Amcaoğlu halaoğlu herkes şirkette. Bizim çocuklar işçi olarak bile girmeye kalksa referans soruluyor. İşçi emeklisi adamım, altı üstü çocuğum bir yere işçi olarak girecek diye referansı nerden bulayım. Her yer teşkilatçıların eşi dostu. Teşkilat dediğinizde zaten şirketleşmiş’ diyor.
Üniversite personeli, akademisyeni ‘benden oy çıkmaz diyor.’ Üniversitelerin tepkisi halka yansımaz fikrine de katılmıyorum. Çünkü üniversite dediğiniz oluşum çok büyük bir aile kitlesi demek. Tek bir oy için gecesini gündüzüne katanlar, her kesimin oyunu önemsiyorlar zaten.
Genele bakınca o oy vermeyecek, bu oy vermeyecek, ee kim oy verecek bu partiye? Az bir oy kaybı ile yine mevcut vekil sayısını sağlamak bile benim için problem. Ama vekil sayısındaki düşüş? İşte o zaman herkes oturacak, kara kara düşünecek! Bu dava kimler yüzünden bu hale geldiyse, bu oy kaybının sorumlusu onlardır. Ama kimse ‘suç bende’ demeyecek. Çok bağlı olduklarını koltuklarında uzun görüşmeler yapacaklar eşle dostla!
Seçmene kızıyoruz ama bazen daha kötü olmasın diye, bizde böyle kararlar veriyoruz. O sebeple bu seçim herkesi haklı buluyorum. Seçmen diyor ki ‘bir daha aynı hata yapılmasın, teşkilatlar bizi önemsesin diye yapabileceğimiz başka yol bırakmadılar. Cumhurbaşkanımıza sesimizi böyle duyuracağız. Biz partimizi korumak için bunu yapmak zorundayız. Gerçek AK Partili biziz’ diyorlar.
Diğer taraf her ne olursa olsun AK Parti’den vazgeçmeyenler. ‘Liste ister iyi ister kötü olsun. Bana mecliste alınacak kararlarda Cumhurbaşkanımıza kolaylık sağlayacak vekil çoğunluğu lazım. Şahıslar gelip geçici, ben Erdoğancıyım diyor. Cumhurbaşkanımız yedi düvele karşı savaşırken, vekil listesini düşünecek zaman mı? Böyle AK partililik mi olur?’ diyor ve kızıyorlar oy vermeyecek olanlara.
Yarın kimin daha büyük çoğunlukta olacağını hep beraber göreceğiz.
Benim gönlümden geçen oy kaybedilmeden problemlerin düzeltilmesidir.
Benim gönlümden geçen RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın yeni zaferidir.
Benim gönlümden geçen Konya’nın bir kale olduğunu unutmaması, 15 Temmuz’un yaşanmışlığını düşünerek bilerek, bir daha zalime fırsat vermemek için, TÜRKİYE için, istikrar için en doğru ve en hakkaniyetli kararı vermesi. Vicdanını rahat ettirecek bir karar vermiş olması!
Seçim sonrasında elbette ki değerlendirmeler yapılacak. Ama şimdi,
Söz Milletin…
Vakit Türkiye Vakti…
