AA muhabirine yapılan muamele utanç verici

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Amerikan polisinin Ferguson’daki olaylarda gazetecilere yönelik muamelesinin "utanç verici" olduğunu belirtti.

AA muhabirine yapılan muamele utanç verici

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Amerikan polisinin Ferguson’daki olaylarda gazetecilere yönelik muamelesinin "utanç verici" olduğunu belirtti.

IFJ Başkanı Jim Boumelha, yaptığı yazılı açıklamada, silahsız genç Michael Brown’ın öldürülmesini protesto eden Ferguson sakinlerine göz yaşartıcı bomba atan polisin, gazetecilere gözdağı verip yerel haber ekiplerine bölgeyi terk etme emri vererek askeri güç gibi davrandığını ifade etti.

Boumelha, “İşleri Ferguson’da olanları haberleştirmek olan gazetecilerin işlerini yapma özgürlüğüne yönelik utanç verici bir saldırıydı” dedi. Polisin yaklaşımının, “korunması gereken özgür basına yönelik önemli bir tehdit olduğu” da Boumelha’nın vurguları arasında yer aldı.

IFJ, 134 ülkede 600 binden fazla gazeteciyi temsil ediyor.

Lolos: Kabul edilemez bir durum

Yunanistan Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Marios Lolos, AA Muhabiri Bilgin Şaşmaz’ın ABD'nin St. Louis kentinin Ferguson semtindeki olayları görüntülerken ABD polisi tarafından darp edilmesi ve 5 saat gözaltında tutulmasını değerledirdi.

Vatandaşların bilgi edinme hakkının anayasal olarak güvence altına alındığını ifade eden Lolos, dünyanın neresinde olursa olsun, polisin gazetecileri tutuklamasının, aslında vatandaşın mücadelelerle kazanılmış bilgi edinme hakkının engellenmesi anlamına geldiğini belirtti.

Lolos, “Gazetecilerin, fotografçıların ve kameramanların dövülmesi ve tutuklanması kabul edilemez. Medyanın işlevi kutsal inekler gibidir. Tarafların hiç biri buna dokunmaz. Gazeteciler ve kameramanlar vatandaşı bilgilendirmek için çalışıyor. Geçmişte polisler tarafından buna benzer saldırılara bizler de maruz kaldık. Ferguson’da yaşanan olayı kınıyor ve tutuklanan meslektaşımıza dayanışmamızı ifade ediyoruz” dedi.

"Asılmışın evinde ipten söz edilmez"

ABD’nin başka ülkelere insan hakları dersi vermeden önce kendi içindeki sorunlara yönelmesi gerektiğini ifade eden Lolos, “Bizde bir deyim vardır; Asılmışın evinde ipten söz edilmez. Amerika’nın başka ülkelerin içişlerini karışmayı ve bu ülkelere demokrasi ihraç etmeyi bırakarak kendi demokratik kurallarını keşfetmesi daha doğru olacaktır” diye konuştu.

Anadolu Yayın Platformu Başkanı Burhan'dan kınama

Anadolu Yayın Platformu Başkanı Sinan Burhan,yaptığı açıklamada, ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson mahallesi yakınlarında göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen Şaşmaz'ın, polisin sert müdahalesine maruz kaldığını anımsattı.

Şaşmaz'ın polis tarafından önce ölümle tehdit edildiğini, daha sonra kelepçelenerek gözaltına alınmasının ardından serbest bırakıldığını hatırlatan Burhan, "Bu olay bir kez daha gösterdi ki ABD'de basın özgürlüğü yoktur" ifadesini kullandı. Şaşmaz, "ABD'deki polis şiddetini ve Anadolu Ajansı muhabirine yapılan sansürü kınıyoruz. Anadolu Ajansı Muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın, ABD'de görevini yaparken polis tarafından gözaltına alınması ve darp edilmesini kınıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

ABD'de silahsız siyahi bir vatandaşın vahşi biçimde polis kurşunlarına hedef olduğunu, olaylar vesilesiyle ortaya konan demokratik tepkinin polis zoruyla bastırıldığını ve bu durumu da kınadıklarını dile getiren Burhan, şunları kaydetti:

"Elbetteki demokratik tepkiler kanuna uygun bir biçimde yapılmalıdır. Şiddet içeren gösteriler kabul edilemez. Ne var ki son derece barışçıl gösterilerin sırf siyahi vatandaşları tarafından yapılması nedeniyle polis abartılı bir şiddet uygulamaktadır. Gezi olayları sırasında CNN ve BBC gibi önemli kuruluşlar günlerce ülkemizden yayın yapmış ve Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığından dem vurmuşlardı. Peki şu an ABD'de basın özgürlüğü var mı?

Gezi olaylarında Beyaz Saray'ın verdiği beyanatları hatırlatarak diyoruz ki 'Amerika'daki insan hakları ihlallerinden ve antidemokratik uygulamalardan kaygı duymuyor musunuz?' Polis şiddetini giderek arttıran Amerika'yı, gösteri ve yürüyüş hakkına saygıya davet ediyoruz."

Burhan, "Ne yazık ki insan haklarını ihlal eden bu uygulamalar, ABD'nin demokratik bir ülke olduğuyla ilgili şüpheleri arttırmaktadır. Amerika Hükümetini halka şiddet uygulamayı bırakarak halkın meşru taleplerini dinlemeye çağırıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Sinan Burhan, açıklamasında şunlara yer verdi:

"Gezi'de yıkma ve yağmalama olaylarını bastıran polis için Türkiye'yi suçlayan ABD, kendi ülkesindeki gösterileri polisin sert müdahalesiyle bastırıyor. Taksim'de neredeyse 24 saat canlı yayın yapan CNN ve BBC nerede? Niye Amerika'daki polis müdahalesini 'polis şiddeti' ve 'hükümetin halka baskısı' diye haber yapmıyorlar? Peki Amerika'nın Missouri Valisi'nin ABD'de gösteri yapanları 'çapulcu' olarak tanımlamasına ne diyeceksiniz? Türkiye'de yağma yapanlara 'çapulcu' denmesine tepki veren ABD, şimdi kendi ülkesinde polise direnenlere 'çapulcu' diyor. Türkiye'de Gezi olaylarına katılıp da Amerika'nın verdiği desteği öve öve bitiremeyenler görmeli ki ABD'deki bir kısım çevreler için Gezi olayları Türkiye'ye karşı kullanılan bir kozdu. Aslında Gezi olaylarına katılan vatandaşlarımız, ABD'deki bu çevrelerin umurunda bile değildi. Onlar için Gezi Parkı, Türkiye'ye karşı kullanılacak bir malzemeden ibaretti."

Burhan, "Onun içindir ki her türlü sorunumuzu sokaklarda şiddet ile değil, meşru yollarla, kendi içimizde ve demokratik zeminde konuşarak halletmeliyiz. Dış güçlerin ülkemizi dizayn çabalarına fırsat vermemeliyiz" görüşünü dile getirdi.

ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson mahallesi yakınlarında göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, polisin sert müdahalesine maruz kalmıştı. Şaşmaz, polis tarafından önce ölümle tehdit edilip, yüzüne ve sırtına bastırılarak kelepçe takılmıştı. AA muhabiri Şaşmaz, 5 saat hücrede tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.